Zeytinlikleri yok eden taş ocağına mahkeme dur dedi | 'Artık tek gün dahi çalışmamalı'

Ramis SAĞLAM
İzmir

İzmir Foça’ya bağlı Kocamehmetler köyünde faaliyet gösteren Çetin Damba ve Kamil Özgül’e ait taş ocaklarına karşı köylüler tarafından açılan davada mahkeme karar verdi. Zeytinlik alanda faaliyet gösteren taş ocakları için mahkeme “Kamu yararı bulunmuyor” dedi ve köylüleri haklı buldu.

Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu 2022’de köylülerin yaşam alanlarını tehdit eden taş ocaklarına karşı mücadele başlattı. Bölge halkı ve platformdan gelen tepkiler üzerine Foça Belediyesi, İzmir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne yaptığı başvuruda taş ocaklarının orman alanı ve mera alanını kapsayan kentsel sit alanı içinde yer aldığını ifade etti. Taş ocağı faaliyetlerinin arazinin tarımsal alan vasfını kaybedeceğine, turizm ve kültür faaliyetlerini olumsuz etkilediğine, 500 metre uzaktaki zeytinlikleri tehdit ettiğine dikkat çekerek projenin iptalini istedi.

‘TARIM ARAZİLERİ ZARAR GÖRÜYOR’

Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğünün 2016 yılındaki kapsam dışı kararı 2023 yılının nisan ayında Foça Belediyesi tarafından yargıya taşındı. İzmir 4. İdare Mahkemesi tarafından atanan bilirkişi heyeti taş ocaklarının faaliyetinin zeytinlerin çoğalmasına ve bölgedeki tarımsal faaliyete zarar verdiğini tespit etti. İzmir 4. İdare Mahkemesi ise Damba Madencilik Şirketi’ne ait taş ocakları için İzmir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen ÇED kapsam dışı kararını iptal etti.

‘PROJE YASA VE YÖNETMELİĞE AYKIRI’

Mahkemenin kararını Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformunun gönüllü avukatlarından Ruken Arslan ve Kocamehmetler köylüsü Ömer Atilla değerlendirdi.

Kararın sonuç kısmına dikkat çeken Avukat Arslan, mahkeme kararının gerekçesine dikkat çekerek taş ocağı faaliyetinin 3 km çevresinde zeytinliklerin bulunması sebebiyle Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun’a aykırı olduğunu ifade etti.

Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği gereği 25 hektar üzeri alanda faaliyet gösteren maden ocakları için ÇED raporu hazırlama zorunluğunu hatırlatan Arslan “Bilirkişi raporu taş ocağı faaliyetinin bölge için olumsuz etkilerini ortaya koydu. Yıllardır faaliyet gösteren taş ocaklarının yörenin zeytinciliğine, tarımsal faaliyetine, su rejimine, insan ve diğer canlıların sağlıklı yaşam haklarına nasıl zarar verdiğini gösterdi” dedi.

ZEYTİNİN HAKKI İÇİN DİRENDİK

Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Ömer Atilla da verdikleri mücadelenin ne kadar haklı olduğunun mahkeme kararıyla ispatlandığını söyledi.

“Yeşilimiz boza, zeytinimiz toza dönüşmesin” sloganıyla mücadele ettiklerini söyleyen Atilla, “Sürecin başında bugün kararı coşkuyla karşılayanlar dahi böyle bir sonucu alacağımızı beklemiyordu. İki yıl içinde yaptığımız eylem ve etkinliklerin boşa olduğunu söyleyenler vardı. Mahkemenin vermiş olduğu bu karar sonrası Bakanlık tarafından yerinde denetim başlatılarak taş ocağı faaliyeti için ÇED süreci başlatılıp bu yönde ÇED olumlu kararı alınmadan ocağın bir tek gün dahi çalışmasına izin verilmemelidir. 2016 yılından beri köyün altını üstüne getiren, köyümüze hiçbir yararı olmayan bu iki taş ocağını artık görmek istemiyoruz” diye konuştu.