27 Temmuz 2024 22:40

Munzur Doğa ve Kültür Festivalinde düzenlenen panelde ortak mücadelenin olanakları tartışıldı

Munzur Festivali devam ediyor. Festivalde bugün siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla panel düzenlendi. Panelde ortak mücadele yol ve yöntemleri de tartışıldı.

Munzur Doğa ve Kültür Festivalinde düzenlenen panelde ortak mücadelenin olanakları tartışıldı

Fotoğraf: MA

Munzur Doğa ve Kültür Festivalinin üçüncü gününde “Güncel Siyasal Gelişmeler” başlıklı panel düzenlendi.

Panelde Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, DEM Parti Muş Milletvekili Sümeyye Boz, ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, SMF Temsilcisi Erdal Ataş, Partizan Temsilcisi Kazım Tosun konuşmacı olurken, Dersim Belediyesi Başkan Yardımcısı Mustafa Taşkale moderatör oldu.

İlk sözü alan Partizan Temsilcisi Kazım Tosun, “Emperyalistler arası bir paylaşım savaşından şu an belki elimizdeki verilerle söz edemeyiz ancak atılan her adım, geliştirilen her ittifak ve silahlanma yarışı önümüzdeki sürecin yeni bir paylaşım savaşına yol açacağını gösteriyor ve bütün hazırlıklar buna göre yapılıyor. Bu noktada bütün dünya proletaryası ve ezilen halkları, ezilen ulusları eğer kendi mücadelelerini geliştirip güçlendirmezlerse biz aynı şeyleri tekrar tekrar yaşayacağız diye düşünüyoruz” dedi.

DEM Parti Muş Milletvekili Sümeyye Boz, “Kayyum politikası Kürt halkına, Kürt halkının iradesine, seçme ve seçilme hakkına ve oranın kültürüne, dokusuna, sosyolojisine, antropolojisine, ekolojisine, orada yaşayan bütün insanlığa, canlıya dair pek çok olumsuz anlam içeriyor. Kayyum sadece seçme ve seçilme hakkına dair müdahale değil, hukuki ve siyasi bir darbe. Bununla birlikte toplumu şekillendirmek için bir aparattır. Kürt halkına yönelik iktidarın ve faşist ittifakın ortaya sürdüğü bir savaş politikası var” ifadelerini kullandı.

"ORTAK MÜCADELE İMKANI"

Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, “Nazımiye’de belediye tarafından işten atılan 15 işçi arkadaşımızı ziyarete gittik. Onların da selamlarını getirdik. İşe dönme mücadelesine sahip çıkılmasını talep ediyor işçiler. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında işçilerin, emekçilerin Türkiye’de yaşayan farklı milliyetlerden halklarımızın çokça fazla sorunu var ve bu sorunların çözümü aynı zamanda ortak mücadele imkanını da devamında getiriyor. Milyonlarca emekli açlık sınırının altında bir ücretle imtihan ediliyor. Sanki çok yüksek bir zam yapmışlar gibi büyük bir lütufmuş gibi Cumhurbaşkanı çıkıp kürsülerde övündüğü bir süreci yaşıyoruz. Bugün ülkedeki iktidarın hem işçi sınıfına ve hem de ezilen halklara vaat ettiği savaş politikaları daha fazla sömürü daha fazla iş cinayetleri her alanın olabildiğince sermayeye ve piyasaya açılması demek. Sendikal hak ve özgürlükler, kadınlar üzerindeki baskı, eğitimin tarikatlara ve cemaatlere teslim edilmesi, çocuklarımızı fabrikalarda MESEM projeleri adı altında kapitalistlerin sömürüsüne sunmaları gibi politikaları hayata geçiriyorlar” dedi.

ESP Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, “En büyük on bankanın elde ettiği kârlar ortada. Sermayeye çok büyük bir kâr transferi yapıyorlar. İşçi sınıfı ve emekçilerden yani bizim ürettiğimiz zenginliklerden sermayeye büyük bir kâr transferi, büyük bir zenginlik transferi yapıldığı açık. Bunun da orta vadeli programla daha sert bir politik baskı ortamı, ekonomik baskı ortamı büyük bir yoksullaştırma dalgasıyla örgütlendiği ortada” ifadelerini kullandı.

SMF Temsilcisi Erdal Ataş, “Şu an dünyada büyük bir savaş tehdidi var. Dünyada emperyalistlerin bütün pazarları bölüştüğü, insanları kıyımdan geçirdiği, savaş aygıtına dönüştürdüğü bir meseleyle dönüşüyor. İktidar Kürt sorununu barışçıl bir şekilde çözmek yerine savaş politikalarına sığınıyor. Sonuçta nasıl küçük bir sermaye kesiminin zengin olduğunu diğer kesimin nasıl açlıkla, yoksullukla, göçle karşı karşıya geldiğini görmüş olacağız” dedi. (Dersim/EVRENSEL)

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et