Malatya Yaylımlı’daki mera alanları deprem bahanesiyle imara açıldı

Yaylımlı köyünün muhtarı, köylülerin bilgisi olmadan mera alanını konut yapılması amacıyla kaymakamlığa verdiği bir dilekçe ile tahsis etti. Köylülerin tepkisi üzerine muhtar dilekçesini geri çekti.

18 Ağustos 2024 11:46
Paylaş

Kıvılcım EFTELYA
Şerif DEMİREL
Malatya

Malatya'nın Akçadağ ilçesi Yaylımlı köyünün muhtarı, azalar ve köylülerin bilgisi olmadan köylülere ait mera alanını diğer köylerdeki depremzedeler için konut yapılması amacıyla kaymakamlığa verdiği bir dilekçe ile tahsis etti. Durumu öğrenen köylüler tepki gösterdi. Gelen tepkiler üzerine muhtar dilekçesini geri çekti, ancak konut yapımı devam ediyor. Kaymakamlıkla görüşen köylüler, söz konusu alanın rezerv alanı ilan edildiği bilgisini aldıklarını belirtti.

Konuyla ilgili köylüler, Yaylımlı Sosyal Yardımlaşma, Dayanışma ve Kültür Derneği binasında bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısından önce konuşma yapan dernek başkanı Vahap Karvar, “Çevre ve Şehircilik'e yaptığımız itirazlarda bize söyledikleri şu: 'Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne göre, istediğimiz mera, hazine, orman alanlarına biz inşaat yapabiliriz'. Ama kanuna bakıldığında bazı eksiklikler olduğu görülmektedir. Bizim talebimiz burası yerleşim yeri olarak açılacaksa depremden, daha önce arsa talebinde bulunan köylülere verilmesini talep ediyoruz” dedi.

“BU ÇALIŞMAYI KABUL ETMİYORUZ”

Köylüler adına basın metnini okuyan Aliseydi Meral, “Yaylımlı köyüne ait 149 ada 1 parsel üzerinde yürütülen bu çalışmayı Yaylımlı köyü olarak kabul etmiyoruz. 6 Şubat depreminden çıkan bu insanların hak sahipliği onaylanmasına rağmen uygun mera olmadığı için evlerine kavuşamadılar. Yaylımlı köylülerine bir yılı geçkin süredir uygun mera bulamayan yetkililer; Kol köyü, Sakalıuzun köyü, Bağ köyü ve Küçükkürne köyüne 208 dönümlük merayı muhtarın verdiği, köylünün ve azalarının rızasının olmadığı dilekçe ile birkaç gün sonra buldular” dedi.

Yapılan bu haksızlığı kabul etmediklerini söyleyen Meral, "Yüzyıllardır burada yaşayan bu insanların sosyo-kültürel bir geçmişi vardır. Geçmişten günümüze dayanan bu örf ve adetlerin bozulmasına yol açacak ve ileride yaşanmasını hiç istemediğimiz sorunları doğuracak bu yerleşkeyi kabul etmiyoruz. Yaylımlı köyüne ait olan bu meranın Yaylımlı köylülerine verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu.

“BİR AN ÖNCE İNŞAATLAR DURSUN”

Yaşanan sorunla ilgili köy sakinleriyle görüştük. Köy sakinlerinden aynı zamanda Yaylımlı'nın bir önceki dönem muhtarı olan Sinan Karabulut, “Dört tane köyün yeni yerleşim yerine yerleşmesi köylüyü huzursuz ve tedirgin ediyor. Bu devlet, insanların huzurunu, barışını sağlayacaksa bir an önce bu inşaatları durdursun ve bu olaya son versin” dedi.

Köy muhtarının kendilerine hiçbir açıklama yapmadığını ve inşaatların başladığını söyleyen Karabulut, “Yerleşim alanı ile şu an afet için yapılan evlerin arası 300 metre. Bunlar ileride çok büyük sorunlar getirecek toplumsal, kitlesel, mezhepsel anlamda. Biz ilerisi için bunun olmayacağını söylüyoruz” diye ekledi.

MUHTARIMIZIN BİZE DANIŞMASINI İSTERDİK”

Köy sakinlerinden Ali Kısacık, “Burada bizim sınırlarımız içerisinde bulunan meralarımızın işgalini, başka bir köyü, mahalleyi istemiyoruz. Burası 200-250 yıllık bir geçmişi olan bir köydür. Kültürümüz, geleneğimiz farklıdır” dedi.

Muhtarın kendilerine fikir danışmadan hareket etmesine tepki gösteren Kısacık, “Muhtarımız bizi umursamadı. Kendince bir rızalık göstermiş. Köyün rızasını, fikrini almadan. Biz isterdik ki muhtarımız bize gelsin, danışsın, sorsun. Hemfikir olup ona göre bir karar verelim” ifadelerini kullandı.

"KÜLTÜREL OLARAK ENDİŞELERİMİZ VAR"

Bir diğer köy sakini Mehtap Karaman ise, "Muhtar kimseden habersiz gitmiş dilekçe vermiş 'Bizim köy uygundur' diye. Onu biz çok geç fark ettik. Fark ettiğimizde inşaatların temelleri atılıyordu. Köylü olarak toplanıp bir araştırma yaptığımızda devletin el koymadığını, muhtarın kendi rızasıyla dilekçe verip onları çağırdığını öğrendik. Başka köylerin buraya gelmesini istemiyoruz. Eğer verilecekse kendi köylümüze versin” dedi.

Son olarak Karaman, “Kültürel olarak endişelerimiz var. Hiçbir ortak yanımız yok. Biz kendimiz için de değil geleceğimiz için, çocuklarımız için ileride kültürel çatışmaların olmasından endişe ediyoruz” diye ekledi.

ÖNCEKİ HABER

Sağlıkta şiddeti protesto eden hekimlere uyarı cezası verildi

SONRAKİ HABER

Köylülerin mücadelesi kazandı | Ergan köyündeki taş ocağına yürütmeyi durdurma kararı verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa