Göç İdaresi İranlı çiftin uluslararası koruma başvurusunu reddetti

Hilmi MIYNAT
Denizli

İran’dan 2018 yılında Türkiye’ye kaçan Negar Jokar ve Ehsan Roosta çiftinin koruma dosyası başvurusu Göç İdaresi tarafından reddedildi. İptale itiraz eden Negar Jokar geri gönderilmesi durumunda ölüm tehlikesi olduğunun altını çizerek, “İran hükümetine karşı yazılar yazdım, röportajlar verdim. Bu yüzden geri gönderilirsem öldürülmekten korkuyorum. Başımıza ne geleceğini bilmiyoruz” diyerek, endişelerini paylaştı.

“DİKTATÖRLERE KARŞI MÜCADELE KADINLAR AÇISINDAN DAHA ZOR”

İran’da başından geçenleri anlatan Jokar, insan hakları ve gazetecilik faaliyetlerine İran’da başladığını aktararak şunları söyledi; “İran'da insan haklarını kolaylıkla ihlal eden diktatörlükle yönetilen bir yönetim var. İktidara karşı çıkanlar güvenlik güçleri tarafından en vahşi şekilde öldürülüyor. Gazeteciler uzun hapis cezalarına çarptırılıyor. Ayrıca hükümet, protestocuları korkutmak için bazı protestocuları idam ediyor. İran'da yaşayan çok genç bir kadın olarak ülkemde yaşanan yaygın insan hakları ihlalleri karşısında sessiz kalamazdım. Bu nedenle hükümete karşı faaliyetlere başladım. Zorunlu başörtüsü olmadan sokaklarda yürüyordum; Eşim Ehsan beni çekiyordu ve biz de bunları sosyal medyada paylaştık. Amacım ülkemdeki kadınları ve kızları hakları için mücadele etmeleri yönünde bilgilendirmekti. Diktatörlüğe karşı mücadele etmek bana cesaret verdi. Benim ve kocamın aileleri dindardı, bu nedenle genç bir kadın olarak aktif olmak benim için çok zordu. Diktatörlükle yönetilen ülkelerde diktatörlere karşı mücadele etmenin kadınlar için erkeklerden çok daha zor olduğunu tahmin edebilirsiniz.” İran’da takma isimle faaliyet yürüttüğünü belirten Jokar, siyasi tutuklularının aileleriyle iletişime geçerek onlarla ilgili raporları yabancı basına ilettiğini aktardı.

“SOSYAL MEDYADAN SÜREKLİ TEHDİTLER ALIYORUM!”

Epilepsi hastalığına yakalandığını da sözlerine ekleyen Jokar, Türkiye’de yaşadıkları süreci şu sözlerle özetledi; “Eylül 2022’de İran’da Mahsa Amini’nin öldürüldü. Pek çok protestocu öldürüldü. Tişörte Mahsa Amini resmi bastım o tişörtle sokaklarda yürüdüm. Amacım Türk vatandaşlarına İran’da olup bitenleri aktarmaktı. Maalesef İranlı gazeteci ve insan hakları savunucuları Türkiye’de kendilerini güvende hissedemiyorlar. İran İslam Cumhuriyeti defalarca rejim muhaliflerini Türkiye’den kaçırmaya çalıştı. Ben de sosyal medyadan sürekli tehditler alıyorum!”

“KARAR KARŞISINDA HÂLÂ ŞOKTAYIM!”

2024 Nisan ayında Göç İdaresi tarafından mülakata alındıklarını söyleyen Jokar 6 yıl sonra mülakata alınmalarının da ayrı bir hukuksuzluk olduğunun altını çizdi. Yıllarca belirsiz yaşamanın zorluğuna değinen Jokar, mülakatta başından geçenleri ve İran’da muhtemel tehlikeleri detaylıca anlattığını söyledi.

İran’da hapis cezası olduğunu iddia eden Jokar, “İran'a sınır dışı edilirsek yıllarca hapis yatmak zorunda kalırız ve başımıza ne gibi korkunç şeyler geleceğini bilmiyoruz. Dünyanın her yerinde gazetecilerin ve insan hakları aktivistlerinin desteğe ve korunmaya ihtiyacı var ama ne yazık ki bu yıllarda Türkiye'de böyle bir şey görmedim ve şu anda ciddi bir şekilde İran'a sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıyayım. Göçmenlik bürosunun kararı karşısında hâlâ şoktayım. Göçmenlik bürosu uzmanının bizi tehdit eden tehlikeleri nasıl anlayamadığını ve bize destek olmak yerine uluslararası koruma talebimize olumsuz yanıt verdiğini bilmiyorum. Ayrıca sağlık sigortamın da çok çabuk kesildiğini söylemeliyim. Sağlık sigortasının kesilmesi insan hakları ihlalidir. Epilepsim var. İran'da güvenlik kurumlarının baskıları ve stresi nedeniyle bu hastalık bende ortaya çıktı ve hala uğraşıyorum” dedi. İran’da muhaliflerin tutuklandığını, öldürüldüğünü tekrar hatırlatan Jokar, sınır dışı edilmemek için insan hakları örgütlerinden ve kamuoyundan destek istedi.