15 Ağustos 2024 05:45

Afganistan’da Taliban yönetiminin üç yılı: Yasaklar, baskı, yoksulluk, açlık

Üç yıldır halkı yasaklar ve şiddetle ezen Taliban yönetimi Çin, İran, Rusya ve Orta Asya ülkeleriyle istikrarlı ilişkilerle desteklenen bu yeni "normal"i dünyaya kabul ettirecek bir plan sürdürüyor.

Fotoğraf: Rawa.org

Paylaş

Ela AVA

Bugün ABD ve NATO müttefiklerinin Taliban nedeniyle yirmi yıl işgal ettikleri Afganistan’ı terk etmelerinin ardından Taliban’ın Kabil’e yeniden girmesinin üçüncü yıl dönümü.

İdam, işkence, zorunlu göç ve gaspla geçen üç senede özellikle kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve ayrımcılık hız kesmeden devam etti. Taliban, sosyal hayata katılımı; seyahat, eğlence, araba kullanma ve spor gibi diğer alanları kadınlara yasakladı.

Taliban’ın kadınlar için uyguladığı baskılara kısaca bakalım.

YASAK, KIRBAÇ VE RECM

Taliban yönetiminin en önemli baskı unsuru zorunlu örtünme oldu. Afganistan’da kadınlar artık vücutlarını ve yüzlerini tamamen kapatmak zorunda. Kadınların bu talimatlara uymaması durumunda ailedeki erkeklere de işkence yapılıyor. Dolayısıyla aslında örtünme yasakları ve baskıları kadınlar için iki yönlü baskıyı arttırıyor. Hem Taliban tarafından uygulanan baskı hem aile içindeki erkeklerin baskısı.

Taliban’ın Ahlak Bakanlığına göre kadınların “mahremi olmadan” yurt içinde ve dışında seyahat etmeleri yasak. Bu kararın ardından kadınların parklara çıkması, restoranlara girmesi de yasaklandı. Şiddet mağduru kadınlara yardım ve barınma sağlamak amacıyla kurulan “Güvenli Evler” kapatıldı. Şiddet mağduru yüzlerce kadının ne şiddetten çıkış yolu ne de barınacak evi var.

Müfredatta değişiklik ve kız çocuklarına eğitimin yasaklanması ise bu üç yılda en çok tartışılan mesellerden biri oldu. Yetmedi, kadınların çalışması da yasaklanması. Bu yasak kadınların evlerde esnek ve güvencesiz şartlarda çalışmasına yol açtı.

Taliban Yüksek Mahkemesinin istatistiklerine göre üç yılda ülkede 715 kişi herkesin izlemesine açık olan sahra mahkemelerinde kırbaçlandı. Sadece 2024’te 221 kişi bu şekilde kırbaçlandı. Bunların 136’sı kadın.

Bu kişiler, evlilik dışı ilişki, hırsızlık, cinayet; kadınlar için başörtü kurallarına uymama, alkol kullanmak, mahremleri dışındaki kişilerle telefonda konuşmak gibi “suçlar”la suçlanarak kırbaç ve hapis cezalarına çarptırılanlar. Ayrıca Taliban’ın Yargıdaki Sözcüsü Abdul Malik Hakkani, 175 kişiye idam, 37 kişiye recm ve 4 kişiye canlı toprağa gömülme hükmü verdi.

HAZARALARA ZORUNLU GÖÇ

Afganistan nüfusunun yüzde 9’unu Hazara etnik grubu oluşturuyor. Son üç yılda Taliban çok sayıda Hazara’yı göçe zorladı. Panjshir, Baghlan, Takhar, Daykandi Hazaraları ve Erzegan vilayetleri sakinleri farklı bölgelere gönderildi. Dünya Panjşirliler Konseyi, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 2 bin 477 kişinin yerinden edildiğini açıkladı. Konsey ayrıca 283 kişinin de Taliban tarafından öldürüldüğünü ve eyalete 21 bin Taliban askerinin yerleştiğini ekledi.

Geçtiğimiz günlerde Afganistanlı İnsan Hakları Savunucusu Leyle Forough Mohammadi, Hazaraların Taliban’a para ödediği videoyu paylaşarak şunları yazdı: “Kandır sakinleri evlerinde ve topraklarında kalabilmek için 30 milyon Afgan parası ödemek zorunda kaldı. Acımasız şiddet, zorunlu göç, toprak gasbı her zaman olduğu gibi devam ediyor.”

HALK AÇLIKLA BOĞUŞUYOR

Taliban, Afganistan yönetimini ele geçirdikten sonra Batı emperyalizmine bağlı birçok şirket ülkeden çekildi. Ancak bu üç sene boyunca ABD ve Çin arasında Afganistan’ın özellikle petrol kaynaklarına yönelik hamleler devam etti. Birleşmiş Milletler son üç yılda Afganistan’a en az 3 milyar 800 bin dolar gönderdi. ABD’nin ise bu süreçte 3 milyar dolar gönderdiği biliniyor.

Bunlar “insani yardım” adı altında yapılırken Taliban’ın bu paraları nereye harcadığı konusu şeffaf değil. Afganistan’da ekonomik durumun halk açısından tahammül dışı koşullara evrildiği süreçte Taliban Ekonomi Bakanı Din Muhammed Hanif, Kandahar Tekstil Fabrikasının yeniden açılış töreninde dünyanın Afganistan’a karşı “ekonomik bir savaş” sürdürdüğünü söylemişti. Oysa kuşatma politikalarından bahseden Taliban yönetimi üç sene boyunca özellikle Çin ile yeni mali anlaşmalara yelken açtı. Türkmenistan ile ticareti genişletmek üzere 200 milyon doların üzerinde 10 sözleşme imzaladı. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2024 yılının ilk altı ayında 461.4 milyon dolar açıklandı. Özbekistan ile de mali anlaşmalar yenilendi.

Taliban artık Çin, İran, Rusya ve Orta Asya ülkeleriyle istikrarlı ilişkilerle desteklenen ve diğer ülkeleri bu yeni “normale” kabul etmeye zorlayan uzun vadeli bir plan üzerinden devam ediyor. Doha’da Birleşmiş Milletler Afganistan konulu üçüncü uluslararası konferansta öne çıkanlar ise bunun bir göstergesi.

Halka dönersek... Afganistan’da Taliban yönetimiyle birlikte yoksulluk ve işsizlik arttı. Dünya Gıda Örgütü de Afganistan’ın GSYİH’sinin düştüğünü bildirdi. Buna göre Afganistan’ın GSYH’si 2022’de yüzde 20.7 iken bu rakam 2023’te yüzde 6.2’ye düştü. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı “Afganistan’da kalkınma” başlıklı açıkladığı son raporunda yaklaşık 34 milyon Afganistanlının gıda yardımına ihtiyacı olduğunu duyurdu. Bu rapora göre Afganistan halkının yüzde 85’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Afganistan kalkınma raporu ülkede 27 milyon kişinin de doğal afetlerden etkilendiğini belirtiyor.

Rapora göre Afganistan halkının yüzde 78’i borçlu, ailelerin yüzde 57’si yeterli yiyeceğe erişemiyor ve ailelerin yüzde 15’i çocuklarını ağır işlerde çalıştırmak üzere çalışmaya yönlendirmiş.

DÜNYA TALİBAN'LA "DİPLOMASİ" PEŞİNDE

Tüm bunlara rağmen Taliban ile diplomatik görüşmelerin arttığı bir senenin içindeyiz. Bunun en bariz örneği, Taliban hükümetinin ilk kez haziran ayında Katar’da Birleşmiş Milletler ev sahipliğinde gerçekleşen görüşmelere katılmasıydı.

Afganistan’dan heyete başkanlık eden Taliban Hükümetinin Üst Düzey Sözcüsü Zabihullah Mücahid, bu toplantının Afganistan’ın “inzivadan çıktığına” dair kanıt olduğunu söyledi.

Batılı ülkelerin Kabil’deki büyükelçilikleri üç yıldır kapalıyken; Pakistan, Çin, Rusya, İran ve Orta Asya cumhuriyetleri Taliban’ı henüz yasal olarak tanımasa da Kabil ile fiilen diplomatik ilişkiler kurmuş durumda. Rusya da Taliban’ı terör örgütleri listesinden çıkarmaya hazırlanırken Pekin ayrıca Kabil’e ilk büyükelçisini atadı.

Tüm bunlar özellikle kadınların ve kız çocuklarının Afganistan’da yaşadığı acımasız yaşam koşulları sürerken gerçekleşiyor. Afganistan’da belirli ölçeklerde mücadele kanalları henüz tamamen kapanmış değil. Bir yandan kadınların vilayetlerde kurdukları örgütlerin çalışmaları kimi zaman sokaklara da yansırken önemli bir kısmı ise yeraltı çalışması sürdürmeye devam ediyor.

ÖNCEKİ HABER

Bilal Erdoğan istedi, AYM'nin kararı yok sayıldı: Erişim engeli kaldırılan haber tekrar engellendi

SONRAKİ HABER

Rusya: Kursk saldırısı nedeniyle Ukrayna ile barış görüşmeleri rafa kaldırıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa