TTB Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap: Sağlık bütçesi yetersiz kaynak dağılımı yanlış

Kübra KIRIMLI
Ankara

Alınamayan hastane randevuları, 5 dakikada 1 muayene dayatması, sağlıkta artan şiddet, tıp eğitimi ve hasta güvenliğinde yaşanan sıkıntılar ve daha nicesi… Özelleştirilen, AKP tarafından ‘dönüştürülen’ sağlık sistemi uzun süredir alarm veriyor. Hastaların da sağlık emekçilerinin de şikayet ettiği sağlık sistemi artık halk sağlığını da tehdit ediyor.

Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) Yeni Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap ile yeni dönemde TTB’nin çalışma planını, sağlık alanındaki sorunları ve çözüm önerileri ile Yeni Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ile yaptıkları görüşmeye dair konuştuk. Her aşamasında büyük sorunları olan bir sağlık sistemi ile karşı karşıya olduğumuzu belirten TTB Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, sağlıkta dönüşüm programı (SDP) nedeniyle sağlık alanının büyük bir tahribatla karşı karşıya kaldığını söyledi. TTB’nin dün olduğu gibi bugün de mevcut sorunlara karşı akılcı ve bilimi önceleyen çözümleri olduğunu dile getiren Azap, “Ancak Sağlık Bakanlığının paydaşları arasında TTB yok” dedi.

"ŞİDDET EN ÖNEMLİ SORUN"

İlk olarak Yeni Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ile bu hafta gerçekleştirdikleri görüşmeye ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Alpay Azap, “Görüşmeden önce hekim arkadaşlarımıza Bakana iletmek üzere öneri ve şikayetlerini sorduk. 36 saat gibi kısa sürede mail yoluyla bin 500’ün üzerinde sayısız sorun iletti hekimler” dedi. Bu maillerde bir kez daha hekimlerin en önemli sorununun sağlıkta şiddet olduğunu gördüklerini anlatan Prof. Dr. Azap, “Bu şiddet öyle bir aldı ki hekimler artık şiddet görmemek adına defansif tıp alanlarını tercih edip; riskli ve ağır hastaların bulunduğu alanları tercih etmiyorlar” dedi.

"PAYDAŞLAR ARASINDA TTB YOK!"

Bakanla yapılan görüşmede 71 yıllık birikime sahip TTB’nin dahil edilmediği bir sürecin sağlık alanına fayda vermeyeceğini izah etmeye çalıştıklarını anlatan Prof. Dr. Azap, “Görüşmeyi olumlu değerlendirdik ancak şunu da ifade etmeliyim. Maalesef 2024-2028 Sağlık Bakanlığı stratejik planında dış paydaşlar arasında TTB yok. Enerji Piyasaları Denetleme Kurulu (EPDK) var, çeşitli bakanlıklar var ama TTB yok! Bunu da bizzat ilettik. Bu konuda ne kadar ilerleyeceğiz ileri ki günlerde hep birlikte göreceğiz” dedi.

"SAĞLIK HİZMETİNE ERİŞİM ZORLAŞTI"

Sağlıkta şiddetin çok boyutlu olduğunu ama bunda en önemli payın sağlık sisteminin işleyişinden kaynaklı olduğuna işaret eden Prof. Dr. Azap, “Hekimlere hastalarını muayene etmeleri için yeterli zaman verilmiyor. Haliyle hastayı bilgilendirecek zaman kalmıyor. Hasta ile güven ilişkisi kurulamıyor. Öte yandan toplumda genel olarak artan şiddet de hastanelere yansıyor” dedi. Yurttaşların randevu almakta zorluk yaşadığını, hekime ulaşan hastaların daha kendilerini ifade edemeden muayene sürelerinin bittiğini, hekimlerin de bu kısa sürede hem hastaya zarar vermemek hem de kendilerini biraz daha savunmak adına çok tetkik istemek zorunda bırakıldığını anlatan Azap, “Tetkikleri yaptırmak, sonucunu bekleme süresinde durumu kötüleşen ya da hastalığı iyileşen hastalar görüyoruz. Kısaca ülkemizdeki hastalar kaliteli sağlık hizmetine ulaşmakta zorluk yaşıyor” ifadelerini kullandı. Hekimlere ‘Giderlerse gitsinler’ ya da ‘Doktorları bağlayın bir yere kaçmasınlar’a varan söylemleri hatırlatan Azap “Şiddeti önlemede caydırıcı cezalara ve sağlık çalışanlarına değerini teslim eden politikalara ihtiyacımız var” diye konuştu.

"ALTYAPI YOK, ÖĞRENCİ FAZLA, HOCALAR MUTSUZ!"

Sağlık alanındaki önemli bir başka sorunun da tıp eğitiminde yaşanan sorunlar olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Azap, “Eğitim alanında önemli sorunlarımız var. Öncelikle çok sayıda tıp öğrencisi var ve bu sayı bakanlığın strateji planlarında yer alan sayının üstünde. Uzmanlık eğitimine başvuran hekim sayısı fazla ve eğitim veren hocaların motivasyonları düşük. Çünkü verdikleri eğitimin sonucunu göremiyorlar. Tıp fakültelerinde ciddi bir altyapı sorunu var ve eğitim veren hocalarımız bu durumdan oldukça mutsuz, mesleğe küsenler var” ifadelerini kullandı. 

"CAN DAMARIMIZ BİRİNCİ BASAMAK İYİLEŞTİRİLMELİ"

Koruyucu, 1. basamak sağlık hizmetlerinin halk sağlığının korunması noktasında çok önemli olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Azap, “İl olarak birinci basamak sağlık hizmetleri iyileştirilmeli. Bugün aile hekimleri koruyucu sağlık hizmetlerini veremiyorlar çünkü nüfus bazlı bir sistemle çalışıyorlar. Bugün her bir aile hekimi kendisine bağlı 3 bin 500 kişiye hizmet veriyor” dedi. Birinci basamak sağlık hizmetinin bir ülkedeki sağlık sisteminin can damarı olduğunu belirten Azap “Buradaki sorun diğer basamaklara da yansıyor ki ülkemizde de durum böyle. Burada yapılacak iyileştirmeler ve yeni bir uygulamanın sağlıktaki pek çok sorunu çözecektir” dedi. 

"KAYNAKLAR ŞEHİR HASTANELERİNE AKIYOR"

İktidarın tasarruf tedbirlerinin sağlığa yansımalarını da değerlendiren TTB Başkanı Prof. Dr. Azap, “İlk olarak şunu söylemek gerek: Sağlık Bakanlığının bütçesi yetersiz. Genel bütçeden sağlığa yüzde 6.1 pay ayrıldığını biliyoruz. Bu payın en az yüzde 10 olması gerekiyor” dedi. Öte bütçenin, kaynakların nerelere kullanıldığının da önemli olduğuna işaret eden Azap, “Biz bu kaynakların önemli bir kısmının şehir hastanelerine harcandığını biliyoruz. Şehir hastanelerinin ne denli yanlış olduğunu ifade ettik. Geride kalan yüzlerce hastane ve on binlerce sağlık çalışanına ayrılan pay bu sebeple azalıyor. Örneğin ülkemizde pek çok Avrupa ülkesinden daha fazla tomografi ve MR cihazı var. Bu istatistiğe rağmen cihazlar yetersiz kalıyor. Çünkü sistem yanlış” diye konuştu.