Çukurova Gazeteciler Cemiyeti: Bugünün basın bayramı olması için daha fazla mücadele etmeliyiz

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) tarafından düzenlenen sansürün kaldırılışının 116’ncı yılı etkinliklerinde konuşan ÇGC Başkanvekili Sefa Saygıdeğer, gazetecilerin ve yerel basının karşı karşıya kaldığı zorluklara dikkat çekti.

Saygıdeğer, dayanışmanın önemini vurgulayarak, gazeteleri ayakta tutmak için birlikte mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanvekili ve Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir, Başkanvekili Sefa Saygıdeğer, Başkan Yardımcısı Dilek Akın ile Mali Sekreter Süreyya Uri ve ÇGC’nin Kurucu üyelerinden Semir Yalçın tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk konuldu.

Atatürk Anıtı’ndaki törene; ÇGC Başkan Yardımcısı Hüseyin Arat, Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Özke, Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Ulucan, Çukurova Belediye Başkan Yardımcısı Bahadır Özdemir, Atatürkçü Düşünce Derneği Adana Şube Başkanı İlyas Kayadan, Büyükşehir Belediyesi Basın Müdürü Utku Sağılır, Çukurova Belediyesi Basın Müdürü Vural Köse ve Seyhan Belediyesi Basın Müdürü Volkan Balıklıoğlu da katıldı.

“BUGÜN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN MÜCADELE GÜNÜDÜR”

Etkinlik Basın Anıtı’nda devam etti. ÇGC Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan günün anlam ve önemine dair açıklama, Başkanvekili Sefa Saygıdeğer tarafından okundu. Saygıdeğer, açıklamada 116 yıl sonra sansür girişimlerinin devam ettiğini anlatarak 24 Temmuz Basın Bayramı’nı basın özgürlüğü için mücadele günü olarak değerlendirdiklerini aktardı. 

“BASIN HALKIN ÖZGÜR SESİDİR, SANSÜR EDİLEMEZ”

Ekonomik sorunlarla boğuşan Anadolu basınının kepenk kapattığı, gazetecilerin işsiz kaldığı son yıllarda iktidarın olduğu kadar muhalefetin de basına karşı duyarsız kaldığını ifade eden Saygıdeğer, “Koşulların bu şekilde devam etmesi halinde; 24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü de tarihe karışacak. Çünkü uygulanan sansür girişimleri, yapılan baskılar ve düşüncelerinden dolayı cezaevlerine konulan gazeteciler, bu mesleği yapmak isteyen gençleri de soğutmaktadır” dedi.

“Halkın kulağı ve gözü olan, demokrasilerde 4’üncü kuvvet olarak değerlendirilen basının sesi kısılmak isteniyor” diyen Saygıdeğer, “Basın çalışanlarının can güvenliği, iş ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sendikal haklara yeniden kavuşulması, basın özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Basının özgür ve tarafsız olmadığı bir ülkede; demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden bahsedilemez. Basın halkın özgür sesidir. Sansür edilemez” ifadelerini kullandı.

“DAYANIŞMAYA İHTİYACIMIZ VAR”

Saygıdeğer, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Bugün her zamankinden daha çok dayanışmaya ihtiyaç duyuyoruz. Gazeteleri ayakta tutmak için birlikte mücadele etmek zorundayız. Türkiye’nin kılcal damarlarını oluşturan yerel gazeteler kapandıkça Anadolu’nun aydınlanmasının da önüne geçiliyor. Halk bilgilendirilmiyor. Gazetelerin yeniden ayağa kalkması için iktidara da muhalefete de önemli sorumluluklar düşüyor. Bu saatten sonra gazetecilerin ve meslek örgütlerinin de büyük bir dayanışma içerisine girmesi gerekiyor." (Adana/EVRENSEL)

Basın Konseyi: 24 Temmuz artık ‘bayram’ değil, ‘mücadele günü’ oldu