Temmuz ayı geldi geçti, zam kapısını çalan olmadı: Kendi zammımızı kendimiz belirlemeliyiz
Temmuz ayında ek zam talepleri karşılanmayan işçiler, geçim sıkıntılarını anlattılar. Şireci işçisi “Kendi zammımızı kendimiz belirlemek için birlik olalım” çağrısı yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
Şireci Tekstil’den bir işçi
Antep
İktidarın yanlış ekonomik politikaları, 2020’den beri enflasyonun sürekli artmasına neden olarak, 2024 haziranda yıllık enflasyon yüzde 71.60’a ulaştı. Asgari ücrete yılda iki kez zam yapılmasına rağmen, 2024’te ikinci bir zam yapılmayacağı duyuruldu. Asgari ücret açlık sınırının altında kalırken, iktidar yandaş holdinglerin vergi borçlarını siliyor ve işsizlik maaşlarının büyük kısmını patronlara teşvik olarak aktarıyor. Temmuz ayı geldi geçti. Zammın kapısını çalan olmadı. Alım küfemiz her gün daha da hafiflerken sırtımızdaki kambur da giderek daha da canımızı yakıyor. Temmuz ayında beklenen zam yapılmamış, işçiler ek zam talebiyle patronlara yönelmiş ancak fabrika yönetimleri işçi çıkarma ve ücretsiz izin gibi önlemlerle bu talepleri bastırmaya çalışmıştı. İşçiler, enflasyon karşısında eriyen maaşlarıyla sessiz kalmak zorunda bırakıldı.
PATRONLARIN ZAM VERMEME OYUNLARI
Gaziantep Başpınar OSB’de birçok fabrikada işçiler ek zam talep ederken, fabrika yönetimleri herhangi bir eylem ile karşılaşmamak için bazı bölümleri kapattıklarını belirterek işçi çıkarma yoluna gitti veya işçileri ücretsiz izne yollayarak işçiler arasında işsiz kalma hissini yerleştirip kimsenin ek zam talebinde bulunmamasın istedi. Ancak işçilerin zam talepleri baki. Yalnızca temmuz ayında değil, ücretlerimiz enflasyona yenik düşmeyene kadar mücadelemiz sürecek.
"TATİLİN NE OLDUĞUNU UNUTTUM"
Kiraların yüksek olması, temel ihtiyaçlara, faturalara ve akaryakıta her gün zamların gelmesi, açlık sınırının altında olan asgari ücret, işçilerin fabrika dışında ek bir iş yapmasına sebep olmaktadır. Kimileri fabrika dışında işportacılık, boyacılık, çiftçilik yapmakta ya da inşaatta çalışmaktadır. Kendi çalıştığım fabrikadaki mesai arkadaşlarımla yaptığım sohbetler bunlar etrafında dönüp duruyor. Bekar bir işçi arkadaşım yaşadığı geçim sıkıntısını şöyle dile getiriyor: ‘‘Daha önce evliliği düşünürken aldığım maaştan dolayı bir evi geçindirebileceğimi düşünmediğim için evlilik konusunu tamamen rafa kaldırdım. Bugün evlenmeye kalksam bir milyondan fazla düğün masrafı karşıma çıkıyor. Babadan kalma evim yok. Kiraya çıkmaya kalksam aldığım maaşın yarısı kiraya gidecek. Bekar olduğum halde hiçbir sosyal aktivitem yok, yıllardır ne bir sinemaya gittim ne de bir tatile çıktım. Bir fabrika işçisi olarak tatilin ne olduğunu unuttum.’’
"ARTIK ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ"
Bir başka işçi ise alım gücünün yıl içinde nasıl eridiğini aktarıyor: ‘‘Yılın ilk aylarında ay sonunu başa baş götürüyordum. Temmuz ayına girilirken asgari ücrete zam gelmeyeceğini söyleyen iktidar, Maliye Bakanı Şimşek’in açıkladığı tasarruf paketi ile biz asgari ücretle çalışanların sırtına kaldıramayacağımızdan fazla yük bindirdi. Benim evim kira olmadığı halde ay sonunu getirmekte zorluk çekiyorum. Bugün kenar mahallede bir ev tutmaya kalksan 8-10 binden aşağı değil. Bu da yetmezmiş gibi elektrik, su, gıdaya her gün zam geliyor. Artık önümüzü göremiyoruz.’’
"BAŞPINAR İŞÇİLERİ ÖRGÜTLENMELİ"
Emekliliğine az kalan bir işçi arkadaş ise şimdiden nasıl geçineceği konusunda kaygılı: ‘‘Kira 8 bin TL. yılbaşında yapılan asgari ücrete zam ile maaşım 22 bin TL oldu. Maaşın üçte biri kiraya gidiyor. Okuttuğum iki çocuğum var. Her ay, ay sonunu nasıl getireceğim diye düşünüyorum. Emekli olunca da mecburiyetten çalışacağım. Bugün emekli maaşı 12 bin 500 lira, bu parayla kim nasıl geçinebilir?’’
İktidarın zam yapmayacağı anlaşıldıktan sonra fabrika yönetiminden ek zam beklentisinin olduğunu ifade eden işçi temmuz ayının gelip geçtiğini ancak fabrika yönetiminden ses seda çıkmadığını dile getiriyor ve şunu ekliyor: ‘‘Başpınar işçileri kimseye muhtaç olmadan yaşamak istiyorsa bir sendika etrafında örgütlenip taleplerini söke söke almalılar. Yoksa patronlar bizi her şekilde ezerler.’’
"ŞİRECİ’DE GÖSTERDİK"
Genel olarak sohbet arasında ülkenin ekonomi gündemini tartıştığımız işçilerin tamamı önünü görememekten, ücretlerin düşük olmasından yakınmaktalar. Ancak bizim de lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini, kendiliğinden ücretlere zam gelmeyeceğini artık anlamamız gerek. Bugün biz işçiler, mücadele etmeden patronların ücretlerimize zam yapacağını düşünüyorsak feci yanılıyoruz. Aksine onlar bizleri daha da yoksullaştırmak, emeğimizi daha da ucuzlaştırmak peşinde. Eğer alım gücümüzün yükselmesini, insanca yaşamayı istiyorsak birbirimize güvenip birleşmekten başka çaremiz yok. 2023’te Şireci işçileri olarak bunun örneğini gösterdik.
"ZAM TALEBİMİZ TÜM YAKICILIĞIYLA DURUYOR"
Temmuz ayındaki zam talebimiz hâlâ tüm yakıcılığıyla duruyor. Ama bizim sadece zam döneminde o anlık birleşmeye değil, örgütlülüğe de alışmaya ve bunu devam ettirmeye ihtiyacımız var. Birliğimizi ancak bir sendika etrafında bir araya gelerek sağlayabiliriz. Sadece dışarda değil, işletmelerin içinde de örgütlülüğümüzü sağlayabilir ve koruyabilirsek patronların ağzına bakmayız, kendi zammımızı kendimiz belirleriz!
Daha ne duruyorsun
Makinelerin çarkı seninle dönüyor.
Seninle hayat buluyor mekanikler.
Sen işçisin,
Bıçak kemiğe dayandı
Daha uyuyacak mısın?
Yoksa;
Bıçağın kemiği geçmesini mi bekleyeceksin?
Uyan
Ve silkelen işçi kardeşim.