16 Ağustos 2024 12:11

Yıkıntılar Arasında sergisi  23 Ağustos’ta açılıyor

Esin kaynağını Zabel Yasayan’ın aynı adı taşıyan kitabından alan Yıkıntılar Arasında projesi kapsamındaki sergi, 23 Ağustos-12 Eylül tarihleri arasında Barın Han’da ziyaretçilerini ağırlayacak.

Görsel: Yıkıntılar Arasında sergisinin afiş ve logoso

Paylaş

Esin kaynağını Zabel Yasayan’ın aynı adı taşıyan kitabından alan Yıkıntılar Arasında projesi, Culture Civic desteğiyle bağımsız sanatçılardan oluşan bir sergiyle hayata geçiyor. Proje, İstanbul’un Balat, Fener, Ayvansaray, Hasköy, Tarlabaşı, Dolapdere, Kurtuluş ve Samatya gibi semt ve mahallelerindeki yıkıntı mekanlara odaklanıyor. Bu mekanların yıkımı üzerinde etkili olan politik şiddetin tarihsel, toplumsal, ekonomik ve siyasal sebeplerini ve boyutlarını araştırıyor.

Araştırma, sergi ve söyleşi serisinden oluşan proje, ilk olarak farklı şiddet olayları sebebiyle yıkıma terkedilmiş mekânlar hakkında bilgi, belge toplama ve arşivleme çalışmasına dayanıyor. İkinci olarak ise yıkımı ele alan farklı disiplinlerden 11 sanatçının proje için ürettikleri eserlerinden oluşan bir sergi yapıyor. Son olarak da yıkımı, farklı disiplinlerden akademisyenlerin katılımı ile kamuya açık bir alanda tartışmayı hedefliyor.

Proje kapsamında bu yıkımları ele alan 11 bağımsız sanatçı ile yapılacak sergi,  23 Ağustos-12 Eylül tarihleri arasında Barın Han’da gerçekleştirilecek. Proje kapsamında gerçekleşecek söyleşilerin detayları ise ilerleyen tarihlerde paylaşılacak.

SANATÇILAR YIKIMLARLA OLAN İLİŞKİMİZİ SORGULUYOR

Yürütücülüğünü Servet Kaplan’ın yaptığı projenin sergi sanatçıları Anet Sandra Açıkgöz, Aşkın Ercan, Çisel Karacebe, Delal Eken, Eylem Ejder, Gonca Gezer, Nejbir Erkol, Ozan Özvatan, Rojhat Taşçı, Samim Kerem Sayın ve Umut Erbaş’tan oluşuyor.  Resim, Fotoğraf, Video, Ses, Enstalasyon, Performans gibi farklı sanat disiplinlerinden sanatçıları bir araya getiren sergi, yıkımlarla olan ilişkimizi sorguluyor.

Sergi tarihi: 23 Ağustos-12 Eylül,

Açılış: 23 Ağustos saat 18:00 

YIKINTILAR ARASINDA PROJESİ

Proje, yıkımın bireyler ve topluluklar üzerinde yarattığı etkileri; zorla yerinden edilme, mülksüzleştirme ve kentsel dönüşüm olgularıyla inceliyor. Yıkımı sadece mekânsal bir yıkım olarak değil, zamanın, bedenin ve dilin yıkımı olarak nesiller arası aktarımın kesilmesi, kültürel mirasın ve hafızanın yok edilmesi olarak ele alıyor. Bir dönem yaşam barındıran bu tekinsiz alanlarda, izi silinmeye çalışılan hafızanın izini, bireylerin ve toplulukların mekâna bıraktığı izlerden hareketle sürerek şiddet eylemlerinin sosyal, kültürel ve politik izdüşümlerini ortaya çıkarmayı hedefliyor. Proje, yıkıntılar arasında bir kent arkeoloğu gibi dolaşarak geçen yüzyıldan günümüze dek süreklilik arz eden şiddetin ve bizatihi tarihin en önemli metaforu olan yıkıntının, üzerini kazımayı ve karşı-belleği ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Tıpkı Benjamin’in Tarih Meleği gibi parçalanmış olanları yeniden bir araya getirmeyi hayal ediyor. (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

AKP'den Can Atalay açıklaması: Ortada hukuk zemininde değerlendirilecek bir karar yok

SONRAKİ HABER

Van'da artan maliyetler nedeniyle 400 esnaf kepenk indirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa