24 Temmuz 2024 04:15

Suat Derviş kitapları ve mücadeleci kişiliği ile yaşıyor!

23 Temmuz 1972’de yaşamını yitiren Suat Derviş’i okuyun, mutlu olursunuz.

Süs dergisi ve Suat Derviş romanlarının kapağı | Kolaj: Evrensel

Paylaş

Tahir ŞİLKAN
Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Sekreteri

Suat Derviş (1903- 1972) ülke tarihimizin en güçlü kadınlarından biridir. Asıl adı Hatice Saadet Baraner’dir. O öncelikle çok başarılı ve önemli bir gazeteci, günümüzde pek bilinmese de edebiyatımızın seçkin bir temsilcisi, kadın hakları mücadelesinin önderi, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin yılmaz bir aktivistidir. Suat Derviş sıra dışı kişiliği, güzelliği, cesareti ve ‘Fosforlu Cevriye’nin yanı sıra unutulmaz güzellikteki diğer romanlarıyla hatırlanacak, hatırlanması gereken yazarlarımızdandır.

Suat Derviş’in fırtınalı bir yaşamı olmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarından 1940’lı yılların sonuna kadar olan uzun süreçte; Sabiha Sertel ile birlikte basınımızın en ses getiren gazetecisidir. Suat Derviş yurt dışına giden ilk kadın gazetecidir, Montrö Görüşmeleri’ni yerinde izleyerek haberleştirmiştir. Ülkemizdeki ilk basın sendikasının beş kurucusundan biri ve ilk başkanıdır.

FOSFORLU CEVRİYE, TUTKULU AŞKLAR

Suat Derviş’in en tanınan romanı, Fosforlu Cevriye’dir. Ancak 1920’li yıllardan itibaren gazetelerde tefrika edilmiş ve son yıllarda yayımlanan onlarca romanın, ‘Ankara Mahpusu’, ‘Aksaray’dan Bir Perihan’, ‘Hiçbiri’, ‘Çılgın Gibi’ romanlarının usta yazarıdır. Suat Derviş’in romanları yabancı dillere çevrilerek Fransa’da yayımlanmış ve ses getirmiştir. ‘Ankara Mahpusu’, Fransa’da yayımlandığı dönemde, Nobel ödüllü Yazar İvo Andriç’in ‘Drina Köprüsü’ kadar çok beğenilmiştir. 

Suat Derviş, romanlarında tutkulu aşkları anlatmıştır; akıcı, yalın bir anlatımı, güzel bir Türkçesi vardır. Romanları baştan sona merakla okunan bir roman kurgusuna sahiptir.

Fosforlu Cevriye romanında; barlarda şarkıcılık ve konsomatrislik yapan, “Galata’nın en namlı orospusu” olarak damgalı Fosforlu Cevriye’nin, niçin aranmakta olduğunu, ismini ve geceleri kayıkla ne taşıdığını da bilmediği bir adama olan kara sevdası anlatılır.

SUAT DERVİŞ’İN ELEŞTİRİ YAZILARI

Suat Derviş usta bir romancı deneyimli bir gazeteci olmanın dışında, ‘Yeni Edebiyat’ dergisinde yayımlanan yazılarında, iyi bir eleştirmen olduğunu da göstermiştir. Suat Derviş’in yazıları okunduğu zaman görülecektir ki yazar, ülkedeki edebiyat yaşamını dikkatli bir şekilde takip etmektedir. Suat Derviş, eleştirilen romanlar dışında, yazarların diğer eserleri konusunda bilgi sahibi olan, yazarların edebi kişilikleri dışında, siyasi düşünceleri, sosyal sorunlara yaklaşımları, insani özellikleri konusunda ayrıntılı değerlendirmeler ortaya koyabilecek birikime ve donanıma sahiptir.

Suat Derviş, öncelikle eleştirdiği romanların uzunca bir özetini başarılı bir şekilde yaparak eserleri değerlendirmiştir. Bu özetler, okuyucuya romanları okuma isteği uyandıracak akıcılıktadır. Yazar, romanların başarılı ve başarısız yönlerini ortaya koyan, roman yazarlarının hangi konularda eksiklikleri olduğunu belirten eleştiri yazıları yazmıştır. Suat Derviş, eleştirilerinde nesnel ve gerçekçidir.

SUAT DERVİŞ DEVRİMCİ BİR KADINDIR

Suat Derviş, tüm dünyada faşizmin zaferinin konuşulduğu, ülkemiz iktidarının faşist Almanya’yı desteklediği dönemde “Niçin Sovyetler Birliği’nin Dostuyum” broşürünün imza sahibidir.

“...Evet, ben Sovyetler Birliği’nin dostuyum. Bu memleketi beğeniyor, takdir ediyor, seviyor ve vatan sevgisini en iyi anlayan, vatan için ölmekten çekinmemeyi en iyi bilen bir milletin çocuğu olduğum için, onların vatanperverliğini, memleket savunmasında gösterdikleri destansı kahramanlık karşısında hayranlık duyuyorum...” (Niçin Sovyetler Birliği’nin Dostuyum, 1944)

Suat Derviş, güçlü, kişilikli bir kadındır. 1960’lı yılların sonlarında gösterdiği bir davranış bu özelliğini net bir biçimde ortaya koymaktadır. Suat Derviş, kocası Reşat Fuat Baraner’in yaşamını yitirmesinden sonra, başkanlığını yapacağı Devrimci Kadınlar Derneğinin kuruluş çalışmaları sırasında katıldığı bir toplantıda kendisinin TKP Genel Sekreteri Reşat Fuat Baraner’in eşi olarak tanıtılmasına kararlı bir sesle “Hayır! Ben, Yazar Suat Derviş’im” diye karşı çıkacak, sonra ekleyecektir: “Onun eşi olmaktan da ayrıca gurur duyarım.”

Suat Derviş anılarını yazmak istemiş ancak tamamlamamıştır. Liz Behmoaras’ın hazırladığı “Suat Derviş, Efsane Bir Kadın ve Dönemi” başlıklı kitabın başlangıç bölümlerinde; Araştırmacı Yazar Rasih Nuri İleri tarafından yazılan, ‘Kırklı Yıllar-1’ başlığını taşıyan kitapta, “Yakın Tarihimizden Portreler-1-Suat Derviş” bölümünde yer alan yarım kalmış anılardan önemli ölçüde yararlanılmıştır.

ANKARA MAHPUSU, İŞSİZLİK ANLATISI

Suat Derviş, “Ankara Mahpusu” romanında; bir çocuklu, komşusu dul Zeynep’e tutkulu bir aşkla bağlanan Tıp Fakültesi Öğrencisi Vasfi’nin hüzünlü hikayesini anlatır. 

Vasfi, amcasıyla evlenen Zeynep hakkında kötü sözler eden arkadaşını öldürerek hapse düşer, yıllarca hapis yattıktan sonra, döndüğü İstanbul’da her şeyin değiştiğini görür, evsiz, işsiz, kimsesiz bir adam olarak, uğruna adam öldürüp yıllarca hapis yattığı kadını görünce düş kırıklığına uğrayacaktır.

Ankara Mahpusu, bence, edebiyatımızın en güçlü işsizlik anlatılarından biridir. Sokaklarda sürüp giden hayat içerisinde yeni bir sevdayı keşfedecek olan Vasfi, iş bulduğunda hayata sevdiği kadınla birlikte daha umutlu bakacaktır.

Ankara Mahpusu Fransa’da yayımlanmış ilk Türk romanıdır. Romanı Fransızcaya, kız kardeşi ile birlikte Suat Derviş çevirmiştir. Yalın bir anlatım, ustalıkla yazılmış bir aşk ve ihtiras romanı.

KADINLARIN TALEPLERİNİN SESLENDİRİCİSİ

Gece Postası gazetesinde, 17 Aralık 1962-22 Şubat 1963 yılları arasında tefrika edildikten sonra kitaplaşan ‘Aksaray’dan Bir Periha’ yazarın çok etkileyici romanlarının başında gelir.

Suat Derviş’in 1920’li, 1930’lu yıllarda yazdığı romanlarının çoğu İstanbul’un zengin semtlerinde yaşayan insanların hikayelerini, tutkulu aşklarını anlatır. Başlangıçta kadınların eşitlik, özgürlük taleplerini sınıfsal bakış açısından yoksun biçimde anlatan Suat Derviş, sonradan sınıfsal bir bakış açısıyla kadınların taleplerinin seslendiricisi, kadınların örgütlü mücadelesinin öncüsü olacaktır. Son yıllarda birbiri ardına yayımlanan kitapları okunduğu zaman görülecektir; emekçilerin yaşadığı sorunları anlayan ve anlatan Suat Derviş yaratıcı ve üretken bir yazardır.

Suat Derviş, Devrimci Kadınlar Derneğinin başkanlığını yaptığı 1960’ların son yıllarında; Şişli- Osmanbey’deki evini devrimci gençlere açan yiğit bir kadındır. Suat Derviş, devrimcileri evinde barındırmaktan tutuklanacaktır. 23 Temmuz 1972’de yaşamını yitiren Suat Derviş’i okuyun, mutlu olursunuz.

ÖNCEKİ HABER

Suat Derviş'in 52. ölüm yıl dönümü | Masada değil, sokakta yazan bir yazar…

SONRAKİ HABER

AKP MKYK toplantısı sona erdi | Çelik, “katliam” denilmesinden rahatsız oldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa