16 yılın sonunda Davutpaşa patlaması: Zaman aşımıyla cezasızlık, terfiyle ödül
Davutpaşa patlamasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sorumlu kamu görevlilerinin yargılandığı dosya için zaman aşımı talebinde bulunması cezasızlık riskini tartışmaya açtı.
Fotoğraf: AA
Andaç Aydın ARIDURU
Ankara
İstanbul Davutpaşa’da 21 işçinin hayatını kaybettiği, 115 kişinin yaralandığı katliamın üzerinden 16 yıl geçti. Dava sürecinde, havai fişek üretilen atölyenin ruhsatsız olmasından önlemlerin alınmamasına kadar bir dizi kusur ortaya çıktı ancak birçok kez bozulan ve yeniden görülen davada sadece bina sahibi olan 2 kişi 5’er yıl ceza aldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise ‘ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma’ suçuyla yargılanan dönemin zabıta müdürü, ruhsat ve denetim müdürü ile 2 imar ve şehircilik müdürü hakkındaki davanın zaman aşımı gerekçesiyle düşürülmesini istedi. Dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Çalışma Bakanı Faruk Çelik, Kaymakam Selim Cebiroğlu ise geçen sürede terfi ettirildi.
İstanbul Davutpaşa’daki 5 katlı Emek İş Hanında 31 Ocak 2008’de meydana gelen patlamada 21 kişi hayatını kaybetmiş, 116 kişi yaralanmıştı. Ruhsatsız havai fişek atölyesinde meydana gelen patlamayla ilgili görülen davada, dönemin Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürü Atakan Tanış ve İşçi Hasan Altay hakkında verilen beraat kararı ve bina sahipleri Remzi Koçyiğit ile Resul Koçyiğit’e verilen 5’er yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onanmıştı.
KARAR BOZULMUŞTU
Zabıta Müdürü Feruz Kutsal, Ruhsat ve Denetim Müdürü Rüstem Tekin, İmar ve Şehircilik Müdürleri Şevket Yıldırım ve Hatice Küçükakyüz hakkında ‘taksirle ölüme neden olmak’ suçundan verilen hapis cezaları ise; ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştu. Servet Kırna hakkındaki suçlamanın ise zaman aşımından düşmesi gerektiğine hükmedilmişti. Yeniden görülen davada Bakırköy 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Aralık 2023’deki kararında, Şevket Yıldırım ve Hatice Küçükakyüz’ü ‘ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma’ suçundan 10’ar ay, Rüstem Tekin ve Feruz Kutsal’ı da ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan 2’şer yıl hapisle cezalandırmış, hükmün açıklanmasını da geri bırakmıştı. Servet Kırna hakkındaki suçlama ise zaman aşımından düşmüştü.
ZAMAN AŞIMI TEBLİĞİ
Taraflar karara tekrar itiraz etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesinin yeniden yargılama kararına rağmen, sanıklara isnat edilen ‘ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma’ suçunun 8 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, öngörülen 8 yıllık zamanaşımı süresinin hüküm tarihinden önce dolduğunu belirtti. Bu nedenle 4 sanık hakkındaki kararın bozulmasını ve haklarındaki kamu davasının düşürülmesini tebliğ etti.
Yargıtay’ın zaman aşımı tebliğini kabul etmesi halinde 16 yıldır devam eden ve 21 kişinin hayatını kaybettiği olayda ceza, yargılanan 10 sanıktan sadece bina sahipleri Remzi Koçyiğit ile Resul Koçyiğit’e kesilmiş olacak.
‘ZAMAN AŞIMINA GİDEMEZ, YENİDEN YARGILAMA KARARI VAR’
Davutpaşa patlaması davası avukatlarından Özlem Özkan davanın hâlâ Yargıtay 12. Ağır Ceza Dairesinde olduğunu vurgulayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesine itiraz edeceklerini söyledi.
Özkan, “Yargıtay henüz hiçbir karar vermemişken bunun basına bu biçimiyle yansımasını manipülasyon olarak düşünüyoruz. Yargıtay’a itiraz edeceğiz, zaman aşımının kesildiğini beyan edeceğiz. Çünkü dosya Anayasa Mahkemesine gitti. AYM, 17. maddenin ihlal edildiğine, yani yaşam hakkının korunamadığına ve devletin etkili bir soruşturma süreci yürütemediğine hükmetti. Bu yüzden bu dosyada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının belirttiği zaman aşımının uygulanamayacağını belirteceğiz. Bu dosya zaman aşımına gidemez çünkü yeniden yargılama kararı verildi” dedi.
Özkan, “Davanın düşmesine dair bir görüş bildirmesi bizim açımızdan bu dosyanın şimdiye kadar uğradığı akıbetle çok alakalıdır. Bir türlü kamu görevlilerinin ceza almaması yönünde ısrarcı oldu Yargıtay. Daha önceki bozma kararını da Yargıtay vermişti. Yargıtay’ın yine aynı çaba içerisinde olduğunu görüyoruz. Böyle bir dava zaman aşımından düşürülemez. Yani AYM’nin 50 sayfa ihlal kararı verdiği bir dosya bu aksi taktirde kimse gidip başvurmasın mahkemelere” diye konuştu.
SORUMLULAR TERFİ ETTİRİLDİ
Davutpaşa katliamıyla ilgili görüşen davada cezasızlığın yanı sıra dönemin kamu görevlileri ödüllendirildi. Dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Çalışma Bakanı Faruk Çelik, Kaymakam Selim Cebiroğlu terfi ettirildi.
Murat Aydın: Dönemin belediye başkanıydı. 2019’a kadar görevine devam etti. 2019’da AKP’li Beykoz Belediyesinin başına geçti.
Muammer Güler: Dönemin İstanbul Valisiydi. Mardin milletvekili olarak Meclise girdi. Katliamdan 4 yıl sonra İçişleri Bakanı yapıldı.
Faruk Çelik: Dönemin çalışma bakanıydı. 2011’de tekrar çalışma bakanı, 2015’te ise gıda, tarım ve hayvancılık bakanı oldu.
Selim Cebiroğlu: Dönemin kaymakamıydı. Önce Ardahan’a sonra Yalova’ya vali olarak atandı. Kalp krizi geçiren Öğretmen Halil Öz’ü azarlamıştı.
İŞÇİ KATİLİ PATRONLARA ÖDÜL GİBİ CEZALAR
İş cinayeti davalarındaki cezasızlık pratiği yeni değil. Neredeyse her iş cinayeti davası ya gerçek sorumlular yargı önüne çıkarılmadan, ya alt düzey sorumlulara verilen sembolik hapis cezaları ya da hapis cezalarının para cezalarına çevrilip taksitlendirilmesiyle sonuçlandırıldı. İşte bazı örnekleri:
GÖZ GÖRE GÖRE GELEN KATLİAMA KUSUR CEZASI
3 Temmuz 2020’de Sakarya Hendek’te Coşkunlar Havai Fişek Fabrikasında patlamayla birlikte 7 işçi yaşamını yitirdi. 127 kişi yaralandı. Katliamın ardından patron Yaşar Coşkun tutuklu, Ali Rıza Ergenç Coşkun ise tutuksuz yargılandı. Davada bilirkişi raporu patronların asli kusurlu olduğunu ortaya çıkardı. Fabrikada bir risk değerlendirme raporunun olmadığı, üretim alanlarında gerekenden fazla miktarda patlayıcı bulundurulduğu, acil toplanma alanı olarak Sakarya Arifiye’deki başka bir fabrikanın bahçesinin gösterildiği bilirkişiler tarafından saptandı.
İş cinayetlerinin yaşandığı 3 Temmuz'dan 1 yıl sonra gerçekleşen karar duruşmasında mahkeme, İSG Uzmanı Aslı Bozkurt’a, Sorumlu Personel Ahmet Çağrıcı’ya, Genel Ustabaşı Erşan Öztürk’e, Fabrika Sorumlu Müdürü Asiye Angın’a ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 6 yıl 8’er ay, Genel Ustabaşı Hasan Ali Velioğlu’na 12 yıl 6 ay, fabrika sahipleri Yaşar Coşkun ve Ali Rıza Ergenç Coşkun’a ise 16 yıl 3’er ay hapis cezası verilmesine karar verdi.
Tutuklu yargılanan Hasan Ali Velioğlu verilen kararın ardından tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edildi. İşçi ailelerinin avukatları patronların “olası kast” suçundan yargılanmalarını talep etse de dava şu an Yargıtayda.
SOMA PATRONU 5 YIL HAPİS YATTI
13 Mayıs 2014’te 301 işçinin yaşamını yitirdiği katliamda yargılama süreci 13 Nisan 2015’te başladı. 2016 yılında mahkemeye sunulan bilirkişi raporlarında kamu görevlilerinin madende teftişleri yüzeysel yaptığı, dönemin iş sağlığı ve güvenliği standartlarının uygulanmadığı tespitleri yapılırken dava sürecinde ocakta planlanan miktarın iki katından fazla üretim yapıldığı ortaya çıktı. Soma Maden AŞ Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın üretimi ve mekanizasyonu arttıracak yönde aldığı kararlarının madende çıkan yangını büyüteceği ve bunun yine Gürkan tarafından bilindiği bilirkişi raporlarında geçti.
11 Temmuz 2018’de Gürkan’a 15 yıl hapis cezası verilirken açıklanan gerekçeli kararda Gürkan’ın madendeki yapısal eksiklerden ve önceki yangınlardan haberdar olduğu bilgisi mahkeme tarafından kabul ediliyordu.
Genel Müdür Ramazan Doğru 22 yıl 6 ay, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik 18 yıl 9 ay, Maden Mühendisi Ertan Ersoy 18 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Mahkeme, ayrıca Can Gürkan’ı 3 yıl süreyle maden faaliyetlerinde bulunmaktan men etti. Davada, tutuksuz yargılanan sanıklardan Emniyet Teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik’e 11 yıl 8 ay, Maden Mühendisleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık’a 10 yıl 10’ar ay, Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Sevinç, çalışanlardan Hilmi Karakoç, Mehmet Eres, Hüseyin Alkan, Fuat Ünal Aydın’a 8 yıl 4’er ay ve Murat Bodur’a 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Aralarında şirketin patronu (Can Gürkan’ın babası) Alp Gürkan’ın da bulunduğu 37 kişi beraat etti.
Can Gürkan 18 Nisan 2019’da kovid izniyle yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edildi. Gürkan toplamda 5 yıl hapiste kaldı.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 30 Eylül 2020’de istinaf mahkemesince onanan sanıkların “Olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama” suçundan cezalandırılması kararını bozdu; sanıklara “taksirle ölüme neden olmaktan” ceza verilmesini istedi.
2020 yılına kadar Çalışma Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı katliamda dahli bulunan kamu görevlilerinin yargılanması için gerekli izinleri vermedi. Ancak işçi ailelerinin Anayasa Mahkemesine yaptıkları başvurunun karara bağlanmasının ardından AYM kamu görevlilerinin yargılanmasının önünü açtı ve kamu görevlilerinin yargılanmasına ancak 2024’te başlandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının iş müfettişleri, başmüfettişleri ve müfettiş yardımcıları ve Enerji Bakanlığından maden tetkik üyeleri hakkında ihmal ve gerekli önlemleri almamaları nedeniyle ceza isteniyor.
İşçi ailelerinin avukatlığını üstlenen Selçuk Kozağaçlı ile Can Atalay ise şu an cezaevinde.
TORUN CENTER’DA BİR İŞÇİNİN CANI 60 BİN 800 TL
7 Eylül 2014 ’te Torun Center inşaatında çalışan işçilerin içinde bulunduğu asansör 32. kattan yere çakıldı. 10 işçi hayatını kaybetti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 2 Torunlar İnşaat, 4 asansör firması, 3 iş güvenliği firması personeli olmak üzere toplam 9 kişiye 8 yıl 4 ay ceza verdi. Mahkeme “iyi hal” gerekçesiyle bu cezaları işçi başına 60 bin 800 TL adli para cezasına dönüştürdü. Mahkemenin verdiği cezalar Yargıtay 19. Ceza Dairesi tarafından onandı. Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda kazaya sebep olan kişi ve kişiler tespit edilemedi.
İşçi ailelerinin avukatları patronların “olası kast” suçundan yargılanmalarını talep etti. Ancak Torunlar İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı ve Erdoğan’ın çocukluk arkadaşı Aziz Torun’un da aralarında bulunduğu 9 kişi hakkında takipsizlik kararı verildi. İtiraz edilen takipsizlik kararları Anayasa Mahkemesince onandı.
İşçilerin yaşamını yitirmesinde ihmali bulunan hiçbir kamu görevlisi hakkında da dava açılmadı.
KAMU GÖREVLİLERİ İÇİN ‘GÖREVSİZLİK’ KARARI
Karaman Ermenek’te 28 Ekim 2014 tarihinde yaşanan faciada 18 madenci yaşamını yitirdi. Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda madende yeterli düzeyde sondaj yapılmadığı ve madencilere yeterli düzeyde tatbikat yaptırılmadığı ortaya çıktı. Madende su basmalarına karşı tahliye amaçlı motorların da olmadığı tespit edildi.
Yargılama, Ermenek Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı. Yargılama sonrasında sanıklardan Has Şekerler Madencilik şirketinin sahibi Saffet Uyar 13 yıl 9 ay, Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi Teknik Nezaretçisi tutuklu Ali Kurt 13 yıl 9 ay, “Resmi belgede sahtecilik” suçundan da 2 yıl 1 ay; olayın ardından tutuklanan ve geçen 4 Mayıs günü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan ruhsat sahibi Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesinin o dönemki müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey, 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Diğer tutuksuz sanıklar Has Şekerler Madencilik Şirketinin maden mühendisleri Cemile Karaca 6 yıl 8 ay, Yavuz Özsoy 18 yıl 9 ay, aynı şirketin İSG Uzmanı Engin Yetim 5 yıl 6 ay, barut biriminde görevli İşçi Naci Özsoy, ‘Evrakta sahtecilik’ suçundan 3 yıl 1 ay hapis cezası aldı. Has Şekerler Madencilik Şirketinin Maden Mühendisi Nuray Yetiş, Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmeleri Müdürü Mehmet Zeybek ile Eski Yönetici ve Çalışanlar Hayrettin Kirazcı, Hüseyin Hüsnü Özbey, Ojen Ünlü, Cemal Demircioğlu, Şerafettin Zeybek, Ahmet Dağdeviren, Mustafa Ayan beraat etti.
Patronların itirazı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinde yapılan yeniden yargılamada yine “olası kast” yerine “bilinçli taksir” üzerinden verilen cezalar bu sefer arttırıldı. Patron Saffet Uyar, Teknik Nezaretçi Ali Kurt'un aldığı 13 yıl 9 ay ceza, 19'ar yıl 3'er ay hapis cezasına çıkarıldı. Ruhsat sahibi Abdullah Özbey'in aldığı 11 yıl 3 ay ceza da 19 yıl 3'er yıla çıktı. Yavuz Özsoy'un 18 yıl 9 ay cezası 21 yıla, Cemile Karaca'nın 6 yıl 8 ay cezası da 14 yıla çıkarıldı.
18 işçiden Mehmet Baha'nın ailesi açtığı manevi tazminat davasını kazandı. Mahkeme anne ve babaya 100'er bin lira, 6 kardeşine 40'ar bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Aynı davada Çalışma ve Enerji Bakanlıkları hakkında görevsizlik kararı verildi. Yani bu katliamda da hiçbir kamu görevlisi yargılanmadı.
YANARAK ÖLEN İŞÇİNİN EŞİNE 40 BİN TL TEKLİF ETTİLER
11 Mart 2012’de Esenyurt Marmara Park AVM inşaatında kaldıkları naylon çadırların tutuşmasıyla 11 işçi yaşamını yitirdi.
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan yargılamada Alman ECE firmasının taşeronu Kayı İnşaat’ın patronları sanık değillerdi. Kayı’nın taşeronu KALDEM İnşaat’ın 3 ortağı ve inşaatın İSG sorumlusu ile Alman şirketin Türkiye temsilcisinin de aralarında bulunduğu ilk yargılamada toplam 4 kişiye bilirkişi raporunda patronları aklayan ve işçileri suçlu bulan raporun ışığında cezalar verildi. 2013’te yargılama sürerken yaşamını yitiren Ahmet Yağal’ın eşine telefonda davadan vazgeçmesi için 40 bin TL teklif edildi.
Karara itirazın ardından Kayı İnşaat’ın yetkilileri 2021’de sonuçlanan davada yargılandı ve 7 yıl ceza aldılar. Bu iki yargılama sürecinde de hiçbir kamu görevlisi yargılanmadı.
Bu karar patronların itirazıyla Yargıtay’a taşındı. Yargıtay Kayı patronlarını aklarken firmanın yetkili isimlerinin bazılarının cezaları onanırken, başta şantiye şefi olmak üzere bazıları ise beraat etti.
KATLİAMIN CEZASI TAKSİT TAKSİT ÖDENDİ
Afşin-Elbistan B Termik Santrali’nin Çöllolar Kömür Sahası’nda 2011’de meydana gelen ve 11 kişinin yaşamını yitirdiği göçükle ilgili 9’u sahayı işleten Park Teknik Anonim Şirketinde görevli, 14’ü de EÜAŞ’ta görev yapan toplam 23 kişi hakkında ‘bilinçli taksirle birden çok kimsenin ölümüne sebep olmak’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Park Teknik Anonim Şirketi Genel Müdürü Şeref Göksu ile diğer personeller Yusuf Aydın, Refik Güray Eken ve Yakup Kaygusuz’u 4’er yıl 2’şer ay hapis cezasına çarptıran Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi, bu cezayı 91 bin 200’er lira para cezasına çevirip 24 ay taksitle ödenmesine hükmetmişti.