15 Ağustos 2024 04:15

Harlem'den İstanbul'a, özgürlüğün yazarı James Baldwin 100 yaşında

Irkçılık, cinsellik ve insan hakları sorunu gibi konuları işleyen romanlarıyla tanınan Baldwin, romanlarının yanı sıra bu hakları savunmak için de konuşmaktan çekinmedi.

James Baldwin | Fotoğraf: Rob Croes, Anefo/Nationaal Archief

Paylaş

Tarık ÖZYILDIRIM

BUNDAN SONRASI ATEŞ(*)

“Bundan Sonrası Ateş”te, Amerikalı Yazar James Baldwin kimlik sorunu, insan hakları ve ırkçılığa karşı düşüncelerini mektup şeklinde yazdığı bu iki denemeyle okuyucuya aktarır. Baldwin, bu mektupları yeğeni ve adaşı olan James’e hitaben kaleme alır. Aslında Baldwin’in amacı Zindanım Sarsıldı ve Çarmıhta adlı bu iki yazıyla insana seslenmektir.

Baldwin, bu yapıtıyla Harlem’de geçirdiği çocukluk ve gençlik yıllarına dönerek Amerika’da ırkçılığın tarihine göndermeler yapar. Amerikalı siyahların özgürlük mücadelesini tanıklığıyla beraber gözler önüne serer.

“Bundan Sonrası Ateş”, ABD’de köleliği kaldıran özgürlük bildirgesinin 100. yıl dönümü olan 1963’te yayımlanır ve siyah özgürlük mücadelesi için bir rehber niteliği olur.

“Eğer gerçekten bir ulus olacaksa yani kadın erkek, kimliğimize kavuşmayı ve olgunluğa ulaşmayı gerçekten diliyorsak, siyah ve beyazların birbirlerine fazlasıyla ihtiyacı var.” (s.68)

DAĞLARDAN DUYUR ONU(**)

Irkçılığa karşı özgürlüğün yazarı olan James Baldwin’in hayatından çokça izler taşıyan ilk romanı “Dağlardan Duyur Onu” 1953’te yayımlanır. Roman, ismini Amerikalı siyahlar arasında yaygın olan “Dağlardan Duyur Onu” ilahisinden alır. Baldwin, çocukluğundan izler taşıyan Harlem’deki bir kiliseyi, kilisedeki insanları anlatır.

Baldwin, insanların zihinlerindeki geçmişlerini, hayallerini, sırlarını bir bir gözler önüne serer. Vaiz Gabriel’in, karısı Elizabeth’in ve dul ablası Florence’nin zihninden geçenleri Baldwin, sırasıyla anlatır. Romanın merkezinde vaizin hor gördüğü oğlu John vardır. John aslında Yazar James Baldwin’in yansımasıdır. John, zaman içerisinde baba korkusuyla, kaçıp özgürleşme arzusuyla ve inanma ihtiyacıyla yüzleşecektir.

“Bütün o korkunç yolculuk boyunca ilk kez bir ses, öfkenin ve gözyaşlarının ve ateşin ve karanlığın ve selin arasından konuştu John’la…” (s.193)

Baldwin, bu otobiyografik romanı için: “Kötü ruhları kovar gibi içimden bir şeyleri söküp atma, babama ve hepimize ne olduğunu öğrenme girişimi” der.

İNSAN HAKLARINI YAZDI

1924’te Harlem’de (New York, ABD) doğan James (Arthur) Baldwin liseden mezun olduktan sonra ufak işlerde çalışırken bir taraftan da yazmaya başladı. İlk romanı “Go Tell It on the Mountain” (Git Onu Dağda Anlat) 1953’te çıktı. Baldwin, Harlem’de genç bir vaiz olarak yaşadıklarını anlattığı bu kitapla elde ettiği başarıyı, eşcinsel aşkı ele aldığı romanı “Giovanni’s Room” (1956; Giovanni’nin Odası) ile pekiştirdi. İstanbul’da yazdığı “Another Country” (1962; Bir Başka Ülke) adlı romanı en başarılı romanlarından biri olarak görüldü. Oyun ve çocuk kitapları da yazan Baldwin, Rosenwald, Guggenheim, “Partisan Review” ve Ford Vakfı gibi birçok edebiyat ödülü kazandı. 1970’te, John Herbert’in “Fortune and Men’s Eyes” oyununu “Düşenin Dostu” adıyla Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosunda sahneledi. James Baldwin 1987’de Fransa’da mide kanserinden öldü. Irkçılık, cinsellik ve insan hakları sorunu gibi konuları işleyen romanlarıyla tanınan Baldwin, romanlarının yanı sıra bu hakları savunmak için de konuşmaktan çekinmedi.

‘BEN SENİN ZENCİN DEĞİLİM’

Raoul Peck’in yönettiği 2016 yapımı belgesel, James Baldwin’in el yazması, “Remember This House” adlı esere dayanıyor. Oyuncu Samuel L. Jackson tarafından seslendirilen filmde, Medgar Evers, Malcolm X ve Martin Luther King’in yaşamları yer alıyor. Bunun yanında Baldwin’in, Amerikan tarihine ilişkin kişisel gözlemleriyle Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ırkçılığın tarihi anlatılıyor.

İSTANBUL’DA BALDWIN’Lİ ZAMANLAR

James Baldwin, sık sık İstanbul’a “Nefes almaya” geliyordu. Geldiği zamanlarda ise yarım kalan eserlerini tamamlıyor, yeni metinler yazıyor, buradaki yazarlar ve sanatçılarla arkadaşlık geliştiriyor, ortak işler yapıyordu. Yaşar Kemal ile sıkı dost olan olan Baldwin, Gülriz Sururi ve Engin Cezzar ile de oyunlar üzerine çalışıyor, aynı zamanda toplamda 6 eserini de burada tamamlıyor. “James Baldwin: Türkiye’de 10 Yıl” Kitabının Yazarı Magdalena Zaborowska, ’60’lı yılların çoğunu burada eserlerini tamamlayarak geçirdiğini aktarıyor. Engin Cezzar’ın Baldwin ile yazışmaları ise YKY tarafından çevrilerek “Dost Mektupları” adıyla 2007’de basıldı:

James Baldwin’le Engin Cezzar, Baldwin’in ikinci kitabı “Giovanni’nin Odası”nın yayımlanmasından bir yıl sonra, 1957’de New York’ta tanıştılar. Baldwin romanı Cezzar’la birlikte oyunlaştırdı ve başrol için de onu önerdi. Giovanni’nin Odası hiçbir zaman sahnelenmedi ama Baldwin’in Cezzar ile dostlukları Jimmy’nin otuz yıl sonraki ölümüne kadar sürdü.

Cezzar, Baldwin ile dostluğunu şu şekilde anlatıyor: “Jimmy itilip kakılmış, bir beyazla gerçekten dost olunabileceğine dair inancı kalmamış, karşısındakine güvensiz yaklaşan biriydi. Dostluğu tanımlayamıyordu. Bir gün içimden geldi ve şöyle dedim: ‘Yeni dost edinmek zor iş. Tam oldu zannedersin, olmayıverir. Sana bir teklifim var. Arkadaş nedir bilmiyor olabilirsin belki ama kardeş nedir biliyorsun. Bir sürü kardeşin var. Gel, biz de kan kardeşi olalım. Sen Afrikalısın. Ne kadar ciddi olduğumu anlayabilirsin. Kardeş olalım da bugün nasıl birlikte hareket ediyorsak, hayat boyu birbirimize destek olalım...’ ‘Peki’ dedi. Kestik kollarımızı, sürttük birbirimize. Kardeş oluverdik.”

 

*James Baldwin, Bundan Sonrası Ateş, Yapı Kredi Yayınları 3. Baskı 2024 İstanbul

**James Baldwin, Dağlardan Duyur Onu, Yapı Kredi Yayınları 1. Baskı 2024 İstanbul

ÖNCEKİ HABER

İsrail boykotuna Blondshell de katıldı: Zorlu’daki konserini iptal etti

SONRAKİ HABER

Can Atalay oturumunu sıra Gülizar Biçer Karaca’da olduğu halde Bozdağ yönetecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa