"Gazetecilik bu şekilde yaşam savaşını kaybetmeye mahkum"
Kağıt, kalıp, elektrik, ulaşımdaki giderler; SGK ödemeleri, vergiler… Yerel basın ekonomik sorunlarla boğuşurken, BİK gazetelere “birleşin” diyor, tasarruf tedbirleri nedeniyle şubelerini kapatıyor.
Fotoğraf: Pixabay
Gözde TÜZER
Türkiye’de yerel gazetelerin kapanma noktasına geldiği bilinen bir gerçek. Bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan tasarruf tedbirleri kapsamında Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürlüğüne bağlı 13 şube müdürlüğü kapatıldı.
Peki tasarruf tedbirleri diyerek şube müdürlüklerini kapatan Basın İlan Kurumu yerel gazeteler için ne yapıyor? Yıllardır çıkan gazeteler neden kapanıyor, bunun sonuçları neler, yerel gazete temsilcileri ne istiyor? Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Güner, Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş yaşanan sorunları anlattı.
"İNTERNET YASASINI BASININ ÖNÜNE KOYDU"
Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yılmaz Karaca, yerel basının kapanma noktasına gelmesinin en büyük nedeninin “Basın İlan Kurumunun tutumu” olduğu görüşünde. Karaca “Son dönemdeki artan ekonomik kriz, malzeme fiyatları ve asgari ücret, Anadolu basınını güç duruma soktu. Hedefi, yazılı basını yok etmek olan Basın İlan Kurumu; internet yasasını Anadolu basınının önüne koydu. Ancak bunda da başarılı olmadı. 750 civarında olan günlük ilan alan gazetelerin yarısına yakını, ağır şartlar taşıyan internet gazeteciliğinin sistemine giremedi” ifadelerini kullandı.
Karaca, Eskişehir’de yerel gazetelerin birleşme konusunun 4-5 yıldan bu yana devam ettiğini aktardı ve şöyle dedi: “30 civarında ilde gazetelerin birleşmesi sağlandı. 1800 olan ilan alan gazete sayısı 750’lere düştü. Basın İlan Kurumu bilfiil birleşme olması için baskısını sürdürüyor. En son 2 olan gazete sayısı Nevşehir’de teke düşürüldü.”
100 BİN LİRAYI AŞAN MALİYET
Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Güner, resmi ilan yayımlayan bir gazetenin 6 gazeteciyi, internet sitelerinin de 8 gazeteciyi istihdam etmek zorunda olduğunu, bir de gazete sahibi eklendiğinde sadece 15 kişinin maaşının, SGK primlerinin ve vergilerinin 100 bin lirayı aştığını belirterek “Resmi ilan geliri bunun yarısı bile yok. Bayi satışı yok, abone geliri yok. Bu nedenle gazetelerin birleşmekten başka çareleri kalmayınca Malatya Gazeteciler Cemiyeti olarak gazetelerin birleşmesine öncülük yaptık” diyerek Malatya’da yerel gazetelerin nasıl birleşmek zorunda kaldığını anlattı.
"MALATYA’DA BİRLEŞME, ÇARESİZLİĞİN SONUCUNDA ORTAYA ÇIKTI"
Deprem dolayısıyla Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılınç’ın sık sık gazeteleri ziyaret ettiğini, ekipman desteğinde bulunduğunu söyleyen Güner şöyle dedi: “Depremden vurgun yemiş Malatya basınının durumunu anlattım, ‘Sizler bir araya geliyorsanız, biz de size yardımcı oluruz’ dedi. Haziran 2024 ayı sonu itibarıyla Yeni Malatya, Malatya Net Haber ve Malatya Söz Gazeteleri kapanarak Malatya Sonsöz ve Malatya Busabah gazetelerinde yayına devam ettiler. Temmuz 2024 ayı sonu itibarıyla da bu gazetelerde kapanarak yeni kurulan iki gazetede yayına devam edecek.”
Malatya’da bu birleşmenin “çaresizliğin sonucunda” ortaya çıktığını aktaran Güner ayrıca “Şu anda kapatılan her gazetenin mücbir sebep nedeniyle ödenmeyen SGK, KDV ve vergi borçları yaklaşık 2 milyon liradır” dedi.
KAPANMALARIN SONUÇLARI NELER?
Peki tüm bunların sonuçları neler? Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olmasının yanı sıra Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı da olan Yılmaz Karaca, yerel basının şu anda can çekişmeye devam ettiğini aktararak şöyle dedi: “Yerel basının sorunlarını çözmekle görevli Basın İlan Kurumu geçen hafta 13 şubesini kapatarak tasarruf tedbiri alıyor ancak Anadolu basınının durumu ile ilgilenmiyor. Basın İlan Kurumunun tek hedefi var ‘Anadolu basınını bitirmek’. Önce küçültmek için şartları zorluyor. Kısa bir süre sonra da ‘İnternete devam edin, gazetenizi bastırmayın’ durumuna getirecek.”
Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Güner ise yerel basının da eski klasik resmi ilana bağlı kalmayı bir yana bırakarak daha çok okuyucuya ulaşmak için hazırlıklı olması gerektiğini söyledi ve “Malatya basını kendi yol haritasını çizecektir. Bu nedenle yazılı basın gücünü birleştirmeli ayrıca gazeteciler de kendi internet sitelerini kurmalıdır” ifadelerini kullandı.
"ÖZ DİYARBAKIR GAZETESİ SATILIKTIR!"
Diyarbakır'da 1984 yılından beri, yani 41 yıldır yayın yapan Öz Diyarbakır Gazetesi yaşadığı mali sorunlar nedeniyle gazeteyi satışa çıkardığını duyurdu.
Gazetemize konuşan Öz Diyarbakır Gazetesinin Sahibi İhsan Özdemir, ekonomik sorunlardan dolayı böyle bir karar aldıklarını söyleyerek “Kalıba ve kağıda yüksek zam geldi. 3 yıl önce kağıt 50 TL idi, şu an 500 TL. Kalıp 1 TL idi, şimdi 60 TL. Üstelik bunları bulmak bile zor. 6 kişi gazetede, 8 kişi internette çalışıyor. Dolar yükseliyor, enflasyon artıyor” diyerek gazeteyi satışa koyduğunu aktardı.
"YEREL GAZETELERİN TEMİNATIYDI"
Basın İlan Kurumunu “yerel gazetelerin teminatı” olarak tanımlayan Özdemir “Ama BİK ne yazık ki yanımızda olmadı. BİK’ten alınan ilanlar kurtarmıyor. Reklam olayı da yok. İnternete de reklam veriliyor. Dijital ortama geçtiğinden beri ilanlarda kısıtlama oldu. Yerel yazılı basın bitmeye mahkum edildi” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’da sivil toplum örgütlerinin de yerel basına destek vermediğini söyleyen Özdemir “Diyarbakır’da yerel gazeteler ayaklar altına alınmış. Vekiller bile yerel gazetelerin derdini dinlemiyor. Güçlü bir yerel güçlü bir şehir demek” ifadelerini kullandı.
Özdemir şöyle devam etti: “Ben gazeteyi satınca isteyen olursa internet sitemi de satacağım, olmazsa kapatacağım. Benim gibi pek çok kişi vardır belki satıp kurtulmak isteyen. Gazete haberi yaptığınızda görüş alıyorsun, doğruluyorsun, taraflarla konuşuyorsun… Ama internette en ufak bir bilgi geldiğinde hemen giriyorsun, yeter ki tıklanma alsın. İnternette tık avcılığı yapılıyor. Yok tıklama olmadı, yok çok haber girmedi. İlan geldi mi gelmedi mi, bu haber sıkıntı yaratır mı yaratmaz mı, internet tıklandı mı tıklanmadı mı… Satışa çıkardığımdan beri rahatladım.”
"ADINA BİRLEŞME DENSE DE GAZETELER KAPANIYOR"
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise 2022’de sansür yasası ilk gündeme geldiğinde yerelinden ulusalına basın meslek örgütleri ve gazetelerin yasa karşıtı tavır sergileyip tasarıyı geri çektirdiğini hatırlatarak “O yüzden yaz boyu bizzat bu kanunun çıkması için Basın İlan Kurumu Genel Müdürü il il gezip yerel medya temsilcileri ile buluşup bu yasanın çıkması gerektiğini söyleyip, tehditler savurmuştu. Yasa yeniden gündeme geldiğinde tepki olabildiğince azaldı” diyerek süreci anlattı.
Durmuş “Yerel medya zaten ölüm kalım savaşı verirken, bu yasanın ardından tasarruf tedbirleri basılı gazeteleri bitme noktasına getirdi. Yeni düzenleme ile internet haber siteleri de resmi ilan almaya başladı ancak bu alanda da haberler değil, tık sayıları konuşulur oldu. Özlük içerik, yerel haber değil, daha çok haber girme savaşı başladı” ifadelerini kullandı.
İnternet haber sitelerine getirilen zorunlu personel nedeniyle istihdamda ciddi bir artış yaşandığını ancak hedef ziyaretçi ve tıklanma sayılarını tutturamayan sitelerin ilan yarışından çekilerek gazetecilerin işine son verdiğini belirten Durmuş, şimdi yeni bir tehdit olduğunu söyledi: “Basın İlan Kurumu birkaç aydır yerel gazeteleri birleşmeye zorluyor. Adına birleşme dense de aslında olan bazı gazetelerin kapanması şeklinde ilerliyor. Bir kentteki 12 ilan hakkı olan gazete sayısı 3’e düşüyor. Sözde birleşme sonrası zorunlu personel sayısı artmadığı için gazeteler aynı sayıda gazeteci ile çalışmaya devam ediyor, kapanan 9 gazetedeki meslektaşlarımız işsiz kalıyor. Bunun hesabını bile yapamayan bir anlayış söz konusu. Bu birleşme dayatılıyorsa zorunlu personel sayısının da en az 3 katına çıkartılması gerekiyor. Yine aynı döngünün içine düşüyor, az gazeteci ile haber değil, tık savaşı. Gazetecilik bu şekilde yaşam savaşını kaybetmeye mahkum.”
"AYNI GEMİDEYSEK BEDELLER EŞİT OLMALI"
TGS Başkanı son olarak şunları söyledi: “Çalışanları yok sayarak, onları işsiz bırakarak üretilen politikalar sadece ölümü hızlandırır. Aynı gemideysek eğer bedeller de eşit olmalı. Yerel gazetelerin yaşamasının yolu; patronuyla çalışanıyla meslek örgütüyle ortak mücadele etmekten ve politika belirlemekten geçiyor.”