30 Temmuz 2024 12:04

Halay çektikleri için tutuklananlara 'Halaya kim müdahale ediyor?' sorusu

Kürtçe şarkı eşlinde halay çektikleri gerekçesiyle İstanbul’da tutuklananlara, “Halaya kim müdahale ediyor?" şeklinde soru soruldu.

Fotoğraf: MA

Paylaş

İstanbul’da 27 Temmuz'da yapılan ev baskınlarında 19 kişi, farklı tarihlerde yapılan düğünlerde Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çektikleri gerekçesiyle gözaltına alındı. Sosyal medyada ırkçı hesaplar tarafından hedef gösterildikten sonra gözaltına alınan 19 kişi, 28 Temmuz'da adliyeye sevk edildi.

19 kişiden 12’si, “örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandı. 7 kişi ise, serbest bırakıldı. İfade işlemlerine giren avukatlardan biri olan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Ferat Boğatekin, müvekkillerine yöneltilen suçlamalara dair konuştu. 

GEREKÇE: HALAY ÇEKMEK, MÜZİĞE EŞLİK ETMEK

Gözaltı ve tutuklamaların gerekçesinin "halay çekmek, müziğe eşlik etmek ve müziğin sözlerini tekrarlamak" olduğunu söyleyen Av. Boğatekin, söz konusu gerekçelerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Boğatekin, "Eğer bu eylemler şiddete çağrı yapmıyor, birilerini tahrik etmiyor ve açık bir alanda yapılmıyorsa, tamamen eğlence amaçlıdır. Şiddet içermeyen, örgüt propagandası taşımayan faaliyetler olarak değerlendirilmelidir. Müvekkillerimizin bir kısmı düğün salonlarında müzik eşliğinde oynarken, müziğin sözlerine dikkat etmez. Yarım saatlik bir halayda birçok farklı şarkı çalınabilir ve müvekkillerimiz müziğin sözlerine odaklanmazlar” dedi.

Emniyet ifadelerinde müvekkillerine "Kimler bu düğüne katıldı?", "Düğün salonun sahibi kim?", "Halaya kimler müdahale ediyor?" ve "Halay çekenlerin arasında örgütle bir bağlantısı olan var mı?" şeklinde sorular yöneltildiğini aktaran Boğatekin, "Müvekkillerimiz, akrabalarının düğünlerine katıldıklarını ve yıllardan beri geleneksel Kürtçe müzikle halay çektiklerini belirttiler. Herhangi bir slogan ya da şarkının içeriğiyle ilgilenmediklerini, sadece müziğin ritmine göre hareket ettiklerini ifade ettiler” şeklinde konuştu. 

“KÜRTÇE MÜZİĞİN VE SANATIN SUSTURULMASI ÇABASI”

Tutuklananların arasında müzisyenlerin de olduğunun belirten Boğatekin, "Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde muhalif müzik yapan sanatçılar ve akademisyenler gözaltına alınmıştı. Şimdi de Kürtçe müzik yapan müzisyenler ve sanatçılar baskı altına alınarak, sanatlarını icra etmelerine engel olunuyor. Bu durum, sanatçılara, akademisyenlere ve topluma baskı uygulanarak, Kürtçe müziğin ve sanatın susturulması çabası olarak değerlendirilebilir. Bu tür eylemler, ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilip kabul edilmelidir. Ancak görünen o ki birileri bu durumu farklı bir şekilde yansıtarak, toplumu baskı altına almaya çalışıyor” dedi.

GÖZALTILAR TAMAMEN BİR ALGI OPERASYONUDUR”

Boğatekin, Arnavutköy’deki "askerlik eğlencesinin" ırkçı hesaplar tarafından "düğün" olarak hedef gösterildiğini belirtti. Boğatekin, "askerlik eğlencesinde" halay çeken kişinin Aydın’da askerlik şubesinde gözaltına alınarak tutuklandığını belirtti. Boğatekin, "Düşünün müvekkilimiz askere gidiyor ve halay çekiyor, tutuklanıyor. Bu durum da şu ortaya çıkıyor: Müvekkillerimizin politik bir amacı veya örgüt propagandası yapma gibi bir düşüncesi yok. Sadece bir düğün salonunda, kapalı bir alanda eğleniyorlar. Bu açıdan baktığımızda son dönemde yapılan gözaltıların tamamen bir algı operasyonu olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. 

Suçlama konusu yapılan iddiaların iç hukukta suç olmadığına vurgu yapan Boğatekin, geçmiş dönemde benzer davalar açıldığını ve beraatla sonuçlandığını hatırlattı. Boğatekin, "Özellikle kalıplaşmış sözler bir örgüt propagandası oluşturmaz. Propaganda, bir düşünceyi ya da görüşü başkalarına benimsetme çabasıdır. Burada ise söz konusu olan bir düğündür ve kimse düğünde başkalarına bir propagandayı benimsetme amacı güdemez. Haliyle bu durumun suç konusu olmaması gerekir. Hukuken bunun yargılaması kabul edilemez” dedi.

Mahkemelerin son dönemde sosyal medyada yaratılan algılar üzerinden hareket ettiğine dikkati çeken Boğatekin, "Mahkemeler bazı troll sayfaların etkisiyle hareket ediyor gibi gözüküyor. Bu trol sayfalar, olayların sanki son bir haftalık gelişmeler olduğunu halka empoze ederek, operasyonlar başlatılmasına neden oluyor. Ancak bu suç konusu yapılan videolar aslında bir yıl, iki yıl önce, hatta bu şekilde devam ederse belki 10 yıl öncesinin videoları bile olabilir. Şiddete çağrı veya bir düşünceyi benimsetme amacı olmadığı sürece, bu tür eylemler ifade özgürlüğü kapsamındadır. Ancak son tutuklamalarda ve gerekçelerinde, müvekkillerimiz örgüt üyelerini övücü müziğe eşlik ettikleri iddiasıyla tutuklanmıştır. Bu da yargının trol hesapların ve bazı kesimlerin etkisinde kaldığını göstermektedir" şeklinde konuştu. 

“HUKUK ÖRGÜTLERİ HAREKETE GEÇMELİ”

Tutuklamalara karşı itirazda bulunacaklarını ifade eden Boğazetin, hukuk örgütlerine çağrıda bulundu. Boğatekin, şunları söyledi: "İnsanların yaşamına, kişisel örgütlenme özgürlüklerine ve düşüncelerini ifade etme haklarına yapılan baskılar, hukuk eliyle yapılıyor. İlgili baroların ve hukuk kurumlarının bu konuda daha duyarlı olmalarını ve çaba göstermelerini istiyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay'ın içtihatları doğrultusunda, çalınan müziklerin ve söylenen sloganların suç kapsamında değerlendirilmediği açıktır. Bu nedenle hukuk kurumlarının bu konularda harekete geçmesini talep ediyoruz. Ayrıca müvekkillerimizle ilgili masumiyet karinesi ilkesi çiğnenmektedir. Gözaltına alınan müvekkillerimizin sosyal medyada ters kelepçeli ve işkence edilir şekilde videoları paylaşılmaktadır. Oysaki biz gözaltındaki müvekkillerimizin bir fotoğrafını bile çekemiyoruz veya bir mesajını ailesine iletemiyoruz.” (İstanbul/MA)

ÖNCEKİ HABER

Mahkeme 'işkence' demedi ama ikna da olmadı

SONRAKİ HABER

Meteorolojiden 4 bölge için sağanak uyarısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa