25 Temmuz 2024 17:10

Dikili Kitap Günlerinde "Robotlar İşimizi Elimizden Alacak mı" söyleşisi

Dikili Belediyesi'nin düzenlediği 3. Dikili Kitap Günleri'nde, Arif Koşar'ın katılımıyla, "Robotlar İşimizi Elimizden Alacak mı?" başlıklı söyleşi gerçekleştirildi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Dikili Belediyesi'nin düzenlediği 3. Dikili Kitap Günleri'nde, Arif Koşar'ın katılımıyla, "Robotlar İşimizi Elimizden Alacak mı?" başlıklı söyleşi gerçekleştirildi.

Yıl Parkı'nda gerçekleştirilen ve yoğun ilginin olduğu etkinlikte Arif Koşar, teknoloji ile sarıp sarmalanılan bir çağda yaşadığını ve teknolojinin günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirtti. "Teknoloji ile çalışıyoruz, öğreniyoruz, eğleniyoruz. Teknoloji hayatımızı değiştiriyor. Örneğin sosyal medya çıktı, günde 1-2 saat sosyal medyaya bakıyoruz. Sonra çalışma biçimimizi değiştiriyor. Uzaktan çalışıyoruz. Telefonla çalışıyoruz. İktisadi hayata giriyor, örneğin dijital olarak borsaya giriliyor, robotlar fabrikalara giriyor, dolayısı ile iktisadi hayatı da değiştiriyor. Kültür hayatımızı da etkiliyor. Artık siyasetçiler de bir açıklama yapacağı zaman tweet atıyor" diyen Koşar ancak genelde teknolojinin nasıl ortaya çıktığının gözden kaçırıldığını dile getirdi.

“TEKNOLOJİYİ ÇOK YÖNLÜ ELE ALMAK GEREK”

Teknolojiyi de insanların ve toplumun ürettiğini gözden kaçırmamak gerektiğini belirten Koşar, "Örneğin maalesef savaşlarda kullanılan robotlar var. İsrail'in Filistin işgalinde tünellere girmek için asker robotlar, köpek robotlar kullanıldı. Onları da toplum ve insanlar üretiyor. Toplumda bazı sıkıntılar var, ürettiği teknoloji de sıkıntılı oluyor" dedi. Teknolojiyi değerlendirirken bu çok yönlü niteliğini bazı zaaflarını ve olumlu yanlarını bir bütünlük içerisinde görmek gerektiğini belirten Koşar, "Çok işimize yaradığı gibi bazı sorunlara da yol açıyor bunu da göz önünde bulundurmamız lazım" dedi.

Robotların, yapay zekânın, derin öğrenme algoritmalarının birçok yerde kullanıldığını dile getiren Koşar, "Dünyadaki robotların yüzde 90'ı kol biçiminde, bir şeyi alıp bir yere koyuyor. Ya da Netflix'i açıyoruz orada her şey yapay zeka algoritması ile işliyor. Google'a giriyoruz devasa bir algoritma var. Bu harikaları görüp etkileniyoruz ama bu harikaların bazı sıkıntılarını görmüyoruz" dedi.

"Robotlar işimizi elimizden alacak mı" sorusundan önce, "Makineler işimizi elimizden alacak mı" sorusunun gündeme geldiğini hatırlatan Koşar, "Tarih boyunca makineler insanların işlerini ellerinden aldılar. İlk makine iplik üreten eğirme makinasıydı. Bir eğirme makinası ile 1300 işçinin yaptığı işi tek bir makine yapar hale geldi. Makineler insanların işlerini ellerinden alıyor. İlk sanayi devriminden beri olan bir süreç. Bugün de öyle" dedi.

“BAZI İŞLER YOK OLURKEN ÇOK SAYIDA YENİ İŞ ORTAYA ÇIKTI”

Bazı işlerin yok olduğunu bununla birlikte çok sayıda da yeni işin ortaya çıktığını ifade eden Koşar, "Örneğin grafikerlik, sosyal medya işi, yazılım işi çıktı. İşler durmaksızın arttı. Sağlık çalışanlarının da öğretmenlerin de sayısı artıyor. İnsanları işinden etti ama yeni iş alanları da açıldı. Toplum böyle işliyor" dedi.

"Robotlar çıktı emeğe ve insana gerek kalmayacak" söyleminin yaygın olduğunu ama gerçeğin böyle olmadığını dile getiren Koşar, "İnsan ve emek bu kadar önemsiz değil. Almanya dünyanın en teknolojik ülkesi, endüstri 4.0 Almanya'da çıktı. Almanya yana yana işçi arıyor. Dünyanın en çok işçi alan ülkesi. Dolayısı ile teknoloji otomatikman emeği değersiz kılmıyor ortadan kaldırmıyor" dedi.

Başka bir örnek olarak Koşar, 30 yıl önce dünyada 1 milyar işçi varken bunca robot, bunca yapay zeka ve teknolojinin olduğu günümüzde 2 milyarın üzerinde işçi bulunduğunu belirtti.

“ASIL TEHLİKE ORTAYA ÇIKAN İŞLERİN GÜVENCESİZ OLUŞU”

Asıl sorunun ortaya çıkan bu yeni işlerin nasıl işler olduğunda düğümlendiğini dile getiren Koşar, "Bu yeni işler güvenceli mi? Esas problem burada. Düşük ücretli, güvencesiz, her an işten atılma riski var. Geleceği yok. Kurulan ekonomi sistemi ucuz iş gücüne dayalı. Emek ucuz dünyada rekabet ediyoruz. Mehmet Şimşek'in temel tezi bu; daha da yoksullaşın ki rekabet edelim diyor. Asgari ücret, emekli maaşları artmasın ki rekabet edelim dünyayla. Hayır böyle rekabet olmaz. İnsanca yaşayacak bir düzen kurulmalı ki, insanca yaşayacak bir ekonomik sistem kurulmalı ki rekabet edilecekse de öyle edilsin, orası da ayrı tartışma" dedi.

Koşar, robotlarla, yeni teknolojilerle ilgili asıl tehlikenin ‘hiç iş kalmıyor’, ‘emeğe gerek kalmıyor’ tehlikesi değil, bugün yapılan işlerin güvencesizliği olduğunu vurguladı.

"Teknolojiye karşı değiliz, teknolojiden yararlanacağız, hayatımızı kolaylaştıracağız ama düzenleyeceğiz" diyen Koşar, işyerlerine kurulan devasa teknolojilerle işçilerin ve emekçilerin yaptığı her şeyin denetim altında olduğunu belirterek, "İnsan sürekli denetlenecek, kontrol edilebilecek bir canlı değil. Stres ve depresyon gibi rahatsızlıklar artıyor. Dolayısı ile buralara karşı çıkılmalı. Bu ülkede sendikalar güçlü olmalı, emekçiler güçlü olmalı, hakkını aramalı, birlik olmalı dolayısı ile hem teknolojiden yararlanırken hem de bu toplumun, geniş kesimlerin faydasına yeniden yapılandırmayı da işçi ve emekçiler bilecek" diyerek sözlerini bitirdi.

Etkinliğin sonunda Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, 3. Kitap Günleri anısına Arif Koşar'a plaket verdi. Koşar ayrıca kitaplarını imzaladı. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İşçinin eli prese sıkıştı, saatlerce yardım bekledi

SONRAKİ HABER

Sıcaktan bayılan işçilere: "Kafadan aşağı su dök, çalış!"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa