CVK’nın kurşun bakır madeni kapasite arttırıyor: Köylere kimyasal tehdidi
CVK Maden İşletmeleri kurşun, çinko, bakır madeni için kapasite artışı istedi. Madencilik faaliyetlerinden arta kalan kimyasal bileşimli pasa ise Karaydın ve Kalabakbaşı köyleri arasında depolanacak.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
Çanakkale
Çanakkale’nin Yenice ilçesi Karaaydın köyü yakınlarında faaliyet gösteren CVK Maden İşletmeleri kurşun, çinko, bakır madeni için kapasite artırıyor. Şirketin kapasite artışı ÇED dosyası Çanakkale Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından halkın görüşüne açıldı. Birçok baraja yakın konumda bulunan maden işletmesinin ruhsat alanı içerisinde Argyria Antik Kenti de var.
3.5 KAT KAPASİTE ARTIŞI
CVK Maden İşletmeleri tarafından bölgede 68 bin 210.4 metrekarelik alanda 300 ton/gün kapasite ile işletilen Kurşun Çinko Bakır Flotasyon Tesisi ve Atık Depolama Tesisi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 16.03.2010 tarihinde ÇED olumlu kararı verilmişti. Bu kararla birlikte şirket Flotasyon ve Atık Depolama Tesisi (ADT), Stok ve Yükleme Alanı, Fabrika İdari Bina ve Stok Alanı gibi işletme binaları yaparak faaliyete başlamıştı.
Şirket son kapasite artışı projesi ile mevcut flotasyon tesisinin kapasitesinin artırılması ve ilave olarak yeni bir atık depolama tesisi (ADT) yapmayı planlıyor. Böylece mevcut flotasyon tesis kapasitesinin günlük 300 tondan 1000 tona çıkarılması ve 4.99 hektarlık alanda 250 bin metreküp hacme sahip olacak şekilde yeni bir ADT alanı inşa edilecek.
ADT KÖYE YÜRÜME MESAFESİNDE
Projeye göre ilave atık depolama tesisi projesi kapsamında 2 yıl arazi hazırlık ve inşaat aşaması, tesisin çalıştığı dönem boyunca ADT’nin ömrü 2 yıl ve 2 yılda kapatma dönemi öngörülüyor. Projede ADT ömrünün tamamlanmasının ardından tesis faaliyetlerinin devamlılığının sağlanması adına yeni bir alan arayışına gidileceğinden bahsediliyor.
Çanakkale il merkezine 80 km mesafedeki ADT tesisi, Yenice ilçe merkezine 15 km uzaklıkta yer alacak. Planlanan ADT alanı Karaydın köyüne 1.3 km, Kalabakbaşı köyüne ise 2.1 km mesafede yer alacak. Köylere yürüme mesafesinde olacak bu ADT’de madenden çıkarılan cevher ayrıştırıldıktan sonra geriye kalan kimyasal içerikli pasa depolanacak.
İŞLETME GÖNEN BARAJI KORUMA HAVZASINDA
ÇED dosyasında proje alanına 2.7 km kuzeybatısında sulama amaçlı kullanılan Yenice-Kalkım Göleti bulunduğu belirtilirken, bunun dışında alanın güneybatısında 4.6 km ve 7.04 km uzaklıklarda yer alan planlamadaki sulama amaçlı Çukuroba ve Kırıklar Göleti bulunuyor.
İlave atık depolama alanı sulama, enerji, içme ve kullanma kullanılan ve işletme aşamasında olan Yenice-Gönen Baraj Gölü ve Kumköy Regülatörü Uzun Mesafe Koruma Alanında yer almakta.
ÇED dosyasında ilave atık depolama alanının Yenice-Gönen Baraj Gölü ve Kumköy regülatörünün seddesine uzaklığı 27.2 km, mutlak koruma alanına mesafesi 13.2 km olduğu dile getiriliyor. ÇED dosyasına göre tesis çevre düzeni planına göre tarım arazisi, orman arazisi ve su yüzeyleri arazi vasfında kalmakta.
ÇED TOPLANTISINA ÜÇ KİŞİ KATILDI!
Karaaydın köyünün iki deresinden biri olan Döşemedere kıyısında CVK adlı şirket çinko kurşun madeni işletirken, diğer dere Handere’de ise Oreks Krom Madeni İşletmesi faaliyet sürdürüyor. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan yöre halkı tütün, biber, domates ve her çeşit, orman emvali ürünleri ile geçimini sağlıyor. CVK şirketinin ÇED halkın katılımı toplantısı önceki gün Karaydın’daki köy kahvesinde gerçekleştirildi. Köy muhtarının “Madeni istemiyoruz” diyerek katılmadığı toplantıya, köyden sadece üç kişi katıldı. Şirketin 15 dakikalık sunumunun ardından toplantı sonlandırıldı.
ANTİK KENT DE RUHSAT ALANI İÇİNDE
Çanakkale Kültür Varlıkları Envanterine göre bölgede (Agonya) Antik Çağlarda da kurşun madenlerinden başka, altın, gümüş, bakır ve demir madenleri bulunmaktaydı. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Reyhan Körpe, antik kaynaklarda özellikle İda Dağı’nın (Kaz Dağı) Agonya Ovası’na bakan kuzey yamaçlarında yer alan Argyria Antik Kenti civarında zengin gümüş madenleri olduğunu ve kentin adının da (Yunanca αργυρος-Argyros) gümüşten geldiği dile getiriyor. Körpe, Argyria’nın 2005-2007 yıllarında bölgede yaptıkları yüzey araştırmalarında Karaydın köyünün 1.8 km güneydoğusunda Dedetepe üzerinde tespit edildiğini belirterek, “Tepenin yamaçlarında ve zirvesinde yapılan araştırmada yüzeyde çok sayıda seramik, tuğla ve çatı kiremidi parçaları görülmüş olup, tepenin üst kısmında kaçak kazılarla ortaya çıkartılmış kare planlı ve yaklaşık 1.5-2 m derinliğinde bir sarnıç bulunmaktadır. Düzgün dikdörtgen kesme taşlardan yapılmış ve horasan harç ile sıvanmış olan bu sarnıç, içinden çıkan seramik parçalarından anlaşıldığına göre Geç Helenistik-Erken Roma Dönemi’ne aittir” diyor.
BAŞKA ARKEOLOJİK ALANLAR DA VAR
Şirketin ÇED dosyasında atık depolama tesisi (ADT) alanı ile korunan alanların gösterildiği tabloda ADT’nin 1.2 km güneyinde 1. derece arkeolojik sit, 4.9 km batısında da yine 1. derece arkeolojik sit alanı bulunmakta. Tabloya göre ruhsat alanının 6.3 km güneydoğusunda da 3. derece arkeolojik sit alanı var. Oysa ÇED raporundaki ruhsat alanı haritasına göre Prof. Dr. Reyhan Körpe’nin Argyria Antik Kenti’nin bulunduğu yer olarak tarif ettiği Dedetepe (haritada oklarla işaretli alan) ruhsat aynı sınırları içerisinde kalıyor.