10 Ekim Katliamı'nda hayatını kaybeden Ali Deniz Uzatmaz 28'inci yaş gününde anıldı
19 yaşında Ankara Gar Katliamı'nda hayatını kaybeden Ali Deniz Uzatmaz, mezarı başında anıldı.
Fotoğraf: Evrensel
10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda 19 yaşında yaşamını yitiren Ali Deniz Uzatmaz, Emek Partisi Antep İl Örgütü ve Antep Emek Gençliği tarafından Maraş'ın Narlı ilçesinde Osmandede köyündeki mezarı başında anıldı.
Anma töreni Uzatmaz’ın sevdiği marş ve şarkılarla başladı.
Anmada söz alan Emek Gençliği İl Gençlik Yöneticisi Mahmut Serem, 10 Ekim 2015’te Ankara’da, cihadist ve gerici örgütler tarafından barış, özgürlük ve insanca yaşam mücadelesi verenlere yönelik yapılan saldırının ne ilk ne de son olduğunu hatırlatarak “AKP iktidarı, iş, ekmek, barış ve özgürlük mücadelesi veren herkesin önüne ya kolluk kuvvetlerini ya da eli kanlı suç örgütlerini çıkardı. Biz bu katliamların sorumlularını, mahkemelerde sanıkları koruyanları da biliyoruz ve bu katliamları gerçekleştiren, destekleyen ve göz yumanlar gerçekten cezalandırılana kadar hesap sormaya devam edeceğiz.” dedi.
"MÜCADELEMİZİ AYDINLATIYOR"
Ali Deniz'in mücadelesinin hiçbir zaman bitmediğini ve bitmeyeceğini belirten Serem, “Gözlerindeki ışık mücadelemizi aydınlatıyor. Ali Deniz, iş, ekmek, özgürlük, barış ve eşitlik mücadelemizde, gençliğin gelecek mücadelesinde, işçi ve emekçilerin insanca bir yaşam mücadelesinde yaşamaya devam ediyor. O mücadele bayrakları Ali’lerin, Yaren’lerin, Zeynep'lerin ellerinde yükseliyor.” şeklinde konuştu.
Serem’in konuşmasının ardından Ali Deniz Uzatmaz için yoldaşı Erdem Ayçiçek tarafından yazılan “Bin Doğanlardan Birine: Ali Deniz’e” başlıklı mektup okundu. Mektubun bir kısmı ise şöyle:
“…sen gittiğin zamandan beri, solgun ve öfkeli yüzlerle doldu buralar.
acılar, yorgunluklar, yoksulluklar arttı.
yıllar geçtikçe daha birçok şey değişti ancak sana kötü şeylerden daha fazla bahsetmek istemem açıkçası.
neşeyle ve umutla bakan gözlerini bir nebze bile olsa soldurmak yakışmaz bana.
ayrıca geçip giden yılların götüremediği bir şey var ise, o da senin gözümüzde her gün canlanan o iflah olmaz gülüşün.
kim soldurabilir ki,
nar sanat’ın taş duvarında asılı duran yüzündeki o gülüşü?
gözlerindeki umudu kim soldurabilir?
…
Son olarak sana “senin bıraktığın yerden mücadeleye devam ediyoruz.” demek istemiyorum çünkü bıraktığın bir mücadele olduğunu hiç düşünmedim. Bütün işçi grevlerinde bizimlesin ve hep en önde, en ileridesin.
En gür bağıran, en neşeyle dolu, en güzel gülen sensin.
Sevgili Ali Deniz, mücadelen mücadelemize ışık tutuyor. İyi ki yoldaşınız.” (Antep/EVRENSEL)