İşçilerden başkanlar kurulunu toplayan Türk-İş’e çağrı: Pasta yiyip dağılmayın
Türk-İş’e bağlı sendikalara üye işçiler, Başkanlar Kurulunu toplayan Türk-İş’e seslendi: “Pasta yiyip dağılmayın. 10 talebin karşılanması için harekete geçin, üretimi etkileyecek eylem kararları alın"
Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel
Hilal TOK
İstanbul
Türk-İş Başkanlar Kurulu bugün Ankara’da toplanıyor. Türk-İş, Hak-İş ve DİSK başkanlarının 9 Temmuz’da yaptığı, ücret zammından vergide adalete kadar 10 talep açıkladığını hatırlatan Türk-İş’e bağlı sendikalara üye işçiler Türk-İş Merkezine seslendi: “Pasta yiyip dağılmayın. 10 talebin karşılanması için harekete geçin, üretimi etkileyecek eylem kararları alın.”
Şimşek programıyla ezilen işçilerin tepkisi Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’i 9 Temmuz’da bir araya getirmiş, üç konfederasyon yaptıkları açıklamayla ücret zamlarından vergide adalete kadar 10 maddelik bir talep listesi paylaşmıştı. Ancak temmuz ayı geçmesine rağmen iktidar başta temmuzda zam olmak üzere işçi ve emekçilerin taleplerini karşılamazken, konfederasyonlar da bu taleplerin karşılık bulması için ortak ve somut bir adım atmadı. Geçim sorununun gün geçtikçe katlandığını belirten Türk-İş’e bağlı sendikalara üye işçiler ise bugün başkanlar kurulunu toplayacak Türk-İş’i somut adım atmaya çağırıyor.
"ÜRETİMİ ETKİLEYECEK EYLEMLER ŞART"
Üç konfederasyon başkanının bir araya gelerek ortak bir açıklama yaptığını ancak sonrasında ise kenara çekildiğini belirten Petrol-İş üyesi bir işçi, “Bu başkanlar kurulunda bu taleplerin gereğini yapın, işçilerin lehine eylem kararları alın” dedi.
Vergi yükü altında ezildiklerini, kıdem tazminatlarının yıllar içerisinde kuşa döndüğünü ifade eden işçi şunları söyledi: “Alım gücümüz dibe vurdu. Artık temel ihtiyaçlara art arda gelen zamların son bulmasını, ücretlere iyileştirme yapılmasını istiyoruz. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları da gerçeği yansıtmıyor. Bu talepler için ise sadece söz söylemek yetmez. Bu taleplerimizin karşılanması doğrultusunda eylem kararı alınırsa başkanlar kurulunun bir anlamı olur, aksi halde toplanmanın bir anlamı yok. Kent meydanlarında, iş yerlerinde eylemler başlamalı. Bu eylemler sonrasında mitinge dönüşmeli. Artık canımız boğazımızda. Örgütlü, kitlesel, devamlı, üretimi etkileyecek eylemler şart.”
"BEKLEYECEK SABIR KALMADI"
Türk-İş’in, kamu işçilerinin ek zam talep ettiği ocak ayında da başkanlar kurulunu topladığını hatırlatan Demiryol-İş üyesi bir işçi de “O toplantıyı eylem kararı alacağız diye yapanlar, sonra kamu işçilerini sattı. Şimdi de yine bir oyun peşinde olacaklar. Ancak biz oyun değil, gerçek ve arkasında durulacak bir eylem kararı bekliyoruz. Bizim artık ne bekleyecek sabrımız ne de gücümüz kaldı” dedi.
Sendikacıların maaşlarının 100 bin liradan başladığını dile getiren işçi, “Siz istediğiniz otellerde kalıp, istediğiniz yerlerde gezip tozup, son model arabalara biniyorsunuz. Ama işçiler öğle yemeğinde çıkan meyveyi bile yemeyip çocuğuna götürüyor. Kamu işçilerinin büyük çoğunluğu ek iş yapıyor. İşçiler artık kamudan istifa edip özel sektöre geçmeyi düşünüyor. Sizin bu toplantınızda bir şey çıkmayacağını biliyoruz ama yine de şu çağrıyı yapıyoruz; üretimden gelen gücümüzü kullanalım. Hem ekonomik hem politik olarak bize zulmü reva gören iktidarı, patronları sıkıştıralım” diye konuştu.
Demiryol-İş üyesi, Türk-İş’e bağlı sendikalara üye işçilere de çağrı yaptı: “Bile bile ladese gerek yok. Biz kendimiz inisiyatif aldığımızda kazanım elde ederiz. Geçen yıl kasım ayında Eskişehir’deki TÜRASAŞ işçilerinin eylemleri, geçen hafta Kayseri’de Harb-İş üyelerinin sendika şubesine gitmesi bize yürünecek yolu gösteriyor.
Harb-İş üyesi bir işçi de “İşçi biraz kımıldadı ya, ağza nasıl bir parmak çalarız onun hesabını yapacaklar. Hep toplanıyorlar ama bir sonuç yok. Bu son şansları, artık işçilerin oyalanmaya vakti kalmadı. Orada oturup çay içip kuru pasta yiyip dağılmayın” dedi.
"YAPTIĞINIZ AÇIKLAMANIN ARKASINDA DURUN"
Kristal-İş Şişecam işçisi de “Açıklanan talepler için mücadele edilmesi şart. Yönetmelikte olan asgari ücret; ‘İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret’ olarak tanımlanıyor. Lakin bugün bunların hiçbiri karşılanamıyor! Açıklamayla bırakılmayıp, talepler etrafında, somut olarak mücadele etmek tek çözüm. Bizim aidatlarımızla, en az beş yıldızlı otellere lüks araçlarıyla gidip, klimalı odalarına yerleşen, masaj da yaptıran sendikacılar; siz o koltuklarınızda oturup zevküsefa sürerken bizler iş cinayetlerinde ölüyoruz, ölmesek sakat kalıyoruz, sakat kalmasak evimize ekmek götürmenin derdiyle çırpınıyoruz. Sizden sadece görevinizi yapmanızı, yaptığınız açıklamaların arkasında durmanızı bekliyoruz” dedi.
ÜÇ KONFEDERASYONUN 10 TALEBİ
Türk-İş, Hak-İş ve DİSK başkanları 9 Temmuz’da yaptıkları ortak açıklamada şu 10 talebi sıralamıştı:
- Vergi sistemi yeniden yapılandırılmalı. Çalışanlar üzerindeki doğrudan ve dolaylı vergi yükü azaltılmalı.
- İşçi, memur ve emekli maaşları TÜİK’e göre artırılıyor. Yaşanan enflasyonla açıklanan arasında büyük bir fark var.
- Ortalama ücret haline gelen asgari ücret artırılmalı. Enflasyonu düşürmek için işçilerden fedakarlık beklenemez.
- Kamudaki ücret dengesizliğine son verilmeli.
- En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesine çekilmeli. Emekli aylıkları hesaplanırken büyüme hesaba katılmalı.
- Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı, sendikalaşan işçilerin işten atılması engellenmeli.
- 696 sayılı KHK’nin kapsamı dışındaki taşeron işçiler derhal kadroya alınmalı. Kamuda taşeron işçi statüsüne son verilmeli.
- Tasarruf tedbirleri adı altında işçinin ücretinden kesintiye gidilmesi ve sosyal haklarının azaltılması kabul edilemez.
- İnsan onuruna yakışan bir çalışma için mesleki hastalıkları azaltan ve çalışma şartlarını iyileştiren bir sistem yaratılmalı.
- Çalışma hayatında ayrımcılık son bulmalıdır.