ODTÜ Biyolojik Bilimler Öğrencileri: Kayyumlar gider biz kalırız

Ilgın KARTAL

Ankara

ODTÜ Biyolojik Bilimler öğrencileri, ODTÜ'ye yeni rektör atanmasına tepki gösterdi. Rektörlerin öğrencilere eşit destek sağlaması gerektiğini belirten öğrenciler, "Gelir gelmez otoritesini ve o koltuğun güçlerini tartacak ve bizim de başımızı ağrıtacak. Ama hep dediğimiz gibi kayyumlar gider biz kalırız" dedi.

ODTÜ, İTÜ aralarında olmakla beraber 13 üniversiteye yeni rektörler atandı. ODTÜ'nün yeni atanan rektörü, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil oldu. Yozgatlıgil aynı zamanda TÜBİTAK Başkan Yardımcısı, eski ODTÜ Rektör Danışmanı, EUREKA Ağı Başkanı, SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi ve ASELSAN Yönetim Kurulu Üyesi.

Konuştuğumuz Biyoloji ve Genetik 3.sınıf öğrencisi eski rektör Verşan Kök'e ilişkin, "Kamuoyunun yapay zeka projelerini ve TEKNOKENT'i konuşmasını istese de, yurt konusunda sıkıntı çekilen bir dönemde arkadaşlarımızın insani koşullarda yaşaması için gereken yatırımlar eksik kaldı ve yerine 10 milyon bütçelik çim amfi yapıldı" dedi.

Genetik 2.sınıfa geçen bir başka öğrenci ise "Verşan Kök'ün son 2 yılına denk geldim. İlk geldiğim yıl ben olmasam bile arkadaşlarımın neredeyse hiçbiri yurtlara yerleşemedi. Ringler yarım yamalak, kampüste akşam ışık yok. Özellikle akşam yurda dönerken yüksel amfinin oradaki ışıklı fıskiyenin varlığı beni madem buna para harcanıyor neden ulaşıma harcanmıyor sorusunu sormaya itti. Yıllar geçtikçe yetersiz yemekhane, pis tuvaletler, 7/24 çalışmayan kütüphane ve devamı... Bulunduğum ilk yıl şenliğin olmaması ve ikinci yıl da devrim sahnesinin verilmemesi zaten tek başına rektörün sürecinin bizi düşünmeden geçtiğini özetliyor" diye konuştu.

Biyoloji bölümü 4.sınıf bir öğrencide ise gelenin gideni aratacağını ifade ederek şöyle dedi: "Şu an gelen kişi bakan yardımcılığından geliyor, tamamen siyasetin içinde bu yüzden muhtemelen çok daha farklı baskı ve yaptırımlarla geleceğini düşünüyorum."

ÖĞRENCİLERİN REKTÖRDEN EN BÜYÜK İSTEĞİ TEMEL İHTİYAÇLARINA BÜTÇE AYIRMASI

Moleküler Biyoloji ve Genetik 3.sınıf öğrencisi, rektörlerin okula ayrılan bütçeyi bölüm araştırmalarına daha ağırlıklı ayırması gerektiğini söyleyerek, "Örneğin kimya laboratuvarlarında bazı malzeme eksikliği sebebiyle bir kısım deney yapabilirken diğer kısım öğrenciler bunları yapamıyor. Tedariğin ve yatırımın eğitimi ön planda tutulması için rektörlük çalışmalıdır. Ayrıca öğrenci arkadaşlarımızın insani şartlarda yaşamaları ve eğitim almaları için rektörlük üzerine düşeni yapıp, yemekhane yemeklerinde iyileştirme, geç saatlerdeki ulaşımı kolaylaştırma, eskiyen yurtlarda özellikle tuvalet ve banyo gibi yerlerde ilaçlama ve tadilatın her sene başında düzenli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bir rektörden beklentim üniversitenin yapısını bir arada tutarak her öğrenciye eşit bir desteği sağlamasıdır" dedi.

Genetik 2.sınıf öğrencisi ise, "Bir üniversite her şeyden önce eğitim ve akademik araştırma yuvasıdır bu yüzden bu araştırmaların desteklemesi lazım rektörün. Ve üniversiteleri üniversite yapan en önemli faktör de öğrencileridir. Öğrenciler olmadan akademi sürdürülemez. Rektör de öğrencilere en başta temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir kampüs yapmalıdır. Bu temel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra da eğitimin her türlüsüne destek olacak bir ortam yaratması gerekiyor. Daha sonra da düşüncelerin özgürce tartışıldığı ve gerek siyasi gerek kültürel olaylarda sesimizi ve duruşumuzu belli edecek aktivitelere karışmamasi gerekiyor. Temel ihtiyaçlar piramidi gibi düşünebiliriz aslında bunu. Önce yaşama sonra eğitim daha sonra da özgür düşünce şeklinde aşağıdan yukarıya gidiyor" diye konuştu.

Biyoloji 4.sınıf öğrencisi de, "Bir üniversite yalnızca bir eğitim yeri değil, araştırma yapılan aynı zamanda kendi sosyal yapısı ve geleneklerine sahip olan bir yer. Özellikle ODTÜ gibi 1960'lardan beri yerleşmiş bir geleneğe sahip bir üniversitede bu geleneklere sahip çıkmasını, öğrenciler için gerek akademik gerek sosyal her türlü imkanın sağlanmasını beklerim" dedi

Biyoloji bölümünden başka bir öğrenci ise şöyle konuştu: "Bir rektör öğrencinin çıkarlarını gözetmeli, bölümlere ve eğitime bütçe ayırmalı. Belki de en basit ama en önemlisi yemekhane yüzünden öğrenciler zehirlenmemeli ve yemekler doyurucu, nitelikli olmalı."

“BUNDAN SONRA ZORLU BİR SÜRECİN BİZİ BEKLEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”

Genetik bölümü 2.sınıf öğrencisi yeni rektöre ilişkin, "Twitter hesabını silmiş AKP ile bağlantısını anlamayalım diye. Öncelikle resmi gazeteyi gören ve bu ülkede 6 aydan fazla geçirmiş herkes AKP bağlantısıyla bu konuma geldiğini anlayabilirdi yani buna çok güldüm açıkçası. Sonra kendisi hakkında daha çok şey öğrendim ve açıkçası Verşan Kök'ün farklı bir fontu olduğunu anladım. Şahsen birini tekmeleyip başka birini atamaları "sen bu öğrencileri sabote edemiyorsun, biz de senin yerine sabote edebilen birini koyarız" temalı bir mesaj. Yani önümüzdeki dönemin geçtiğimiz dönemden daha zorlu olacağını düşünüyorum. Kendisi gelir gelmez bir otoritesini ve o koltuğun güçlerini tartacak ve bizim de başımızı ağrıtacak. Ama hep dediğimiz gibi kayyumlar gider biz kalırız" diye konuşurken Biyoloji bölümü 4.sınıf öğrencisinin yeni atamaya karşı değerlendirmesi ise şu şekilde oldu: "Yeni gelen kişi daha önceden bakan yardımcılığı yapmış direkt olarak hükümetin içinden gelen biri. Direkt olarak iktidarın bir maşası görevi göreceğini düşünüyorum. ODTÜ'yü ve öğrencileri yıpratmaya çalışacağını düşünüyorum ancak ODTÜ direnmeyi bilen bir okul, yasaklanmasına rağmen mezuniyet ve şenlik yapabildik, eylemlerle yemekhanede çorbayı kazandık, zamları baskı altında tutabildik. Maalesef ki eğitime odaklanmaları gereken öğrenciler kendi geleneklerini, temel haklarını korumak için uğraşıyorlar. Bundan sonra da ODTÜ'yü zorlu bir sürecin bekleyeceğini düşünüyorum."