Fındık üreticileri: Bizi tekellerin önüne atmayın
Bir kilo fındığın maliyetinin 124 lira olduğunu söyleyen üreticiler hasat zamanı yaklaşan fındıkta alım fiyatlarının düşük olmasını istemiyor. Üreticiler, “Tüccarlara boyun eğmek istemiyoruz” diyor.
Fotoğraf: Mustafa Kırlak / DHA
Sait KOCAMAN
Samsun
Buğday ve çayda açıklanan alım fiyatlarının düşük olması hasat zamanı yaklaşan fındık üreticilerini de kaygılandırdı. Son yıllarda tarımda maliyetlerin katlanmasıyla yaşadıkları sorunların arttığını belirten fındık üreticileri, bir kilo fındığın maliyetinin ortalama 124 lira olduğuna dikkat çekiyor. Fındık fiyatının hâlâ açıklanmadığını hatırlatan üreticiler, tekellerin önüne atılmaktan endişeli. Ordu, Giresun, Rize ve Artvin’den fındık üreticileri, “Tüccarlara boyun eğmek istemiyoruz” diyor.
‘TÜCCARA MECBUR BIRAKILDIK’
Fındık üreticisinin mağdur edildiğini söyleyen Ordu’nun Gölköy ilçesinden Nihat Üzüm, “Mazot, gübre, ilaç harcamalarına dönüm başı 170 lira destekleme parası veriyorlar ama bu yeterli değil. Bunun ışkın alması, gübre vermesi, ilaç vurması, otunu vurması, toplaması, patozu, kurutması var” dedi.
Tüccarların fındığı istedikleri fiyattan aldıklarını belirten Üzüm, “Devlet sahip çıkmalı. Üreticiyi Nutella’ya, Ferrero’ya muhtaç bırakıyor. Biz de mecbur kaldığımız için fındığımızı tüccara veriyoruz. Gübre, ilaçta, ot biçme, fındık toplamanı zamanı tüccardan borç alıyoruz. Bu üretici ne yapsın? Fındık fiyatı en az 200 TL olmalı ki üreticiye para kalsın, tüccara boyun eğmesin. Tüccar da istediği fiyata alamasın. Çay ve buğday üreticileri gibi mağdur olmak istemiyoruz” diye konuştu.
‘SICAKTAN FINDIK DÖKÜLMEYE BAŞLADI’
Aynı ilçeden Üretici Zekeriya Erkoç da, bir kilo fındığın ortalama 124 liraya mal edildiğini söyledi. Bu koşullarda fındık fiyatının en az 195 lira olması gerektiğini dile getiren Erkoç şöyle devam etti: “CHP 160 TL fiyat istemiş, neye göre istediği belli değil. Geçen yıl 82.5 TL fiyat açıklandı. Bu sene işçilik maliyeti ne olur, o da belirsiz. Mevsimlik işçilerin günlüğü 800-900 lira deniyor. Yerli amale 1300 ila 1500 lira arası diyorlar. Sıcaktan fındık dökülmeye başladı. Gürgentepe, Gölköy gibi yüksek yerlerdeki üreticiler çok kaygılı.”
Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman da “Odalarımız tarafından 1 kg maliyeti 117 TL olarak açıklanan fındığın kilogramı, enflasyon farkı, refah payı ile birlikte en az 160 TL olarak açıklanmalıdır. Üretici enflasyona yenik düşürülmemeli ve toprağına küstürülmemelidir. TMO ise alım bölge sayılarını arttırmalı ve peşin ödeme suretiyle üreticilerimizi serbest piyasa koşullarına bırakılmamalıdır” dedi.
Giresun’dan bir fındık üreticisi de “Fındığın toplanmasına az kaldı, hâlâ fiyat açıklanmadı. TMO ne kadar fındık alacak belli değil. Fındık işçiliğinin 1500TL, patozun 5-6 bin TL olacağı söyleniyor. Gübre, ilaç, bahçe temizliği fiyatlarının arttığı bu yıl fındık fiyatı en az 180 TL olmalıdır” diye konuştu.
TARIM POLİTİKALARI TOPRAKTAN KOPARIYOR
Rize’nin Fındıklı ilçesinden Murat Alişan da üreticilerin zaman içerisinde topraktan koparıldığını anlattı: “Devletin fındık piyasasını özel sektöre devretmesi, Fiskobirlik’in zamanla işlevsiz hale getirilmesi, TMO’nun kısıtlı alım yapması, nem, çürük gibi sebeplerle ürünü almaması, alım yerlerinin uzaklığı, nakliye, sıra bekleme sebebiyle ürünün mecburen özellere yönlendirilmesi, fiyatları fındık, çikolata tekellerinin belirlemesi, artan maliyetler; işçilik, gübre, ilaç yakıt, verim düşüklüğü vb sebeplerle fındıkların sökülüp çaylık yapılması, zamanla çayda da aynı sorunların oluşması sebebiyle üretici topraktan, üretimden koparılıp şehirlerde iş bulma arayışına başladı. Bu yaşadıklarımız bütün ürünler için geçerlidir. Bu sorunların çözümü iktidarların halka mı sermayeye mi hizmet etikleriyle ilgili. Halk iktidarı biz işçi emekçilerin mücadelesiyle bilinciyle büyütülecek.”
AKP FINDIK TÜCCARLARINDAN YANA
Artvin’in Borçka ilçesinden Necati Kocaman da fındık ürününün gübre, ilaç, temizlik ve işçilik giderlerinin oldukça yüksek olduğunu ifade etti. Bu yıl 180 liranın altında bir fiyatın üreticiyi zora sokacağını dile getiren Kocaman, “Zaten şu açıklanacak fiyat, bir hafta sonra değerini kaybetmeye başlayacak. Üreticiler olarak ülke genelinde örgütlü bir yapı altında birleşmemiz gerekir. Bir araya gelip meydanlara inmeliyiz. AKP tek adam rejimi fındık tüccarlarından yana. O hep tüccarın dediklerini yapıyor, üreticiyi görmezden geliyor” dedi.
Borçka’dan Vural Kaya da şunları söyledi: “AKP’nin fındığa 150 lira vereceğini bile düşünmüyorum. Uluslararası sermayeye bağımlı olduğu için üreticinin talebini her yolu deneyerek bastıracaktır. Devletin üreticiye desteye gerçekten üretime dayalı olmalıdır. Üreticiler olarak haklarımızı alabilmemiz için bir araya gelmeliyiz. Başka yolu yok.”
‘ÜRETİCİLER BİRLEŞMELİ’
Borçka Ziraat Odası Başkanı Tolga İskenderoğlu: Fındığın maliyeti konusunda yaptığımız araştırmanın sonuçları önümüzdeki günlerde sonuçlanacak. Sonuçları genel merkeze göndereceğiz. Bir değerlendirme sonrası fındık fiyatı konusunda atacak olduğumuz adımları belirleyeceğiz. STK’lar gücünü birleştirmeli, halk da örgütüne tam destek vermelidir. Halk, örgütünü denetlemeli ve sahip çıkmalıdır. Devlet üreticiye destek çıkmalı, bilime uygun bir üretimin yapılması için elinden geleni yapmalıdır. Borçka Ziraat Odası olarak üreticiye destek için patoz makinesi aldık ve halkın özel patosçulara yaptığı ödemenin yarısına halledebiliyor. Bu sayede özel de patoz fiyatlarına oda fiyatına çekmek zorunda kaldı. Üreticiler birleşmeli ve tek ses çıkarmalıdır, ancak o zaman talepleri karşılık bulur.
‘ÜRETİCİ ÖRGÜTLENMEDEN YÜZÜ GÜLMEYECEK’
Emek Partisi Ordu İl Başkanı Yasin Uzun: Bölgemizdeki fındık üreticileri ile görüşerek yaptığımız çalışma 1 kg fındığın maliyeti 123.73 lira olduğunu gösteriyor. Buna karşılık üreticiler arasındaki taleplerin ortalamasına bakıldığında, kilo başı 180 TL gibi bir rakam çıkıyor. Bu rakamın ise her ay enflasyona göre güncellenmesi şart. Ancak fındık politikası yalnızca fiyat üzerinden sürdürülemez. Tarım politikaları üretici köylünün lehine yeniden düzenlenmelidir. Öncelikle kooperatifleri işlevsizleştiren, devlet desteğini ortadan kaldıran 5572 sayılı Birlikler Yasası yeniden düzenlenmelidir. TMO alımda sınırlama yapmamalı ki üretici piyasa koşullarında tarım ve gıda şirketlerine teslim edilmesin. Bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkemizde ürününün fiyatını belirleyemeyen kesim üretici köylüler. Bu değişmeden üretici köylünün yüzü gülmez. Örgütlenmek temel sorunumuz. Üretici köylünün sendikalarında örgütlenmesini sağlanmalıdır. Köy kooperatifleri başta olmak üzere üretici köylü ürününe ve emeğine sahip çıkmanın olanaklarını bulmalı. Bir bütün olarak baktığımızda kapitalizme karşı mücadele olmadan üretici köylünün yüzü gülmeyecek, sorunun çözümü gerçekleşmeyecek. İzlenen tarım politikalarıyla üretici köylü üretimden kopuyor, sözleşmeli tarım yöntemiyle bahçeler tarım ve gıda şirketlerinin denetimine geçiyor. Bu olumsuzlukları anlatarak üretici köylülerin örgütlenmeleri ve ürünlerine sahip çıkmaları için mücadelemizi sürdüreceğiz.