14 Ağustos 2024 18:41
/
Güncelleme: 17:51

Rezerv alan gasbını durduran Samandağlılar: Rezerv alan yaşamlarımızdan daha mı kıymetli?

Rezerv alan kararını verdikleri mücadele sonucu geri aldıran Samandağlılar; “Yaşam mücadelemiz bitti sanılmasın. Rezerv alan yaşamlarımızdan daha mı kıymetli? Hakkımızı savunmaya devam edeceğiz" dedi.

Rezerv alan gasbını durduran Samandağlılar: Rezerv alan yaşamlarımızdan daha mı kıymetli?

Fotoğraf: Dilek Omaklılar/EVRENSEL

Dilek OMAKLILAR
Hatay

6 Şubat depremlerinin ardından ağır hasar alan kentlerden Hatay, depremin ardından ise ‘rezerv alan’ tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Bakanlığın aralık ayında yaptığı duyuruda, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamında Antakya ve Defne ilçesine bağlı 207.35 hektar büyüklüğe sahip alan rezerv yapı alanı olarak belirlendi. Hatay’da bu alanlarda ortalama 50 bin yurttaşın yaşadığı ifade ediliyor. Pek çok sağlam bina da bu alan içerisinde kalıyor. Evlerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca rezerv alan kapsamına alındığını telefonlarına gelen mesajla öğrenen yurttaşlar; bu talana karşı aylardır mitinglerde, eylemlerde buluşuyor. Bakan Kurum veya herhangi bir devlet yetkilisinin bölgeye gidişi neredeyse her defasında rezerv alan tepkisiyle karşılanıyor

Hatay’da yurttaşların bu ısrarlı tepkisi, Samandağ’da kazanımla sonuçlandı. Bakanlık,  Samandağ ilçesindeki rezerv alan kararını iptal etti. Bakanlığın kararında, Atatürk Mahallesi sınırları içerisinde 23 Ağustos 2023’te “rezerv yapı alanı” olarak belirlenen alanın “yerinde dönüşüm” talebiyle yapılan yazılı ve sözlü başvurular sonucu iptal edildiği ifadelerine yer verildi. Konuyu Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay ise, “Halkımızın talebi doğrultusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yaptığımız istişareler neticesinde daha önce şehir merkezinde yapılması planlanan rezerv alanın kaldırıldığına dair resmi yazı belediyemize ulaşmıştır” diyerek duyurdu.

"YAŞAM MÜCADELEMİZ BİTTİ SANILMASIN"

Antakya'da yapılan barınma hakkı eylemi.

Fotoğraf: Önder Karataş/EVRENSEL

Atatürk Mahallesi’nden bir yurttaş “Biz sadece barınma hakkımız için değil; sağlık, eğitim, ulaşım ve daha da önemlisi temiz suya erişim hakkımızı da savunduk. ‘Evinizi boşaltın’ diyorlar ama alternatif sunmuyorlar. Nasıl yaşayacağız? Kiralar yüksek, konteynerler yaşanmaz halde... Yaşam mücadelemiz bitti sanılmasın. Rezerv alan bizim yaşamlarımızdan daha mı kıymetli? Samandağ’da ortaya dökülen TOKİ inşaat rezaleti gözümüzün önünde. Biz buna nasıl karşı çıkmayız? Evet, bu şehir eskisi gibi olmayacak ama bizsiz de olmayacağını biliyoruz. Biz hakkımızı savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

"MÜCADELE ETTİK VE GERİ ADIM ATTIRDIK"

Samandağ’dan Mustafa Çelik isimli yurttaş, hukuki bir teminatı olmayan bu uygulamayı en başından beri reddettiklerini belirtti. Tartışmaların başladığı ilk günden bugüne rezerv alan konusunda mahalle mahalle örgütlenerek çalıştay yaptıklarını, eylemler ve en son miting yaptıklarını söyleyen Çelik, “Direnişin kendisi kazanım elde ettirdi. Bu konuda herkes hemfikir. Herkes de bu mücadelenin etkilerini dile getiriyor. Samandağ havasına, suyuna, toprağına sahip çıkıyor. ‘Bakan değişti de o nedenle düzeltildi’ değil bu. Direndik ve geri adım attırdık” dedi.

“En başından beri ne yapılacaksa halkla birlikte, bizlere sorularak yapılmasını talep ediyorduk” diyerek sözlerini sürdüren Çelik, “Deprem süreci zaten devletin bize verdiği o güvensizliği göstermişti. Deprem sonrası yaşanan süreçte de -burası Alevilerin yoğun yaşadığı bir yer- Alevilere dönük yapılan düşmanlaştırma, asimilasyon politikalarından kaynaklı da bizlere karşı bir iyi niyetin olmadığını biliyorduk. Yeniden rezerv alan ilan edilmesi ihtimali de konuşuluyor tabii ama bu çok az bir kaygı, biz her halükarda mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu. Son olarak barınma konusunda koşulların iyileştirilmesinin önemli olduğunu belirten Çelik, “Biz direndik, ‘Bu uygulama ile konutlarımıza, toprağımıza el koyuyorsunuz. İstemiyoruz, yerinde dönüşüm istiyoruz’ dedik ve bu bir kazanımdır” dedi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et