16 Ağustos 2024 11:57

Hatay’da zeytinlikleri için nöbet tutan Çiğdem Arslan:Hem evimiz hem geçimimiz yok edildi

Hatay’ın Defne ilçesinin Ballıöz mahallesinde kendisinden habersizce sökülen zeytin ağaçlarından geriye kalanları korumak için mücadele eden Çiğdem Arslan, 27 gündür nöbet tutuyor.

Fotoğraf:Çiğdem Arslan/Evrensel

Paylaş

Dilek OMAKLILAR
Hatay

Hatay’da Defne 10 rezerv alan içine giren az hasarlı evinin belirsizliği ile boğuşan Çiğdem Arslan’ın Ballıöz mahallesindeki zeytin ağaçları da elinden alındı. TOKİ konutlarına gidecek yol için sökülen ağaçlarından elinde kalan 8 zeytin ağacı için 27 gündür nöbet tutuyor.

Bir sabah arazisine giden Çiğdem, asırlık zeytin ağaçlarının kıyıma uğradığını görür. Yetkili arar, ama yok. Sökenlere bir belge, gerekçe sorar ama yok. Proje yok, istimlak kararı yok… 40 zeytin ağacının 32’si sökülmüş; önce 15 gün zeytin ağaçlarının altında sonrasında çadırda nöbetine devam etmiş. Her sabah 7 buçukta alana gidip akşam saatlerine kadar burada kalan Çiğdem için hijyen koşulları da zor.

Çiğdem yaşananları şöyle anlattı: “Bir gün arazime giderken ağaçlarımın kıyıma uğradığını gördüm. Yetkili istedim, şantiyeden birileri geldi, burası tapulu arazim bana yetkisini gösterin dedim; ama bir yetkileri yok. Elime verdikleri karar konaklama amaçlı bir el koyma kararı. Tebligat usulü yok. Tamamen geçici el koyma kararıyla. Yani Valiliğin konaklama amaçlı el koyma kararıyla Mersin 5. Bölge’nin TOKİ’lere açmaya çalıştığı bir karayolu. Antakya Karayolları 53.Bölge’ye gittim, onlar da bunlardan habersizler. Mersin 5.Bölge’ye yönlendirdiler. Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum. Kim olduklarını bilmediğim insanlar benim ağaçlarımı kesiyorlar dedim, hukuki sürece girdik davayı açtık. Buranın kamulaştırılacağını öğrendim. Bir kamulaştırma, istimlak kararı yok; proje çizim aşamasında ve çizim bitmeyip onaya gitmediği için önden bir temizlik yapılıyor. Daha sonra bu kamulaşacak deniliyor.”

“KAMULAŞTIRMA KARARI HENÜZ YOK”

Kamulaştırma kararının olmadığını belirten Çiğdem, “Toki konutlarının yol yapımı için zeytin ağaçları sökülüyor. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan bir bölgeyiz. Zeytin hasadına da kısa bir süre kalmıştı. O hasat ile insanların ellerine birkaç kuruş geçecekti ama ne yazık ki buna da fırsat verilmedi. Bir sürü insan geçimini buradan sağlıyor. Bunlar korunmalı, tarım korunmalı. Çevrede bir yol var aslında, ekstra bir yola ihtiyaç yokken bunun yapılması ve zeytin ağaçlarını kıyıma uğraması çok üzücü bir durum” diye konuştu.

“AĞAÇLARIMI BAŞKA BİR ALANDA YAŞATABİLİRDİM”

Öte yandan bir karara da karşı çıkmayacaklarını belirten Çiğdem, “Hukuk çerçevesinde yapılmadığı için karşı çıkıyoruz. Burada benim emeğim var atadan, babadan kalma değil, yıllarca çalışarak boğazımdan kısarak aldığım alanlar bunlar. Söyleselerdi ben bu asırlık ağaçları başka bir alana ekip onları yaşatabilirdim. Ağacım yok ortada nereye götürüldü, satıldı mı gömdüler mi ne yaptılar o da yok ortada” dedi.

“EN AZINDAN BARINMAK İÇİN BİR UMUDUMUZ VARDI”

40 yaşında, iki çocuk annesi olan Çiğdem, bir çocuğunun da üniversiteye gideceğini söyledi. Çiğdem, “Zeytinliklerim hem geçim kaynağım hem çocuklarımın geleceği. Çocuk okutuyorum, deprem bölgesindeyim evim rezerv alan içinde. Ne olacağı belirsiz. Arazilerim gasp ediliyor” diye konuştu.

Az hasarlı olan evinin Defne 10 bölgesinde olduğunu öğrendiğimizde, bölgenin rezerv alan iptalini soruyoruz ancak Çiğdem böyle bir kararın resmiyete dökülmediğini sadece söylemde kaldığını belirtti. Çiğdem, “Biz nereye gidelim ne yapalım, burası bizim umudumuzdu. En azından burada küçük de olsa bir ev yapma hayalimiz vardı. En azından barınmak için bir umut vardı ama burasının da varlığı ile yokluğu belli değil. Hem evimiz hem de geçimimiz yok edildi. Suç duyurusunda bulunduğumda da aynı şeyi söyledim bize kamulaştırma kararı ile gelselerdi karşı çıkamazdık; ama bu şekilde hukuksuz yapıldığı için karşısındayım. Hakkımı savunmak zorundayım. Bilgimiz olsaydı ağaçlarımızı daha başka bir alana götürüp düzgün bir şekilde ekme şansı verselerdi çok daha iyi olurdu. Asırlık ağaçları yetiştirmek çok zor” dedi.

“DİRENİŞİMİZİN TEK AMACI ZEYTİN AĞAÇLARIMIZ”

Mücadele eden yalnızca Çiğdem değil, diğer yurttaşlar da Aslan’ın yanına gidip geliyor. Aslan, sonuna kadar hakkını savunacağını belirterek son olarak şunları söyledi: “Bilinçli ve yasalar çerçevesinde herkes haklarını savunmalı. Bu anayasal bir haktır; barınma da hak sahipliği de anayasal hakkımızdır. Direnişimizin tek amacı zeytin ağaçlarımız. Çocuklarımın geleceği için de buraların hakkını aramak zorundayım.” 

ÖNCEKİ HABER

Avrasya Tüneli'ne yüzde 40 zam yapıldı

SONRAKİ HABER

AKP'den Can Atalay açıklaması: Ortada hukuk zemininde değerlendirilecek bir karar yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa