Patronun kazancı arttıkça biz sağlığımızdan oluyoruz
"İşçilerin ücret beklentisi görmezden geliniyor ama LC Waikiki Avrupa’da ilk 3’e girmeye çalışıyor. Bunun için de işçilerin üzerindeki baskıyı her geçen gün artırıyor."
Fotoğraf: Bahar Emreoğlu/Evrensel
LC Waikiki deposunda çalışan bir işçi
Esenyurt-İstanbul
Avrupa’daki en büyük 6. giyim perakendesi olduğunu açıklayan LC Waikiki, işçileri açlık sınırında bir ücretle çalıştırmaya devam ediyor. Devamlılık primleri de olmasa şirketin verdiği maaş neredeyse kuru asgari ücret olarak kalıyor. Devamlılık primi dedikleri prim ise ay boyunca eksiksiz çalışmaya katılırsan hak kazanabildiğin bir uygulama. Tabii bunun yanında bölümlere göre de istenen adetleri karşılamamız ve yüksek performans göstermemiz gerekiyor. Eğer belirlenen hedefleri karşılayamazsak, kimse bize bir sorunumuz olup olmadığını ya da yorgun olup olmadığımızı sormuyor, tutanaklar tutuluyor, primler kesiliyor. Son dönemde depoların genelinde performans baskıları artmış durumda.
İşçilerin ücret beklentisi görmezden geliniyor ama LC Waikiki Avrupa’da ilk 3’e girmeye çalışıyor. Bunun için de işçilerin üzerindeki baskıyı her geçen gün artırıyor. Her bayram dönemi olduğu gibi bu dönem de şirket maaşlarımızın 5’te 1’i oranında prim karşılığı bizi 12 saat çalışmaya zorladı. Bayram bitti ama depolar için yoğun çalışma devam ediyor. Vardiyalarımız haftalık dönmesi gerekirken keyfi olarak iki haftada bir döner hale geldi. Günde 12 saat yüksek performansla çalışmamızı bekleyen şirket karşılığında ise bize hiçbir şey vermiyor. Bu çalışmanın sonucunda bizim payımıza düşen bel, boyun fıtığı gibi meslek hastalıklarına yakalanarak sağlığımızdan olmak oluyor.
İşçiler içinde tüm bu baskı ve zorlamalara karşı tepkiler artsa da henüz birlik olma, hakkını arama fikrinin yerleşmesi yakın değil. Genellikle işçiler ya bu koşulları sürdüremediği için daha iyi bir iş bulma ümidiyle tazminatını alıp çıkıyor ya da günü kurtarmak üzere başka bireysel yolların peşinden koşuyor.
Ama son dönemde çeşitli illerde, farklı iş kollarında işçilerin verdikleri mücadelelerin kazanımla sonuçlandığını görüyoruz. Novares’te, Sumitomo’da, Purmo’da işçilerin verdikleri mücadelelerden kendimize ders çıkarmalıyız. LC Waikiki depolarında da geçmişte işçiler prim sisteminin değişmesinden giyim çeklerinin kesilmesine kadar bir dizi saldırıya karşı birlikte hareket etmiş ve hakkını böyle alabilmişti. Bugün de yapmamız gereken beklemeyi bırakıp birlik olabilmek için hareket etmek olmalı...
FAZLA MESAİ FİİLEN ZORUNLU
LC Waikiki deposunda çalışan bir işçi
Esenyurt-İstanbul
LC Waikiki’de genellikle bayram dönemleri yoğun geçer. Devamsızlık priminin yanı sıra ‘yoğun dönem primi’ olarak adlandırılan bir prim sistemi de mevcuttur.
Bu primlerin amacı işçinin hem devamlılığını sağlamak hem de performansını arttırmaktır. Bu yoğun dönem primi süreci, ortalama iki haftalık bir süreci kapsar. Bu süreçlerde işçiler, genellikle primlerini yakmamak için canlarını dişlerine takarak çalışır. Çünkü en ufak bir durumda da o primi kesmek için her türlü yola başvurulur. İki hafta boyunca günlük 12 saat çalışırız. Fazla mesaiye kalmak istemeyen işçilerin izin alması gerekir ve izin alabilmek neredeyse imkansızdır. İzin almadan fazla mesaiye kalınmazsa bu sefer hem aylık prim hem de yoğun dönem primi kesilir.
Bayram sonrası sözde yoğun dönem son bulmuş olmasına rağmen hâlâ günlük 12 saat çalışmalar devam etmekte. Hemen hepimiz zorla fazla mesaiye bırakılıyoruz.
LC WAİKİKİ HEM SAĞLIĞIMIZDAN HEM İŞİMİZDEN EDİYOR
LC Waikiki deposunda çalışan bir işçi
Esenyurt-İstanbul
Merhaba Evrensel okurları. Ben LC Waikiki’de yeni işe giren bir işçiyim. İşe girerken bize verdikleri eğitim sonrası şaşkınlık ve heyecan duymuştum. Kurumsal bir firmada ilk defa çalışacağım için geçmişe göre daha iyi koşullarda, uzun yıllar çalışabileceğim bir yer olarak düşünmüştüm. Ama bu fikrimin değişmesi çok uzun sürmedi. Daha ilk günlerden böyle olmayacağını anlamaya başladım.
Prim sistemiyle bizi yüksek performansa, fazla mesailere zorladıkları bir durumla karşılaştım. İstenilen sayıları karşılamak için verdikleri eğitimde anlatılan İSG önlemlerini yok saymamız gerekiyor. Eğer eğitimde söylenilen şekilde kaldırsak bizden istenen hedefe ulaşmamız mümkün değil. Sayıları tutturamazsanız geri bildirim ve tutanak yiyorsunuz. Bu da priminizden olmanız demek oluyor. Yani LC Waikiki size iki seçenek sunuyor ya sağlığınızdan olacak ama prim alabilmek için her koşulda hedefi tamamlayacaksınız ya da primden ve belki de işinizden olmayı göze alıp sağlığınızı koruyacaksınız. Tabii biz geçinmek zorunda olduğumuz için sağlığımızı da hiçe sayıyoruz. Pek çok işçi bu çalışma sonucunda bel fıtığı olduğu için fizik tedaviye gidiyor. Fazla rapor kullanıyor diye işçiler işten çıkarılıyor. Yani hem sağlığımızdan hem de işimizden oluyoruz…
LC WAİKİKİ İŞÇİSİ İNTİHAR ETMİŞTİ
Samsun’un Çarşamba ilçesinde bir LC Waikiki mağazasında reyon yöneticisi olarak çalışan Muhammed Yavuz, uğradığı baskı ve mobbing nedeniyle intihar etmişti. Eşine ve çocuklarına birer veda mektubu bırakan Yavuz, mağazaya ve yöneticilerine ise mail atmıştı. Yavuz arkasında bıraktığı mektupta, eşinin de aynı firmada çalışırken işten çıkarıldığını, işe dönüş davası açtıklarını ve akabinde ise baskı ve mobbinge maruz kaldığını belirtmişti.