14 Ağustos 2024 13:32

Dilruba Y.’nin avukatı Yıldız: Hukuksuz bir tutuklamayla karşı karşıyayız

İzmir’de sokak röportajında Instagram yasağını eleştirmesi nedeniyle tutuklanan Dilruba Y.'nin avukatı Hüseyin Yıldız, "Haksız ve hukuksuz bir tutuklamayla karşı karşıyayız" dedi.

Fotoğraf: ANKA

Paylaş

İzmir'de sokak röportajı sırasında Instagram'ın erişime engellenmesi ve Hamas lideri İsmail Haniye için "milli yas" ilan edilmesini eleştiren Dilruba Y. iki ayrı suçlama ile tutuklandı.

Hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarından soruşturma başlatılan Dilruba Y., 12 Ağustos'ta gözaltına alınıp çıkarıldığı İzmir 6’ıncı Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanarak İzmir Aliağa Kadın Kapalı Cezaevi'ne konuldu.

Dilruba Y. ile cezaevinde görüşen avukatı Hüseyin Yıldız, görüşmenin ardından sürece ilişkin bilgi verdi. Yıldız, Dilruba Y.’nin tutuksuz yargılanması için işlemleri başlattıklarını söyledi.

TUTUKLU YARGILAMAYA İTİRAZ EDİLDİ

Dilruba Y.’nin tutuklu yargılanmasına karşı itiraz süreçlerini başlattıklarını belirten Yıldız, “Bugün Dilruba ile bir görüşme gerçekleştirdik. Dilekçemize son halini verip mahkemeye sunacağız. Videonun tamamını izleyenler biliyordur. Videonun içeriğinde ne cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurları ne de halkı kine düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçun unsurları gerçekleşmemiştir. Yani burada haksız ve hukuksuz bir tutuklamayla karşı karşıyayız. Sonuna kadar itirazlarımızı sunacağız” dedi.

“SUÇUN TAM TANIMI BELİRTİLMEMİŞ”

Sorgu sonucunda tutuklamanın hangi suçtan yapıldığının yazıldığını ancak Türk Ceza Kanunu'nun hangi maddesine dayanıldığının belirtilmediğini dile getiren Yıldız, “Hatta suçun da orada tam tanımı belirtilmemiş. Biz itirazımızda da bunu belirteceğiz zaten. Ona göre bir karar verilecek. Ceza Mahkemesi Kanunu’nda hangi suçlardan tutuklama kararı verileceği belirtilmiş. Tutuklandığı iki suç da kanunda belirtilen katalog suç dediğimiz suç tiplerinde yer almayan suçlar. O sebeple tahliye ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

“Artık vatandaşın sesinin net gür bir şekilde duyulduğu sokak röportajlarının, artık iktidarı eleştiren sokak röportaj sayısının artması sayısının tabi RTÜK Başkanı’nın da bunu takibe aldığı yönünde bir açıklama yapması bizi bu süreçlere getirmiş durumda” diyen Yıldız, ifade sürecinde iki savcı değişikliğinin olduğu bilgisini verdi. Görüşme sonrasında Dilruba’nın durumuna ilişkin de bilgi veren Yıldız, tutuksuz yargılanma kararı beklediklerini belirtti.

“HUKUK BUGÜN TOPLUMU DİZAYN ETMEK İÇİN KULLANILIYOR”

Konuya ilişkin ANKA Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulunan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, “Hukuk bugün toplumu dizayn etmek için kullanılıyor. Hukuk bugün bir sopa olarak kullanılıyor. En ufak sözünüzde ağzınızı kapatırlar. Başınızı kaldırdığınızda da o hukuk sopasını başınıza vururlar. Bizim mücadelemiz bunlarla" dedi.

"TUTUKLAMAKLA YURTTAŞA GÖZDAĞI VERMEK İSTENİYOR"

Dilruba Y.'nin tutuklu yargılamasının hukuka aykırı olduğunu da dile getiren Yılmaz, “Toplumun gözünün önünde linç edilmek için, sadece kendileri gibi düşünmedikleri için, sadece kendi cümlelerini kurmadıkları için, muhalif oldukları için tutukluluk tedbiriyle peşinen cezalandırılıyorlar. Bu tamamen hukuka aykırı, hukuk dışı bir yöntemdir. Ne yazık ki bunları da yapanlar; hukukçulardır, hakimlerdir. Aynı sıralarda okuduğumuz savcılardır" ifadelerini kullandı.

İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, sözlerinin devamında ise şunları kaydetti: “Yargının siyasallaşması, yargının bağımlı hale gelmesidir. Başka hiçbir açıklaması olmaz. Biz İzmir Barosu olarak yıllardan beri bu hukuksuzluklarla mücadele ediyoruz. Hiçbir zaman korkmadık, yılmadık, bıkmadık. Bu mücadelemizi hukuk zemininde veriyoruz. Tehdit etmeden, hakaret etmeden, ötekileştirmeden ve nefret dilini kullanmadan, hepimizin amacı aynı. Biz bu ülkede herkesin hukuki koruma altında eşit yurttaş olarak yasalar önünde eşit olarak özgürce yaşayabildiği bir Türkiye istiyoruz. Dili, dini, ırkı, mezhebi, siyasi görüşü, cinsiyeti, rengi hiç fark etmez. Bu ülkede yaşayan her canlı barış içinde ve özgürce yaşamalı, barış içinde ve özgürce söyleyebilmeli. Bütün derdimiz bu." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

En çok göç veren iller İstanbul, Ankara, Hatay | Göç nedeni daha iyi konut ve yaşam koşulları

SONRAKİ HABER

Can Atalay'ın ailesi: Vicdanlarıyla cüzdanları arasında sıkışmasınlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa