30 Temmuz 2024 19:05

Köylüler altın madene karşı imzaları Valiliğe küfelerle taşıdılar

Türkmendağı Çevre Platformu, CVK Madencilik tarafından uygulanmak istenen altın-bakır madeni ve cevher zenginleştirme/atık depolama tesisi projesine karşı topladıkları imzaları valiliğe teslim etti.

Köylüler altın madene karşı imzaları Valiliğe küfelerle taşıdılar

Fotoğraf: Türkmen Dağı Çevre Platformu

Türkmendağı Çevre Platformu, İvrindi ve Altıeylül ilçelerinde CVK Madencilik tarafından uygulanmak istenen altın-bakır madeni ve cevher zenginleştirme/atık depolama tesisi projesine karşı çıkmak için eylem yaptı. Proje alanında yetişen ürünleri yanlarına getiren Gökçeyazılı köylüler topladıkları imzaları da Balıkesir Valiliğine sırtlarında taşıdıkları küfelerle götürdü.

DAVALAR AÇILDI 

Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında Türkmendağı Çevre Platformu adına konuşan Hatice Türen, "CVK Madencilik Anonim Şirketi, Balıkesir İli İvrindi ve Altıeylül İlçelerinde en az 16 köyü yakından etkileyecek olan altın madeni projesi kapsamında faaliyete başlamış bulunmaktadır. Proje için verilen ‘ÇED Olumlu’ kararlarının iptali için açmış olduğumuz davalar, Danıştay nezdinde devam etmektedir. Ayrıca, Balıkesir Valiliği tarafından verilen l. Sınıf IV. grup Altın ocağı Gayrisıhhi Müessese İzni/Çalışma Ruhsatının ve ayrıca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verilmiş olan işletme ruhsatının iptali için de iki ayrı dava açılmıştır. İdareler henüz savunmasını yapmamış olup bu davalarda da süreç devam devam etmektedir" dedi.

“KÖYLÜLER TARLALARINA GİREMİYOR” 

Projenin iptali için açılan davalar devam ederken şirketin çalışmalara başlığını söyleyen Türen, "Projenin büyük bir bölümü ormanlık alandadır. Ayrıca, proje alanı içerisinde yerleşim yerleri, tarım alanları ve meralar da bulunmaktadır. Şirketin işe başlayabilmesi için tüm ‘mülkiyet izinlerinin ve tarım dışı kullanım izinlerinin’ alınmış olması gerekirken bu işlemler tamamlanmadan şirket usulsüz bir şekilde faaliyete başlamıştır. Proje alanında tarlaları bulunan köylüler tarlalarını satmamıştır. Bu özel mülkiyetler için köylülere herhangi bir kamulaştırma kararı da tebliğ edilmemiştir. ÇED alanının tel çit ile çevrilmiş olması ve bariyerler konulması nedeniyle ÇED alanı içinde tarlası olan köylüler tarlalarına gidememektedir. Köylülerin tarlalarına ‘Patlatma Alanıdır, Girilemez’ tabelaları dikildiği görülmektedir" ifadelerini kullandı.

Türkmen Dağı Çevre Platformu Balıkesir valiliği önünde açıklama yaptı

Fotoğraf: Türkmen Dağı Çevre Platformu

23 ÇEŞİT KİMYASAL KULLANILIYOR

Projenin başlamasıyla birlikte ortaya çıkacak olumsuzluklara da değinen Türen, "Proje kapsamında 2 adet açık ocak, dört adet yer altı galerisi, kırma eleme tesisi, zenginleştirme tesisi, atık barajı, pasa depolama alanları, bitkisel depolama alanları bulunmaktadır. Açık ocaklardan büyük olanı Sarıalan köyünün hemen 250 metre yakınında, diğeri de Dallımandıra göletinin üstündedir. Yer altı galerileri ise Çamköy'ün altında, Gökçeyazı, Sofular ve Sarıalan köylerinin çok yakınlarındadır. Madende her gün patlatma ve susuzlaştırma yapılacaktır. Patlatmalar başlamıştır. Zenginleştirme işlemi sırasında siyanür, tuz ruhu, kostik başta olmak üzere 23 çeşit kimyasal kullanılacaktır. Siyanürlü, kimyasallı atıklar Gökçeyazı köyünün hemen yakınında yapımına başlanan devasa atık barajında depolanacaktır. Proje, büyük bir deprem oluşturması beklenen Gökçeyazı fay hattına çok yakındır. ÇED alanı içinde ve çevresinde Çamköy, Sarıalan ve Gökçeyazı köylülerinin tarlaları, meraları ve çam fıstıklıkları vardır. ÇED alanına 3 km'den az mesafede zeytinlikler vardır. Proje Zeytincilik Kanunu'na da aykırıdır” diye konuştu. 

5 METRELİK SAĞLIK KORUMA BANDI!

Türen, “Projenin 40 metre olan sağlık bandı oldukça yetersizdir. Üstelik bu mesafe, açık ocak yakınlarında 5 metreye kadar düşürülmektedir. ÇED alanı içinde İş Yeri Açma ve Çalışma Yönetmeliği'ne aykırı bir şekilde, Çamköy'e ve Sarıalan köyüne ait evler, yerleşim yerleri bulunmaktadır. Çeşmeler, dereler, sulama kanalları proje alanında kalmaktadır" bilgisini verdi. 

Türkiye genelinde birçok altın madenciliği yapıldığı kaydedilen açıklamada, ayrıca yerli olduğu iddia edilen CVK Madenciliğin çok uluslu şirketlerle ilgili olduğu ileri sürüldü. Açıklamada, "Ülkemizde 22 adet altın madeni projesi bulunmaktadır. Hiçbir kamu yararı olmayan, Kazdağları'nda, Fatsa'da, Bergama'da, Kışladağ'da, Madra Dağı'nda, ülkenin her yanında yer alan bu projeler yeraltı ve yerüstü sularımızı, havamızı, toprağımızı zehirlemektedir. Bölgemizde ayrıca çok sayıda arama ve işletme projeleri de devam etmekte, her gün yeni maden alanları ihale edilmektedir" denildi.

Türkmen Dağı Çevre Platformu Balıkesir valiliği önünde açıklama yaptı

Fotoğraf: Türkmen Dağı Çevre Platformu

 “YÜKÜMÜZ AĞIR AMA TAŞIYABİLİRİZ”

Şirketlere tanınan imtiyazlar, muafiyetler ve teşviklerle ülkenin iktidar tarafından madenciler için dikensiz gül bahçesi haline getirildiğine dikkat çeken Tüzer, "Bizim, yerin üstündeki altınlarımız olan sebzelerimiz, meyvelerimiz, tahıllarımız, ormandan sağladığımız mantarlarımız, kekiklerimiz, kızılcıklarımız, yetiştirdiğimiz hayvanlarımızdan el ettiğimiz ürünlerimiz bize yetmektedir. Bizim siyanürlü, kirli, kanlı altın madenine ihtiyacımız yoktur. Şirketin mücadeleyi bölmek amacıyla itibar sarsıcı söylem, iftira ve faaliyetleri ve hiçbir baskı ve yıldırma politikaları bizleri yıldıramayacaktır. Küfelerimizin içinde 127 adet dilekçe, dilekçelerde de 11 bin 317 imza var. İmza veren 11 bin 317 kişiyi Valiliğe taşıyoruz. Yükümüz ağır. Ancak taşıyacak gücümüz ve azmimiz var" dedi.

 Basın açıklamasına Türkmendağı Çevre Platformunu oluşturan dernekler ve sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra siyasetçiler de katıldı. (Balıkesir/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et