DEM Parti'nin sonuç bildirgesi: Halkların ortak mücadele hattını büyüteceğiz
DEM Parti Parti Meclisi, 21 Temmuz’da gerçekleştirdiği toplantının sonuç bildirgesini yayımladı.
DEM Parti logosu
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Parti Meclisi (PM), 21 Temmuz’da gerçekleştirdiği toplantının sonuç bildirgesini yayımladı. Bildirgede, Abdullah Öcalan’a dönük tecrit, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye ile Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarının yanı sıra pek çok gündem yer aldı.
AKP-MHP ittifakının yerel seçimlerde yenildiği ve bu yenilgi sonrası ciddi bir sarsılma yaşadığı belirtilen bildirgede, "İttifakın hedeflerinde değişime ve çıkar ortaklıklarında düzenlemelere gidilmiştir. ‘Normalleşme’ söylemleriyle yeni bir toparlanma sürecine girmeye çalıştıkları görülmektedir. ‘İyileştirme’ ve ‘normalleştirme’ politikaları, özü itibariyle kapitalist birikimin ve özel savaş rejiminin yeniden inşasından bağımsız değildir. Dolayısıyla bu girişim, AKP-MHP’nin temsil ettiği rejimi güçlendirici karaktere bürünmektedir” denildi.
"SAVAŞ POLİTİKALARI HALKARA YOKSULLUĞU DAYATIYOR"
Bildirgede savaş ve işgal politikalarına karşı halkların mücadelesinin devam ettiği belirtilerek, "Kuzey Suriye ve Federe Kurdistan Bölgesi’nde Türkiye’nin, Filistin’de İsrail’in, Ortadoğu’da İran, Rusya ve ABD’nin, Ukrayna’da Rusya ile diğer hegemonik güçlerin varlığı çıkar ve paylaşım çatışmalarının artmasına neden olmaktadır. Halklara yönelik soykırımlar, enerji nakil hatları ve silahlanma yarışı üzerinden artan gerilimler ve uluslararası dengeler içinde Türkiye’nin de etkin bir katılımcısı olduğu güç kazanma yarışı sürmektedir" denildi. Ortadoğu’daki savaş politikalarının iktidarlar tarafından sermaye kesimlerine refah ve rant; halklara ise açlık, yoksulluk ve sefalet dayattığı belirtilen bildirgede iktidarın ikili dış politikasının iflas ettiği değerlendirmesinde bulundu.
İktidarın içerde ve dışarda kurduğu ilişkileri Kürt halkının inkarı üzerine inşa ettiği belirtilen bildirgede savaş politikalarının, tüm toplumsal ve ekonomik sorunları daha da derinleştirdiği vurgulandı. "Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin, iktidar blokunun beka meselesine dönüştüğü" ifade edilen bildirgede "Kürt sorununda demokratik çözüm ve Türkiye’nin demokratikleşmesi arayışı ile tecrit politikası bütünlüklü ele alınmak zorundadır." denildi.
"EKMEK VE ADALET BULUŞMALARINI BÜYÜTECEĞİZ"
Kadınların mücadeleyle kazandığı hakların gasbedilmesine, hayvanlara yönelik katliam yasası çalışmalarına, Öğretmenlik Meslek Kanunu ve eğitim müfredatının gericileştirilmesine karı örgütlenen toplumsal muhalefete işaret edilen bildirgede "Partimizin ekonomik ve sosyal haklar alanındaki söz, eylem ve örgütlenmesini ve ülkede yaşanan haksızlıklara karşı adalet mücadelesini güçlü kılmak adına genel ve hamasi söylemlerin ötesine geçen çalışmalar yapılacaktır. Bu çerçevede 19 Temmuz’da Mardin’deki tarım mitingiyle startını verdiğimiz Ekmek ve Adalet Buluşmalarının bir mücadele programına dönüşmesine yönelik faaliyetler büyütülerek devam edecektir." denildi.
"İTTİFAK ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRACAĞIZ"
"İktidar blokuna güçlü bir karşı koyuş hattı örebilmek için Van ve Hakkari kayyımlarına karşı gerçekleştirilen direnişte açığa çıkan ‘emek ve demokrasi cephesi’nin geniş ittifakının potansiyelini hayata geçirme sorumluluğunu taşıyoruz" denilen bildirgede "Bu nedenle, mücadeleyi sadece partimizle sınırlı bırakmayan, tüm sorunları içine alarak çoklu krize karşı çoklu mücadele hattını oluşturmak için farklı toplumsal alanları ve temsilcilerini kapsayan ittifak-cephe çalışmalarını hızlandıracak ve büyüteceğiz. Türkiye ve Kurdistan halklarının ortak mücadele hattını büyütmek ve kalıcı hale getirmek faşizme karşı önümüzde duran en temel görevdir." ifadelerine yer verildi. (HABER MERKEZİ)