Erdoğan’ın İsrail çıkışının Filistinlilerde karşılığı yok
Erdoğan’ın İsrail’e hamasi çıkışları ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın TBMM’de konuşmaya gelmemesini değerlendiren Hasan Tahravi, Erdoğan’ın söylemlerinin karşılık bulmadığını anlattı.
Fotoğraf: TCCB
Birkan BULUT
Ankara
Erdoğan’ın İsrail Dışişleri Bakanına “Biz nasıl Karabağ’a girdiysek, nasıl Libya’ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız” sözleri, tartışmalara yol açsa da uluslararası alanda iki ülke arasında atışmanın ötesine geçmedi. Erdoğan’ın her zamanki hamaseti olarak değerlendirilen sözler, 7 Ekim’den bu yana İsrail’in katliamlarına karşı mücadele eden Filistin kamuoyunda da gerçekçi bulunmadı.
GİTMEDEN ÖNCE İLİŞKİLERİ BİTİRSİN
Sorularımızı yanıtlayan Filistinli Gazeteci Hasan Tahravi, son gelişmelere dair tartışmaları “İçinde tehdit olduğu için Filistinlilerin hoşuna gidebilir ama gerçekçi olmadığı da herkes tarafından biliniyor. Bunun iç kamuoyundaki baskılara yönelik açıklamalar olduğu ortada. Türkiye’den kalkıp ordusuyla İsrail’e saldırmadan önce İsrail’e el altından sürdürdükleri ticareti kessinler. Aylarca jet yakıtı bile gönderdiler. Bütün ilişkileri kesmiş durumda değil. Yani bu tehditler gelene kadar yapabileceği çok şeyler var” diye değerlendirdi.
Erdoğan, İsrail’e sert sözlerle bilindik hamasetini sürdürürken Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın davetlerini reddetmesini duyurması, iktidarın Filistin konusundaki dış politikasının karşı cephede de ciddiye alınmadığını gösterdi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Mahmud Abbas’a 12 Temmuz’da mektup göndermiş, Abbas’ın TBMM’de konuşma tarihini İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu’nun ABD Kongresinde konuşacağı 24 Temmuz günü olarak planlamıştı. Ancak Mahmud Abbas’ın Ankara’ya gelmediğini duyuran Erdoğan, özür dilemesini beklediklerini ve yoksa bundan sonra ona göre hareket edeceklerin söyledi. Abbas’tan yanıt gelmezken, diplomatik kaynaklar Abbas’ın yakında Ankara’ya ziyaret planladığını duyurdu.
‘ABBAS, ABD’Yİ ÇOK KIZDIRMAMA HESABI YAPIYOR’
Peki Mahmud Abbas’ın davet kabul etmemesi ve Erdoğan’ın tepkisi Filistin kamuoyunda nasıl karşılandı? Tahravi, Erdoğan açıklayana kadar Mahmud Abbas’ın Türkiye’ye davet edilmesinden kimsenin haberinin olmadığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Bu nedenle Erdoğan açıklayana kadar tartışma konusu olmadı. Abbas’ın sağlık sorunları olduğu ve çok az seyahat ettiği biliniyor. Ancak herhalde kendisi de gelmek istemedi veya ciddiye almadı. Abbas çok hesap kitap yapan bir siyasetçi. Yapacağı hamlelerle İsrail Başbakanı Netanyahu’yu ve ABD’yi çok kızdırmamaya da özen gösteriyor. Filistin davasına ve direniş örgütlerine dair açıklamalarına da bu sıkça yansıyor” dedi.
ANKARA’YA DEĞİL, PEKİN’E GİDİLDİ
Öte yandan iktidarın Netanyahu’nun ABD Kongresinde konuştuğu gün Abbas’ı TBMM’de kürsüye çıkarma planı tutmazken, bir gün öncesinde Filistinli 14 örgüt Pekin’de diyalog anlaşması imzaladı. Erdoğan’ın çağrısına yanıt vermeyen El Fetih, Pekin’deydi. Çin’in son hamlesinin önemli olduğuna dikkat çeken Tahravi, “Türkiye’nin yapamadığını Çin yapmış oldu. Herkesle görüşebilen bir Çin’in topladığı 14 örgüt birçok konuyu görüştü. Bu konular gerçekleşir mi, bunu zaman gösterecek. Peki Türkiye bunu neden yapmadı? Tabii ki Türkiye’nin de kendi iç hesapları var” dedi.
‘ÇİN’İN GÖZÜ ENERJİ KAYNAKLARI VE YOLLARINDA’
Hamas ve El Fetih’in yer aldığı 14 Filistinli örgüt, geçen hafta Çin’in ara buluculuğunda “Pekin Diyaloğu”nu imzaladı. Filistinli örgütlerin ‘ulusal birlik’ ve geçici bir hükümet oluşturulması konusunda uzlaşmasının ardından Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, bağımsız Filistin için Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması, ortak yönetimin kurulması ve Filistin’in BM’de tam üyeliğinin tanınmasını kapsayan üç aşamalı bir plan açıkladı. ABD emperyalizmiyle ciddi bir rekabet içinde bulunan Çin, enerjide dışa bağımlılığı nedeniyle Ortadoğu’nun kaynakları ve ticaret yolları mücadelesinde son yıllardaki hamlelerine yeni bir halka daha eklemiş oldu.