Motokurye Samet Özgül cinayeti hakkındaki karar Yargıtay'a taşındı
Ankara'da bıçaklanarak öldürülen motokurye Samet Özgül cinayeti davasında verilen karar Yargıtay'a taşındı.
Fotoğraf: ANKA
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi'nin, üniversite öğrencisi motokurye Samet Özgül cinayeti davasında sanıklar Mustafa Demirci ve Bülent Açıkgöz'e beraat, sanık Halil İbrahim Demirci'ye 25 yıl hapis cezası verilmesine ilişkin karar Yargıtay'a taşındı.
Samet Özgül'ün kardeşi Berna Özgül, ANKA Haber Ajansı'na konuştu. Özgül, "Biz bu davayı Yargıtay'a taşıdık. Yargıtay'da da istediğimiz gibi bir sonuç alamazsak bunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar götüreceğiz. Bu insanlar serbest kalmamalı. Samet'in yerinde herhangi birimiz olabilirdik, başka Samet'ler ölsün istemiyoruz. Samet'in davasına sahip çıkın" dedi.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi, 28 Haziran'da görülen üniversite öğrencisi motokurye Samet Özgül cinayeti davasında, sanıklar Mustafa Demirci ve Bülent Açıkgöz'ün beraatine karar vermişti. Mahkeme, sanık Halil İbrahim Demirci'ye ise "iyi hal indirimi" uygulayarak müebbet hapis cezasını, 25 yıl hapis cezasına indirmişti. Duruşma sırasında sanık Açıkgöz savcıya teşekkür etmiş, Halil İbrahim Demirci ise acılı aileye, "Haklarını helal etsinler" demişti.
ANKA Haber Ajansı'nın haberine göre Samet Özgül'ün ailesi avukatları aracılığıyla, İstinaf Mahkemesi'nin kararını Yargıtay'a taşıdı.
"TAKDİR İNDİRİMİ UYGULANMASI VİCDANLARI DERİNDEN YARALAMIŞTIR"
Dilekçede, sanık Halil İbrahim Demirci'nin geçmişte sabıka kaydının bulunduğuna, sanığın diğer sanıklarla birlikte maktulü yaraladıktan sonra maktule yardım edebilecek durumdayken rahat şekilde araçlarına giderek olay mahallinden kaçtıklarına, kolluk ekiplerince olaydan 2-3 saat kadar sonra diğer sanık Mustafa Demirci ile birlikte yakalandıklarına işaret edildi.
Dilekçede, "Sanığın aşamalarda olayın meydana geliş şekline ilişkin kendi içerisinde ve diğer sanıkların beyanlarıyla olan tutarsızlığı, yine yerel mahkemece verilen gerekçeli karara da yansıdığı üzere sanığın aşamalarda pişman olduğunu ağlamaklı bir şekilde ifade ettiği, mahkemeyi etkilemeye yönelik şekli tutum ve davranışlarda bulunduğu görülmektedir. Tüm bu durumlar gözetildiğinde Daire tarafından şartları oluşmadığı hâlde takdiri indirim uygulanması hatalı olmuş, bu durum katılanların vicdanını derinden yaralamıştır" ifadesine yer verildi.
"OLAYIN İLK ANINDAN İTİBAREN BİRLİKTE HAREKET ETTİLER"
Sanıklar Mustafa Demirci ve Bülent Açıkgöz'ün ''kasten öldürme eylemine iştirakçi olduğu'' vurgulanan dilekçede, özetle şunlar kaydedildi:
"Olay öncesinde sanık Mustafa Demirci, hakimiyetindeki otomobil ile dosyada mevcut trafik ceza tutanaklarından ve Yerel Mahkemedeki duruşmada dinlenilen görgü tanığı T. K.'nin beyanlarından anlaşılacağı üzere, yol üstünlüğü kendisinde bulunulan maktulun motosikletinin bulunduğu şeride tali yoldan ışık ihlâli yaparak girmiş, bu şeritte maktulün motosikletini sıkıştırmak suretiyle maktulü taciz etmiş, her iki taraf trafikte kısa bir süre seyrettikten sonra maktul durmak durumunda kalmış, failler bulundukları araç ile hareket edebilecek iken öncelikle araçtan Mustafa Demirci inerek maktulün bulunduğu motosiklete doğru hareket etmiştir.
Olay sırasında, dosyadaki mevcut görüntü inceleme tutanakları vesair bulgulardan anlaşıldığı kadarı ile sanıklardan Mustafa Demirci maktulle konuştuğu sırada peşinden gelen diğer fail Halil İbrahim Demirci'nin elindeki bıçakla maktule saldırdığı, aynı esnada diğer failler Mustafa Demirci ve Bülent Açıkgöz'ün de maktulle arbedeye girerek maktule saldırdıkları, maktul yaralandıktan sonra araçlarına binerek olay yerinden birlikte kaçtıkları anlaşılmıştır. Yine dosyadaki yakalama tutanağından, olaydan birkaç saat sonra failler Mustafa ve Halil İbrahim Demirci'nin birlikte yakalandıkları görülmektedir.
Suçta kullanılan bıçak ele geçirilememiştir. Olayın ilk anından itibaren birlikte hareket eden sanıkların, aralarındaki baba-oğul ilişkisi de gözetildiğinde suçta kullanılan bıçağı birlikte sakladıkları, bilhassa Sanık Halil İbrahim Demirci'nin babası Mustafa Demirci'nin telkin ve söylemleriyle hareket ettiği muhakkaktır. Tüm bu gerekçeler ışığında sanıklar Mustafa Demirci ve Bülent Açıkgöz'ün TCK madde 39/2 uyarınca yardım etmekten değil, madde 37 uyarınca müşterek faillikten dolayı sorumlu tutulmaları gerektiğini düşünmekle birlikte bu sanıkların en azından yardım etmek derecesinde eyleme iştirak ettikleri muhakkaktır. Daire tarafından aksi yönde sanıkların beraatine karar verilmesi yasaya ve hakkaniyete aykırı olmuştur."
"20 AYRI SUÇ KAYDI OLAN İNSAN NEDEN DIŞARIDA?''
Samet Özgül'ün kardeşi Berna Özgül, sürece ilişkin ANKA Haber Ajansı'na konuştu. Özgül, şunları kaydetti:
"Ankara'da boğazından bıçaklanarak öldürülen Samet Özgül'ün Haziran ayında İstinaf Mahkemesi'nde bir davası görülmüştü. İstinaf Mahkemesi'nden çıkan karara göre, Halil İbrahim Demirci'ye 'iyi hal indirimi' uygulanarak 25 yıl hapis cezası verildi. Diğer sanıklar Mustafa Demirci ve Bülent Açıkgöz'e beraat kararı verildi. Açıkçası bu iki kişinin 20 ayrı suç kaydı var. Uyuşturucudan, adam yaralamadan, gasp etmekten... Bülent Açıkgöz, ağabeyim Samet Özgül'ün olayın sonra tekrar adam yaralama suçuna karıştı ve o suçtan şu an içeride yatıyor ama Samet Özgül davasından serbest. 20 ayrı suç kaydı olan insan neden dışarıda? Biz bu davayı Yargıtay'a taşıdık. Yargıtay'da da istediğimiz gibi bir sonuç alamazsak bunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar götüreceğiz. Bu insanlar serbest kalmamalı. Samet'in yerinde herhangi birimiz olabilirdik, başka Samet'ler ölsün istemiyoruz. Lütfen Samet'i unutmayın. Samet unutulacak bir isim değildir. Samet'in davasına sahip çıkın. Samet'in davasını emsal yapabilmemiz için destek olun.''
August 11, 2024
(ANKA)