23 Temmuz 2024 05:31

Emeklinin hali: Sebze bile taneyle

İktidarın 10 bin lira emekli aylığı alan 3 milyon emekliye reva gördüğü 2 bin 500 lira zam bugün Mecliste görüşülecek. Emeklilerin yaşamını emeklilerle konuştuk.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Kübra KIRIMLI
Rüstem KAHRAMAN
Ankara

Yenimahalle'de ‘Emekliler Parkı’ olarak bilinen Ragıp Tüzün Parkı’ndayız. İktidarın 10 bin lira emekli aylığı alan 3 milyon emekliye reva gördüğü 2 bin 500 lira zam bugün Mecliste görüşülecek. 12 bin 500 lira ve üzerinde emekli aylığı alan milyonlarca emekliye ise zam yapılmayacak.

Emeklilerin yaşamını emeklilerle konuşuyoruz. Kalabalık masalara yaklaşıyoruz. İlk olarak “Bayburtlu” olarak hitap edilen, aslen Trabzon Arsinli olduğunu söyleyen Atilla Bey söz alıyor. “Ben yüzde kaç zam yaptığına tenezzül edip bakmadım bile” diyor, “Yüzde 100 zam yapsalar dahi yetmez, emekli maaşlarını 2 yılda yok ettiler.”

"MEHMET ŞİMŞEK KAÇ LİRA MAAŞ ALIYOR?"

Masa kalabalık; işçi emeklisi de var, kamudan emekli olan da. Kimisi yeni zamla 12 bin 500 lira alacak. Masadaki herkesin evi var, kira ödemiyorlar. Emekli aylığı 12 bin 500 lira olan yurttaş, “Zor geçiniyoruz” diyor, “Suya 500-600 TL ödüyoruz, bu kış doğal gaza bin 700 TL ödedik. Elektrik ve diğer giderleri de çıkınca kalan yiyecek paramıza kalıyor.” Kısa bir sessizliğin ardından herkes ‘zamma’ ilişkin miktarını nasıl bulduklarını sorduğumuzda herkes aklına geleni söylemeye başlıyor: “Ne söylesek az, verdikleri zam kendilerinin olsun”, “Mehmet Şimşek’e versinler bu zammı! Mehmet Şimşek kaç lira maaş alıyor? Bakanlara ne kadar zam yapıldı?​”, “Bugün evi olmayan biri geçinemez”, “Limonun kilosu olmuş 90 TL. Az ileride market var; manav elden kalan ürünleri bir sepete koymuş, hepsini 10 liradan satıyor. Gidip o sepetten gıdamızı alıyoruz ya!”, “Ben bu iktidara 5 kez oyumu verdim, pişman oldum, bir daha oy vermedim. Bir daha da vermem”, “Sadaka verir gibi zam verdiler kızım, sadaka verir gibi emeklilere maaş biçtiler!”

"SERMAYE YANLISI İKTİDARDAN İŞÇİYE EMEKÇİYE FAYDA GELMEZ"

5 kez AKP’ye oy veren emekli konuşuyor: “Hazinede para yok diyorlar ama yap, işlet, devret projelerine para var. Şirketlerin vergilerine para var. Bunlar var ya, çok büyük yanlış yaptı.” Arkadaşlarının kendisine bakışından rahatsız olarak devam ediyor, “Tamam oy verdim ama, bir daha oy vermeyeceğim.”

Masadan ayrılırken Rizeli olduğunu söyleyen bir aşçı emeklisi, “Rize Ardeşen, Arhavi, Pazar’daki bütün çay fabrikaları kapalı. Niye kapalı? Millet iki gündür fabrikalara çay veremiyor, yazık değil mi? Zaten çaya az zam verdiler, şimdi de çayları almıyorlar. Bir fabrikada var 20 işçi, 20 işçi nasıl işi bitirsin?​” diye sitem ediyor. Daha önce hiç söze girmemiş biri söze giriyor; “Bu iktidar sermaye yanlısı. Sermaye yanlısı iktidarın işçiye, emekçiye faydası olmaz. Bize vereceği zammı sermayeye heba ediyor. Biz de maaşlarımız az biraz yüksek diye susuyoruz.”

"GEÇİM ZORLUĞUNDAN EŞİME ÜZÜM AL DEMEYE KORKUYORUM"

Bir diğer masaya geçiyoruz. Bu masada da yaş ortalaması 60 olan beş kadın hem getirdikleri erzakları yiyor hem de sohbet ediyorlar. Oturduğumuz kadınlardan sadece biri AKP’li. Ve ilk sözü iktidarı destekleyen Türkan Hanım alıyor. “Emeklinin hali nasıl konuşalım istiyoruz” sorumuzdan rahatsızlanan Türkan Hanım, “Hadi hadi, yazsan ne olacak? Herkes halinden memnun. Restoran, kafeler insan dolu. Para olmasa neyle gidecekler?​” diyor. Masadan hemen itirazlar yükseliyor: “Kızım ben bugün ilk kez üzüm yedim. Şimdi poşette kalmadı, size göstereyim, arkadaşlar getirdi de yedim. Eşimin tek emekli maaşı ile geçiniyoruz. ‘Üzüm alır mısın?​’ dahi diyemiyorum, geçim sıkıntısından sürekli bana kızıyor. Korkuyorum artık bir şey söylemeye” diyor. Başka biri söze giriyor. “Marketten 1 patlıcan, 1 kabak alıyoruz. Et alamıyoruz, balık alamıyoruz. Bu yıl kimse kurban da kesmedi, eve et girdiği yok. Ayrıca Türkan abla söylediklerin gayet normal ihtiyaçlar. Lüks başka şeyler. Ne olmuş kafeler, restoranlar doluysa?​” diye cevap veriyor.

"BEN ADANALIYIM, İLK KEZ BU YIL KARPUZU DİLİMLE ALDIK"

Son uğradığımız masada hem iktidara hem de MHP’ye eleştiriler var. Memleketi Adana olduğunu hatırlatıyor biri, “Bu hükümet kedi fareyle nasıl oynarsa, o da emekli ile öyle oynuyor. Emekliye 2 bin 500 lira zam verdiler. Kirazın kilosu 100 lira, kayısının kilosu 100 lira. Domates 45 lira... Ben Karayalçın döneminde Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Korumadan emekli oldum. Maaşım 18 bin lira. Hükümetten yana sıkıntımız çok neyi anlatalım. Ben aslen Adanalıyım. Daha bu yıla kadar karpuzu dilimle alıp yememiştik, onu da yaptık, bunu bize reva gördüler. Bahçeli de yalaka! Ben Adanalıyım, o Osmaniyeli. Ama yalaka! Bunlarda tüyü bitmemiş yetimi hakkı var” diyor.

Emekli maaşlarının asgari ücretin altında kaldığına hayıflanıyor başka biri, “Emekli maaşları asgari ücretin 1.5 katıydı, geldiği nokta bura! Hem açlık hem de yoksulluk sınırının altında bir maaşla yaşıyoruz. Ücretler arasında uçurum var. 76 yaşındayım daha böyle bir pahalılık görmedim. Bak kızım, bizim varımız yoğumuz bu park. Yaşlıyız, hastayız, tuvalete yakın masada oturuyoruz. Kimsenin bir yere kıpırdayabildiği yok! Kimse tatile gidemiyor. Çay dahi içemiyoruz. Çayın bardağı 17.5 TL. Bu belediye de CHP’nin ha. Bu iktidarla, bu maaşla mutlu olunur mu? Hiçbirimiz mutlu da değiliz. Bize KYK yurtlarını reva görüyorlar. Ama kendileri saraya sığamıyor! Saraylar yaptırıyorlar. Dış ülkelerin yaşlıları emekli olunca ülkeleri geziyorlar, biz parka geliyoruz. Biz artık hayatla mücadele edemiyoruz. Halimiz budur, başka ne diyelim. Ha, bu halka yerleşen bir duygu var; ‘Böyle gelmiş böyle gider’ e inanıyorlar. Bunun karşısında durmak gerek. Bizde demokrasi kavramı tam oturmadı. Diğer ülkelerde patır patır iktidar değişiyor. Biz de olmayan şey bu.”

ÖNCEKİ HABER

Vergi paketinin ilk imzacısı AKP’li Ök’ün eşinin üzerine kayıtlı şirket beş; kendi şirketi son üç yılda vergi vermedi

SONRAKİ HABER

Yunanistan Sağlık Bakanı Georgiadis: F-35'lerle bir gece Türkiye’ye gelebiliriz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa