15 Ağustos 2024 13:23

Ayvalık’ta statü düşürülmesine bilirkişilerden net rapor: Daha sıkı koruma tedbirleri alınmalı

Ayvalık'ta Çamlık ve Manastır (Güvercin) Adasının statülerinin düşürülmesine ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda alan için daha sıkı koruma tedbirlerinin alınması gerektiği sonucuna varıldı.

Fotoğraf: Günerkenayvalık

Paylaş

Özer AKDEMİR
Balıkesir

Balıkesir Ayvalık'ta 1. derece Doğal Sit Alanı olan Çamlık ve Manastır (Güvercin) Adasının statülerinin düşürülerek “Doğal Sit- Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olarak tesciline karşı açılan davada bilirkişi raporları belli oldu. Bilirkişiler, her iki alanın da hassas bir ekosisteme ve yüksek görsel peyzaj değerine sahip olduğu göz önüne alındığında, sadece Nitelikli Doğal Koruma Alanı statüsünün yeterli olmayacağı ve daha sıkı koruma tedbirlerinin alınması gerektiği sonucuna vardı.

STATÜ DEĞİŞİKLİĞİ KARARINA DAVA AÇILDI

Ayvalık Tabiat Derneğinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına karşı açtığı davada Sefa-Çamlık Mevkiinin doğal SİT alanı statüsünün ''Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı'' olarak değiştirilmesinin öncelikle yürütmesinin durdurulması, takiben de iptaline karar verilmesi talep ediliyordu. Davayı açan Ayvalık Çevre Derneği bölgedeki koruma statüsü değişikliğinin bölgeyi kısmi yapılaşmaya açacağı ve bölgenin doğal yapısının tahrip edileceğini ileri sürüyordu. Davaya ilişkin bilirkişi keşfinin sonuç raporu belli oldu. Farklı dallarda birçok uzmandan oluşan bilirkişi heyeti raporu mahkemeye sundu.

“ADADAKİ CANLI YAŞAMI YOK EDİLEMEZ”

Manastır Adası’na ilişkin hazırlanan raporda adada 3 kritik türün var olduğu, farklı fauna elemanlarına barınma, beslenme ve yuvalama olanağının sağlandığı vurgulandı. Alanın görsel peyzaj değeri açısından da önem taşıdığı ifade edilerek üç kuş türünden birinin Ulusal Ölçekte Nesli Duyarlı seviyesinde olduğun belirtildi. Adanın özellikle deniz kuşları bakımından yaşam alanı niteliğinde olduğuna dikkat çekildi. En yüksek yok olma hızının tarih boyunca adalarda gerçekleştiğine dikkat çekilerek, “İnsan türü bir adaya gelip yerleştikten sonra, o adadaki türlerin yok olma hızı kısa süre içinde en yüksek düzeye ulaşmaktadır. Bu nedenle ada popülasyonlarının korunması gerekmektedir” dendi. Alanda yapılan saha araştırmalarının yetersiz olduğunun altı çizildi, doğallığını koruması için adanın “Kesin korunması gereken alan” olarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Cennet koyunda gerçekleşecek herhangi bir yapılaşma faaliyetinin koyu temizlenmesi çok zor şekilde kirleteceği vurgulandı.

Çamlık Bölgesi ile ilgili bilirkişi raporunda da bölgede Ulusal Ölçekte Tehlike Kategorilerinde yer alan 4 adet kritik canlı türü bulunduğu aktarıldı. Ulusal ve dünya ölçeğinde olağanüstü ekosistemleri barındırması nedeniyle bu alanın Kesin Korunacak Hassas Alanlar kategorisinde değerlendirilmesinin uygun olacağı kanaatine varıldı. Çamlık Bölgesi’nde de saha araştırmalarının yetersiz olduğunun altı çizilerek “Alanın kızılçam ormanı, maki elemanlarından oluşan bir doğallıkta olması ve habitat bütünlüğünü kısmen de olsa sağladığı görülmüştür” ifadeleri kullanıldı.

BÖLGE “KESİN KORUNACAK HASAS ALAN” SATÜSÜNDE OLMALI

Bilirkişi heyeti bölgenin hassas bir ada ekosistemine sahip olması ve küçük yüzölçümü nedeniyle herhangi bir antropojenik kullanımın adadaki türler üzerinde ani ve kesin olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekerek alanın "Kesin Korunacak Hassas Alan" statüsünü de içermesi gerektiğini net şekilde ifade etti. Raporda “Dava konusu parselin mevcut durumu ve koruma gereksinimleri dikkate alındığında, yalnızca Nitelikli Doğal Koruma Alanı statüsünün yeterli olmadığı ve daha sıkı koruma tedbirlerinin gerekli olduğu sonucuna varılmıştır” denildi. Yine bilirkişi heyetinin Çamlık Bölgesi ile ilgili raporunda da “Alanın, hassas bir ekosisteme ve yüksek görsel peyzaj değerine sahip olduğu göz önüne alındığında, sadece Nitelikli Doğal Koruma Alanı statüsünün yeterli olmayacağı ve daha sıkı koruma tedbirlerinin alınması gerektiği sonucuna varılmıştır” ifadelerine yer verildi.

“MAHKEME KARARINI DA BU YÖNDE OLMASINI BEKLİYORUZ”

Bilirkişi raporuna dair açıklama yapan Ayvalık Tabiat Platformu, “Alanın hassas bir ekosisteme ve yüksek görsel peyzaj değerine sahip olduğu göz önüne alındığında, sadece Nitelikli Doğal Koruma Alanı statüsünün yeterli olmayacağı ve daha sıkı koruma tedbirlerinin alınması gerektiği sonucuna varılmış. Mahkeme kararının da bu yönde olmasını bekliyoruz” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Mahalle sakinlerinden mıcır ve beton fabrikalarının kirliliğine tepki: Sağlıklı yaşamak istiyoruz

SONRAKİ HABER

AKP'nin 23. yılı “değişim” vurgusuyla gazetelerin manşetlerinde 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa