07 Ağustos 2024 13:35

Ürdün’den dikkat çeken İsrail mesaisi

Ürdün İsrail suikastlarına karşı İran’ın olası misillemesini yumuşatmak için gerçekleştirdiği diplomasi trafiği ile dikkat çekiyor. ABD’nin Ürdün’e bu konuda baskı yaptığı da iddia ediliyor.

Fotoğraf: İran Cumhurbaşkanlığı

Paylaş

İsrail’in Tahran ve Beyrut’ta Hizbullah ve Hamas yöneticilerine yönelik büyük suikastlarının yeniden tetiklediği bölgesel tansiyon yükselmeye devam ederken, İran’ı İsrail’e büyük bir misilleme yapmama konusunda ikna girişimleri de sürüyor. Bu girişimin başında da ABD’nin yanı sıra Ürdün dikkat çekiyor. Geçtiğimiz nisan ayında İsrail’in Suriye’deki İran büyükelçiliğini vurması üzerine İran’ın gönderdiği füzelerin durdurulması için ABD ve müttefiklerine hava sahasını açarak dikkat ve tepki çeken Ürdün’ün en üst düzey yöneticileri, bu kez de yoğun diploması trafiğine girmiş durumda.

Ürdün Dışişleri Bakanı geçtiğimiz hafta İran’a gitmişti. Birçok yetkili ise ABD, Rusya, Fransa, Mısır gibi bölgesel ve uluslararası güçlerle üst üste görüşmeler yaptı.

Son olarak dün Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safedi, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile telefonda görüştü. Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Lavrov ile Safedi, “Orta Doğu’daki durumu” ele aldı. İki bakan, “Ortadoğu’da feci sonuçlardan kaçınılması amacıyla” ilgili taraflara itidal çağrısında bulunarak, ikili ilişkiler ve uluslararası konularla ilgili temasların sürdürülmesi konusunda mutabık kaldı.

Rusya’nın Ortadoğu’da büyük bir savaşa karşı oldukları ve gerilim düşürmek istedikleri daha önce yaptıkları açıklamalarda da dile getirilmişti. Rusya’nın ayrıca İran’dan planladığı misilleme saldırısını sınırlı tutmasını istediği de basına yansımıştı. Reuters haber ajansı dün, Putin’in İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney ile görüşerek saldırıyı sınırlı tutmasını istediğini ve "İsrailli sivilleri hedef almamasını" söylediğini ileri sürmüştü.

"GERİLİM DÜŞMELİ" AÇIKLAMALARI

Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Safedi dün ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile telefon görüşmeleri yaptı.

Bakanlarla görüşmelerde "bölgedeki tehlikeli gerilimin düşürülmesi için atılması gereken adımlarını" ele alındı. Safedi ve Blinken’ın, Ürdün Kralı 2. Abdullah ve ABD Başkanı Joe Biden’ın telefon görüşmelerinde “bölgenin kapsamlı bir savaşa sürüklenmemesi için sükunetin sağlanması gerektiğine" işaret ettikleri hatırlatılarak, Safedi’nin bölgesel ve uluslararası barışı tehdit eden gerilimin ilk adımı olarak Gazze’de ateşkesin sağlanması gerektiğine dikkati çektiği belirtildi.

Çin Dışişleri Bakanı Vang’ın ise görüşmede, ülkesinin Filistin halkının haklarını desteklediğinin altını çizerek, iki devletli çözüm doğrultusunda bağımsız Filistin devletinin kurulmasına desteklerini yinelediği bildirildi.

Ürdün Dışişleri Bakanı, pazartesi günü ise Safedi, İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ile telefon görüşmeleri gerçekleştirmişti.

KRAL DA DEVREDE

Ürdün’de dışişlerinin yanı sıra bizzat Kral 2. Abdullah da pazartesi ve salı günleri bir dizi görüşme yaptı. Kraliyet Divanınından yapılan yazılı açıklamaya göre Ürdün Kralı, ABD Başkanı Biden ile görüşmesinin ardından Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin yanı sıra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile telefon görüşmeleri gerçekleştirdi.

Ürdün Kralı, ABD’nin Gazze’deki savaşın sona ermesi ve acil ve kalıcı bir ateşkes konusunda oynayacağı rolün önemine işaret etti.

AL AHBAR: ABD ÜRDÜN’E BASKI YAPIYOR

Lübnan’da yayımlanan Al Ahbar gazetesi ise Ürdün’ün bu kez hava sahasını İsrail için açmayacağını ileri sürerek bu nedenle ABD’nin baskısı altında olduğunu ileri sürdü. "İsrail Ordu Radyosu, Ürdün’ün İran’a İsrail’in hava sahasını kullanmasına izin vermeyeceğini bildirdiğini duyurdu. Maariv gazetesi ise ‘Ürdün’ün (İran’ın baskısı altında, kralın rejimini zayıflatmaktan korktuğu için) tarafsız duruşunun İsrail ve ABD için kötü haber olduğunu’ savundu” denilen Al Ahbar haberinde, “Ürdün’ün İran’a karşı ‘savunma ittifakının’ merkezinde yer alması için İsrail-Amerikan baskısıyla karşı karşıya olduğu açıkça ortaya çıktı. Ancak Amman'ın, Tahran’dan ‘çatışmadan’ uzak durması gerektiğine dair net mesajlar aldığı" belirtildi. Al Ahbar’ın haberine göre, "Tahran bölge ülkelerine açık mesajlar göndererek İsrail’in savunulmasına katılmamaları konusunda uyardı ve bunun bu ülkeleri riske atabileceğini" belirtti.

Ürdün Dışişleri Bakanı Safadi’nin Tahran ziyareti sırasında ülkesinin bölgede herhangi bir askeri ittifaka girme niyetinde olmadığını açıkça ifade ederek İranlılara "güven vermeye" çalıştığı kaydedildi.

Ancak ABD’nin askeri üssünde egemenlik statüsüne sahip olduğu için Ürdün’ün bu ülkenin ve müttefiklerinin kendi göklerinde faaliyet göstermesine engel olamayacağı yorumu da yapıldı.

"İSRAİL’İ SAVUNMA KOALİSYONU"

Bu arada aynı makalede İran’ın olası bir misillemesine karşı yapılan diplomasi trafiği "İsrail’i koruma koalisyonu" olarak nitelendirildi:

"Washington’un çabaları, ‘Direniş Ekseni’nin beklenen tepkilerine, özellikle de İran’ın tepkisine karşı İsrail için bir ‘savunma koalisyonu’ oluşturmaya odaklanmış durumda. ABD sadece uçak gemilerini, destroyerlerini ve önleme sistemlerini İsrail’e ve Ürdün’den Suriye, Irak ve Körfez ülkelerine kadar Arap bölgesinde bulunan Amerikan üslerine getirmekle kalmıyor, aynı zamanda özellikle İran’ın tepkisinin etkinliğini en aza indirmek için müttefiklerini harekete geçirmeye çalışıyor”. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

MKG'nin Temmuz raporu: 4 kadın gazeteciye hapis cezası

SONRAKİ HABER

Rusya-Ukrayna sınırında çatışma: 24 kişi yaralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa