24 Temmuz 2024 04:45

İşten attıkları arkadaşlarımızın yerine de bizi çalıştırıyorlar

"Sabah işe başladığımız bölümde günü tamamlayamaz olduk. Çalıştığımız her yeni bölümde sayı ve performans talebi olduğu için, gün sonunda tükenmiş vaziyette işten çıkar duruma geldik."

Fotoğraf: Benjamin Wedemeyer/Unsplash

Paylaş

Metal işçisi
Tuzla-İstanbul

Merhaba Evrensel okurları, yaklaşık 9 aydır Tuzla Serbest Bölge’de kurulu bir metal fabrikasında çalışıyorum. Kış aylarından bu yana Tuzla Sanayi Bölgesi’ndeki büyük küçük fark etmeksizin çeşitli fabrikalardan işten atmaların yaşandığına dair haberler alıyoruz. Çalıştığım fabrikada da yaklaşık dört ay önce küçülme gerekçesiyle 11 işçi çıkarılmıştı. Atılan arkadaşlarımız geçimlerini sağlamak için yeni iş arayışlarına girdi doğal olarak. Kalanlar içinse iş yükünün giderek arttığı, ücretlerin sabit kaldığı bir cehenneme döndü fabrika. Bu tasarruf planının en önemli ayağı aldığımız ücretlerin baskılanması ve az insanla çok iş yapabilme girişimleri oldu. Her birimiz işten çıkarılan arkadaşlarımızın da yerine çalışır olduk. Bantta çalışan her bir kişi, iki ya da üç kişilik iş yapmaya başladı.

GÜNDE BİRKAÇ BÖLÜMDE ÇALIŞIYORUZ

Sabah işe başladığımız bölümde günü tamamlayamaz olduk. Çalıştığımız her yeni bölümde sayı ve performans talebi olduğu için, gün sonunda tükenmiş vaziyette işten çıkar duruma geldik.

Ayrıca temmuz ayında asgari ücrete zam yapılmamasıyla bizim fabrika yönetimi de ücret zammı meselesini hiç gündeme getirmedi doğal olarak. Ancak temel tükettim maddelerine gelen zamlarla elimize ay sonunda geçen üç kuruş maaşın nasıl eriyip tükendiği her gün sohbetimizin konusu oluyor ve içten içe suyun ısısı yükseliyor. Bize üç beş kişilik iş yükleyerek işçi maaşlarından tasarruf eden, fabrikaya fazladan elektrik bandı almaktan imtina eden patronun, biz hiçbir şey talep etmeden ek zam yapmayacağı pek çok arkadaşımız tarafından biliniyor. Bununla ilgili geçtiğimiz hafta üç bölüm içerisinde küçük de olsa bir tartışma başladı. Benim çalıştığım fabrikada ve görebildiğim kadarıyla diğer örgütsüz fabrikalarda ek zam tartışması güvenceli iş ve sendikalaşma tartışmalarını da beraberinde getiriyor.

"SU ISINIYOR"

Kuşkusuz bu eğilimin ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğu aylardan geçiyoruz. 17 bin 900 TL maaş alan bir işçi oturduğu semtte yeni bir ev kiralayacak durumda değil. Barınmak için bir maaş yetmiyor, üzerine para koymak durumunda kalıyorsunuz. Bu tabloyu gören ve yaşayan, MHP’ye oy veren bir işçi “Bu böyle gitmez, artık erken seçim yapılmalı” noktasında duruyor. Bunlar küçük ölçekli bir metal fabrikasından çeşitli gözlemler. Bu eğilimleri bütünün parçası olarak izleyebilirsek suyun günden güne ısındığını ve kaynamanın devam edeceğini görebiliriz diye düşünüyorum.

ÖNCEKİ HABER

Yolbulan işçileri: "30 bin TL ücret için 35 gündür grevdeyiz"

SONRAKİ HABER

İYİP’te 2 istifa daha

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa