Grevdeki Yolbulan işçilerinin aileleri: Çocuklarımızın rızkını istiyoruz, alacağız!

Yolbulan Metal fabrikasında, 20 Haziran’dan bu yana düşük ücretlere karşı grevde olan işçilerin aileleri konuştu. İşçiler ve aileleri ihtiyaçlarından kısmak zorunda kalmayacakları bir ücret istiyor.

28 Temmuz 2024 04:45
Paylaş

Dilek OMAKLILAR
Volkan PEKAL
Hatay

Hatay’ın Dörtyol ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında çalışan Özçelik-İş üyesi işçilerin düşük ücretlere karşı 20 Haziran’da başlattıkları grev sürüyor. Grev çadırında 39. güne giren işçiler, son olarak bölgedeki Özçelik-İş üyesi işçilerle birlikte, fabrika önünde bir miting yaparak, Yolbulan patronuna güçlerini ve kararlılıklarını göstermiş oldu.

Miting, Yolbulan’daki mücadelenin sadece grevdeki 220 işçiyi değil, ücret skalasının aşağıya çekilmek istenmesine karşı direnişleriyle bölgedeki tüm işçi sınıfını, Yolbulan işçilerinin eşlerini, çocuklarını da ilgilendirdiğini ortaya koydu. İşçiler; eşleri, çocukları, dostlarıyla miting yerindeydi.

"BU KOŞULLARDA 20 BİN LİRA PARA MI?"

Eşi fabrikada çalışan kadınlardan biri Ayşe. 15 sene işçilik yapan Ayşe deneyimlerini ve grevden beklentilerini şu sözlerle anlattı: “Ben İstanbul'da on beş sene konfeksiyonda çalıştım. Buradan İstanbul'a gidiyorsunuz ve konfeksiyona ortacı olarak gidiyorsunuz. En kötü ihtimal 20 bin lira alırsınız. Burada, bu sıcakta, metal işinde, ağır işte eşimin aldığı 20 bin lira para mı? Nasıl bir mantık, nasıl bir vicdan? 30 bin lira da çok yüksek ücret değil”

Bir işçinin en azından senede bir kez tatile gidebilecek parayı kenara koyabilmesi gerektiğini ifade eden Ayşe, “Hem kış mevsimi hem ücretsiz izinde bir yere gitmenin mümkün olmadığını anlatan Ayşe, “Beş senedir İstanbul'daki ailemin yanına bile gidemedim. Burada güzel bir şekilde yaşamak istiyoruz. Her zaman destekteyiz eşimize ve buradakilere, herkese” diye konuştu.

"EN ÇOK MUTFAKTAN KISIYORSUN"

Büşra Güler de eşi Hasan Güler’in 7 yıldır çalıştığını belirterek “İlk kez bir grevde yer alıyoruz. Daha iyi şartlarda yaşayacağımız bir ücret istiyoruz, fazlasını istemiyoruz” dedi. İki çocukları olduğunu anlatan Güler, yaşadıkları zorlukları şöyle dile getirdi: “Her şeyi idareli kullanmak zorunda kalıyorsun. En çok mutfaktan kısıyorsun. Ekstra planlar yapamıyoruz. Yani daha güzel o koşullarda yaşamak istiyoruz. Birini alıyorsan birini alamıyoruz”

BORÇLAR PEŞİNİ BIRAKMIYOR, EMEKLİ AMA ÇALIŞIYOR

Bir başka kadın, eşi yıllarca Yolbulan’da çalışarak emekli olmasına rağmen hala fabrikada çalışmaya devam ettiğini belirterek şunları söyledi: “Eşim çalışmaya devam ediyor, çünkü geçinemiyoruz. Borç ödüyoruz. Burada çalıştığı paranın tamamı direkt borca gidiyor. Daha iyi koşullarda yaşayacağımız ücretler istiyoruz”

5 çocuklarının olduğunu birinin evli diğerlerinin ise lisede okuduğunu belirten kadın, “Bir evimiz var, şükür. Ama evi borçlu aldık. Bir yandan evin borcunu ödüyoruz, bir yandan çocukları okutmaya çalışıyoruz. Herkes çocuğunu dershaneye gönderiyor, ben çocuklarımı hiçbir yere gönderemiyorum. Evde ne kadar çalışabilirler? Mesela büyük kızım tıp okumayı çok istiyor ama ben kızımı destekleyemiyorum. Kitaplarının birazını önceki ay aldım, kalanını bu ay aldık. Üniversite harcını yarım yamalak gönderiyoruz” diye konuştu.

Eşinin 25 yıl Yolbulan’da emek verdiğini söyleyen kadın, “Bu grev meclise de taşındı, bir yandan sevindim diğer yandan üzüldüm de Yolbulan işçileri adına. Eşim buraya 25 yıl emek verdi. Buradan ekmek yedik ama biz de onlara çok kazandırdık. Umarım kazanırız” dedi.

"DEPREMDE YIKILAN EVİMİZİ HÂLÂ YAPAMADIK"

4 çocuğunun olduğunu söyleyen Ayşe ise, “Depremde evim gitti, ahırda kalıyorum. Evimi yaptıramadım. Eşim yevmiyeye gidiyor. Hala ahırda kalıyoruz.  Ara ara yevmiye olunca, mandalina kazması falan ben de gidiyorum. Ahıra sadece bir beton döktük, 4 çocuk bir odada kalıyor şimdi. Dışarıya da küçük bir mutfak yaptık. Bu iş yeri durduğu için evimizi yapamadık. Evimizin birazını yaptık ama çoğu duruyor.  4 çocukla insanca yaşamak için mücadele ediyoruz” dedi.

"BURADA ARKADAŞLARI GÖRÜNCE DAHA DA UMUTLANDIM"

Şimdiye kadar hiç çalışmadığını ancak kendisinin de artık bağ bahçe işlerine gittiğini söyleyen Ayşe, “Masrafları nasıl halledebiliriz ki başka? Örneğin bir tane tişört alırız ve onunla idare eder, diğerini alamayız. Deprem zaten çok zorlamıştı, masraflar artmıştı. Bu maaşla nasıl geçinilir, kaç kişilik aileyiz? Mecbur sürekli bir şeylerden sıkıyorum, 4 çocuğa her gün ne pişireceğiz diye düşünüyoruz. Çocuklarım da sabrediyor” diye konuştu.

Eşinin bu mücadelesinde yanında olduğunu söyleyen Ayşe, “İlk kez greve çıkıyorlar, biz de mutluyuz. Umarım yol katetebilirler. Ben çekinerek gelmiştim buraya ama arkadaşları görünce de daha çok umutlandım” dedi.

Başka bir kadın taleplerini şu sözlerle ifade etti: “Benim de dört çocuğum var. Kiracıyım. Geçinemiyoruz. Sürekli kısıyoruz. Dört tane çocuk okutmak da zor. Hakkımız olan neyse onu istiyoruz, fazlasını istemiyoruz.”

İstanbul’dan yeğeni ile birlikte greve destek için geldiklerini ifade eden Hatice de “İnşallah hak ettiklerini kazanırlar. Çünkü haklı bir mücadele veriyorlar. Çalışma saatleri falan çok uzun, yorucu.” dedi.

"AĞIR KOŞULLARDA ÇALIŞIYORUZ, EN DÜŞÜK ÜCRETİ ALIYORUZ"

24 yaşındaki Yolbulan işçisi Emre Yaşi de neden grevde olduklarını şu sözlerle anlattı: “Hakkımızı savunmaya geldik. Taleplerimizi kabul etmeye yanaşmıyorlar. Yeri geldi 12 saat, 14 saat, hatta 15 saat çalıştık. Piyasanın en düşük maaşını burada veriyorlar. Nereye gidersen git en az 30 bin lira maaş alırsın. Burada 18 binden yukarı maaş yok. Biz bunun derdindeyiz. Haddane, çelikhane ortamında ağır koşullarda çalışıyoruz. Hakkımızı istiyoruz.”

Nişanlı olan ve ailesiyle birlikte kirada oturan Yaşi, “15 bin lira kira veriyoruz. Çalışmadan olmaz. 18 bin lira buradan alsak 3 bin lira bize kalıyor. Evlilik planı yapıyorum. Bu koşullarda çok zor. Biz ekmeğimiz için 36 gündür buradayız. Sonucunu alacağız” dedi.

Yolbulan’da 17 yıldır çalışan bir işçi 22 bin 200 TL aldığını söyledi. İşçi, “Buraya gecemizi gündüzümüzü verdik. 14-16 saat çalıştığımız oldu. Ha firmamız geçmişte ilk 500 sıralamaya girmişti. İlk kez greve çıkıyoruz. Ama biz de kendilerinden biraz desteklemelerini beklerdik. Tek maaş.  Ev kira” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Yaşam hakları savunucuları Kadıköy'den seslendi: Yasayı geri çek

SONRAKİ HABER

Çiğli Belediyesi işçileri: İşçi kıyımının kılıfı tasarruf tedbirleri olmuş

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa