İskender Bayhan: Vergi düzenlemesi emekçilerin boynundaki kemere bir delik daha açacak

Emek Partisi Milletvekili İskender Bayhan yeni vergi düzenlemesiyle ilgili konuştu. Bayhan "Yeni vergi düzenlemesi emekçilerin boynundaki kemere bir delik daha açacak" dedi.

26 Temmuz 2024 12:33
Paylaş

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye devam edilen yeni vergi kanunu teklifi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’deki vergi sistemini daha da adaletsiz hale getiren yeni düzenlemelerden biri olan teklife dair görüş belirten Bayhan, “Erdoğan ve Şimşek öncülüğündeki ekonomi yönetiminin cafcaflı sözlerle basına sızdırdığı sözde ‘vergide adalet’ paketi, apar topar geçirilmek üzere Meclise getirildi. Fakat milyonlarca emekçinin umutla beklediği düzenlemelerin hiçbiri bu pakette yer almıyor. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alacağız diyorlar fakat bu iddiaya yönelik tek bir madde dahi yok pakette. Peki, milyonlarca işçi ve emekçinin ciddi ücret kaybı yaşamasına neden olan vergi dilimi adaletsizliğini giderecek herhangi bir düzenleme var mı? o da yok” ifadelerini kullandı.

Emekçilerin boynundaki kemere bir delik daha açmanın yeni formüllerini bulmak için epey uğraşılmış bir paket olduğunu vurgulayan Bayhan, “Büyük sermayenin, sömürücülerin çıkarlarına hizmet etmek için meclisi gece gündüz çalıştırıyorlar” dedi.

EMEKÇİLERE YALANI YUTTURMA PEŞİNDELER

Meclise sunulan teklifin ilk imzacısı AKP Milletvekili Nilgün Ök ve eşinin üzerine kayıtlı beş şirketin son beş yılda hiç vergi vermediğini hatırlatan Bayhan, “Nilgün Ök, Meclis’te yaptığı konuşmada şirketlerin tasfiye halinde olduğu için vergi vermediğini söyledi. Ama yalancının mumu yatsıya kadar bile yanmadı. Çünkü şirketlerinin tasfiyesine ilişkin hiçbir resmi kaydın olmadığı birkaç saat içinde ortaya çıktı. Nilgün hanım tek olsaydı buna bir tesadüf deyip geçebilirdik belki. Ama teklifin bir diğer imzacısı olan AKP Milletvekili Cantürk Alagöz’e ait Alagöz holding de son üç yılda kurumlar vergisi vermemiş. Yine teklifin imzacılarından AKP Bursa Milletvekili Refik Özen’e ait örnek yemek isimli şirket de son üç yılda hiç vergi ödemeyenler arasında. Bir de çıkıp hiç utanmadan yüzde 10 kurumlar vergisinin ödenmesini garanti altına alıyoruz diye göz boyamaya çalışıyorlar. Bakın sadece siz değil; sermaye de fedakârlık yapıyor yalanını yutturma peşindeler. İşçi, emekçi kardeşlerimizin büyüyen huzursuzluğunu ve öfkesini dizginlemek istiyorlar” şeklinde konuştu.

“İŞBİRLİKÇİLERİNİN YEMİNLİ HİZMETKÂRI, EMEKÇİLERİN ELİ SOPALI VERGİ TAHSİLDARI”

Bayhan sözlerine şöyle devam etti: “Saray iktidarı, 2024 bütçesinde vergi indirimi, vergi istisnası adı altında, sermayeden alınacak 1 trilyon 800 milyar TL’lik vergiden vazgeçti. Dahası, 2025’te 2 trilyon 700 milyar, 2026’da ise 2 trilyon 600 milyar lira vergiyi de almayacağını ilan etti. Yani, yerli ve yabancı tekellerin, onların işbirlikçilerinin yeminli hizmetkârı olan, emekçilerin karşısında ise eli sopalı vergi tahsildarı kesilen şimşek diyor ki: Siz içinizi ferah tutun. Biz halkı soyup soğana çevirmeye son sürat devam edeceğiz. Adına da vergide adalet diyeceğiz, yutturacağız. Endişelenmeyin."

RAKAM, SÖMÜRÜCÜLERDEN ALINMAYAN 1,8 TRİLYONA ULAŞMIYOR

EMEP Milletvekili Bayhan, vergide adalet iddiasıyla Meclise getirilen bu paketin içeriğine dair de değerlendirmelerde bulundu.

Teklife göre 2024 yılında elde edilecek gelirin yaklaşık 150 milyar lira olduğunu belirten Bayhan, “Tasarruf paketi olarak sunulan paketin de yaklaşık 120 milyar liralık bir gelir getireceği düşünüldüğünde, bu rakamları alt alta, üst üste nasıl toplarsak toplayalım sömürücülerden alınmayan 1,8 trilyonun yanına bile yaklaşmıyor” dedi.

2024 bütçesinde öngörülen 2 trilyon 700 milyar lira bütçe açığının ise işçi ve emekçilerin sırtına yüklenecek daha fazla vergi yüküyle, özelleştirme yağmasıyla ve borçlarla kapatılacağını vurgulayan Bayhan, "Asgari kurumlar vergisi ile 90 milyar lira ek gelir öngörülüyor. Resmi verilere göre kurumlar vergisi mükellefi şirket sayısı 1 milyon. Ancak bunların sadece bin tanesi vergisinin yüzde 80'ini ödemiş. Büyük bölümü zarar açıklayarak vergi ödememiş. Şirketlerden yıllarca vergi alınamadığını itiraf edenler, yeni düzenlemeyle 90 milyar lira vergi almayı marifet sayıyorlar” ifadelerinde bulundu.

Ocak-Haziran döneminde işçi ve emekçilerin ödediği doğrudan gelir vergisinin 587,5 milyar lira buna karşılık şirketlerden alınan kurumlar vergisinin ise 465,5 milyar lirada kaldığını vurgulayan Bayhan, “Dolaylı vergiler ise ilk 6 ayda patladı. Sadece KDV gelirleri iki buçuk kat arttı. Benzin ve motorindeki ÖTV tutarına fahiş zamlar geldi. Petrol ve doğal gaz ürünlerinden alınan özel tüketim vergisi (ÖTV) yaklaşık üç buçuk kat arttı” dedi.   

“EMEKÇİLER BİR KİLO ŞEKER ALIYORSA, 400 GRAMI SÖMÜRÜCÜLERİN AĞZINI TATLANDIRIYOR”

Bayhan, durumun çarpıcılığını şu örneklerle ifade etti:   

  • "Bugün bir işçinin aldığı 1 kilo etin 300 gramını saray kendi sofrasına koyuyor.
  • Bir litre yağ alıyorsa, 500 gramı sömürücülerin şatafatlı, lüks soflarında kızarıyor.
  • Bir kilo şeker alıyorsa, 400 gramı sömürücülerin ağzını tatlandırıyor.

Bu ülkenin işçi ve emekçilerinin ekmeğini küçültenler, boğazındaki lokmadan kesmeyi kılıfına uydurmaya çalışanlar, halkın cebinden alıp tekellere, sermayeye aktarmanın adına da ‘vergide adalet diyorlar.”

Paketi hazırlayanların verdiği örneğe göre ticari bilanço kârı 1 milyon lira olan bir şirketin bugün sadece 50 bin lira vergi ödediğini söyleyen Bayhan, “Yeni düzenlemeyle bunu 100 bin liraya çıkaracaklarmış. Bunu da marifet sayıp övünüyorlar. Düzenlemelerden biri de yap-işlet-devret ve kamu-özel işbirliği kapsamındaki projeleri yürüten şirketlerden alınacak verginin yüzde 25’ten 30’a çıkarılması. Şeffaf olmayan ihale süreçleriyle, kamudan aldıkları ihalelerle zenginleşen, tek adam iktidarının korumasında servetlerini katlayan 44 şirketten sağlanacak ilave vergi sadece 557 milyon lira. Bu da şirket başına yalnızca 12,6 milyon lira demek” diyerek tepki gösterdi.

EMEKLİYE DALGA GEÇER GİBİ “HARÇLIK” VERİYORLAR

“Biraz da sermaye fedakarlık yapsın" denilerek pazarlanan bu paketin, yandaş kapitalistleri özel olarak kolladığını vurgulayan Bayhan, “Emekçilerin cebinden çıkan vergilerle ve onların emeğini, alın terini sömürerek zenginleşen devasa şirketlerin fedakarlığı işte bu kadar. Ama haklarını yemeyelim bu sermayeye kıyak paketinin sahipleri emeklileri de unutmamışlar. Milyonlarca emekliye 2500 lira harçlık vermeyi uygun görmüşler. Dalga geçer gibi” dedi.

EMEP Milletvekili Bayhan, yasanın özetini “Sermayenin ödemediği vergileri işçi ve emekçilerin sırtına yükleyip, artan huzursuzluk ve öfkelerini yatıştırmak için piyasaya sürülen bir “gaz alma paketi.” olarak yorumladı. Yasanın temel amacının ise sermayeden göstermelik bir tüy koparıp, emekçileri ve emeklileri daha fazla yolmak olduğunu ifade etti.

2023 yılında en büyük 500 şirketin kar oranları ve işçilerin aldığı ücretler incelendiğinde emek gücünün sömürü oranının üç buçuk kat arttığını vurgulayan Bayhan, “işyerlerindeki bu ucuz emek sömürüsüne dayalı vahşi düzen bir de vergi sömürüsü ve soygunu ile katmerleniyor. Erdoğan ve Şimşek ne zaman ekonomik büyüme diyor, vergide adalet diyor işte o zaman sömürü, soygun ve baskı daha da büyüyor. İşçi ve emekçilerin kırıntı olarak kalmış hakları daha da tırpanlanıyor. Ücretleri daha da düşüyor, yoksulluk ve işsizlik daha da artıyor, zaten sınırlı olan sendikal hak ve özgürlükler bütünüyle gasbediliyor” dedi.

VERGİDE ADALET İÇİN İLK ELDEN YAPILMASI GEREKENLER

Bayhan sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu ülkeyi yönetenler diyorlar ki verginin amacı halkın güvenliğini, eğitim, sağlık, barınma, ulaşım gibi ihtiyaçlarını karşılamaktır. Ama bir yandan bütün bu hizmetleri paralı hale getiriyorlar, bir yandan da tasarruf paketleriyle kıstıkça kısıyorlar. O zaman geriye tek bir gerçek kalıyor. Saray iktidarı ve sömürücü sermaye güçleri vergiyi esas olarak kendilerinin servetini ve zenginliğini büyütmek için topluyorlar.”

Bayhan gereken adımları şu şekilde sıraladı:

  • Gelir vergisinin vergi gelirleri içindeki payı yüzde 18-20 civarındadır. Bu en az iki katına çıkarılmalıdır. Gelir vergisi tarifesinin en üst dilimi yüzde 55’e kadar kademeli olarak yükseltilmelidir. En alttaki dilim ise yüzde 10’a düşürülmelidir.
  • Temel tüketim mallarından ve hizmetlerinden alınan KDV ve ÖTV başta olmak üzere her türlü dolaylı vergi kaldırılmalıdır.
  • En düşük ücret yoksulluk sınırın üzerine çıkarılmalı ve vergiden muaf olmalıdır.
  • Bankalar, çeşitli finans kuruluşları, tekeller ve hissedarları başta olmak üzere büyük sermaye ve büyük toprak sahiplerinden alınan vergiler artırılmalıdır.
  • Sermaye sahiplerine tanınan her türlü vergi istisnası ve muafiyetleri kaldırılmalıdır.
  • Özel ve tüzel kişilerden artan oranlı gelir ve servet vergisi alınmalıdır.
  • Lüks tüketim harcamaları yüksek oranda vergilendirilmelidir.

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Depremde ağır hasar alan binanın yıkılmamasına vatandaşlardan tepki: İlla birileri mi ölecek?

SONRAKİ HABER

TOKİ'den açıklama: Samandağ’daki konutların yanlışları düzeltildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa