Sorun göçmenlerde mi?
Kayseri’den sonra Antep’te de gerilim artmıştı ve bu yüzden bir hafta boyunca evden çıkamadım. Benzeri ayrımcılıkları 6 Şubat’ta da yaşamıştık ama bu alışılabilecek bir durum değil.
Fotoğraf: DHA
Göçmen bir genç
Antep
Sene 2013, ablamı askerlik yapmaya zorlayan savaş yanlıları yüzünden Suriye’nin Afrin bölgesinden kaçıp en yakın şehir olan Antep’e geldik. Savaş koşulları gitgide ağırlaşırken kimsenin askerliğinin bu ülkeyi kurtaramayacağı gibi birçok devlet, terör örgütü ve gelişmiş savaş sanayisi karşımızdayken mücadele edebilmek imkansıza yakındı.
11 senedir Antep’te yaşamama rağmen vatandaşlık alamadım. Bu benim eğitim hayatımı çok zorluyor. Bu sene YÖS’e (Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı) girdim ancak vatandaşlığım olmadığından ötürü istediğim üniversitelere girebilme olanağım elimden alınıyor. Vatandaşlığım olsaydı ve başka bir ilde üniversite okusaydım mülteci olmamdan kaynaklı birçok farklı sorun da beni bekliyor olacaktı.
HAYATIM BOYUNCA AYRIMCILIĞA UĞRADIM
Hayatım boyunca hep azınlık grupların saldırılara uğradığını gördüm, Ezidi biri olarak yaşadığım her dönemde çeşitli ayrımcılıklara uğradım. Örneğin yakın zamanda Ankara ve Kayseri’de yaşanan ırkçı olaylar aslında bu coğrafyada yüzyıllardır yaşayan Kürt halkına da yapılıyordu, o yüzden bu durum beni şaşırtmıyor.
Eğitim hayatımda Ezidi olduğumu hiç söylemedim, zaten Kürt ve Suriyeli bir kadın olmam yeterliydi. Ailem de bizden nefret edildiğinin farkındaydı. Kayseri’de yaşananlardan sonra Antep’te de gerilim artmıştı ve bu yüzden bir hafta boyunca evden çıkmadım. Annemle tek yaşıyorum ve arabamızı da MA plakalı olduğu için benzer bir saldırıya maruz kalmamak için saklamak zorunda kaldık.
YALNIZ VE GÜVENSİZ HİSSEDİYORUZ
1 hafta boyunca gördüğümüz görüntülerin hiçbirini hak etmiyoruz. Annem ve ben yalnız ve güvensiz hissettik; sanki tüm siyasetçiler, medya ve toplum bizlere, mültecilere karşıydı.
Benzeri ayrımcılıkları 6 Şubat depreminde de yaşamıştık ama bu alışılabilecek bir durum değil. Önümüzdeki yıllar bize ne gösterir bilemiyorum ama şu an beni ürküten pek çok şey var. Göç idaresi mobil göç noktaları, güvenli bölge gözetmeden göçmenleri kafalarına göre sınır dışı etmeleri, insani şartların sağlanmaması, bütün sorunun bizmişiz gibi davranılması beni büyük bir çıkmaza sürüklüyor. Bu sorunlar içerisinde derdimi anlatabildiğim, bana ses olan Genç Hayat’a teşekkür ederim.
