İşçiler Türk-İş’in bir mesajla duyurduğu eyleme tepkili: Fabrikaya tek bir sendikacı gelmedi
Türk-İş yarın sokağa ineceğini duyurdu. Ancak işçiler eylemden bir mesajıyla haberdar edildi, sendikacılar iş yerine uğramadı. İşçiler tepkili: “Göstermelik kararlarla olmaz, inisiyatif almalıyız."
Fotoğraf: Evrensel
Andaç Aydın ARIDURU
Murat UYSAL
İstanbul
İşçilerin fabrikalarda, iş yerlerinde ek zam talebiyle şube yönetimlerini, sendika merkezlerini sıkıştırmasından hemen sonra eylem planını açıklayan Türk-İş yarın 81 ilde, il temsilcilikleri ve bölge binaları önünde kitlesel basın açıklamaları yapacak.
Türk-İş’in 81 ilde vergi adaletsizliği, yüksek enflasyon, işsizlik, kayıt dışı istihdam ve güvencesiz çalıştırmaya karşı yapacağı basın açıklaması öncesinde görüştüğümüz farklı iş kollarında Türk-İş üyesi işçilerin büyük çoğunluğu Türk-İş’in yarın yapacağı eylemden bihaber. Öte yandan Türk-İş’in eylem planını ya sendikacıların gruplara attığı mesajlardan ya da sosyal medyadan duyan işçiler eylemlerin saatine ve yerine tepki gösteriyor. “Sendikacılar fabrikanın yolunu unuttu” diyen işçiler, sıralanan bir dizi talebin ancak üretimi etkileyecek eylemlerle gerçekleşebileceğini, böylesi bir eylemin de ancak işçilerle birlikte örgütlenebileceğini söylüyor.
Türk-İş’e bağlı sendikaların üyesi işçiler, daha önce yapılan sosyal medya eyleminin 15 dakika önce haber verildiğini, bu eyleme ilişkin iş yerlerine tek bir sendikacı gelmediğini söylüyor. İşçiler, “Tepkiyi dindirmek için göstermelik kararlar alıyorlar” dedi.
Ek zam talebiyle eylemler yaptıkları sırada bu eylemlerin sendika genel merkezleri tarafından önünün kesildiğini anlatan işçiler, yarınki eylem öncesi duyurulan taleplerin Türk-İş’in kararlarıyla ve iş yerine gelmeyen sendikacılarla hayata geçemeyeceğini söylüyor. Harb-İş üyesi bir işçi, “Bu talepler için eylemler iş yerlerinde olmalı, üretimden gelen güç kullanılmalı, basit eylemler olmamalı ve daha çok ses çıkarılmalı. Bunun için de biz inisiyatif almalıyız” dedi.
"HEDEF ENFLASYONLA ÜCRETLER BUDANACAK"
Erdoğan-Şimşek ekonomi yönetiminin uygulandığı günden bu yana halkın kemerinde art arda delikler açarken yılbaşında işçi ve emekçilerin ücretlerini bekleyen hedef enflasyon tehlikesiyle ücretlerin daha da budanması, kemerlere birkaç delik daha açılması bekleniyor.
Merkez Bankası maaş zamlarının enflasyon tahminleriyle uyumlu olması gerektiğini açıklamış ve bunu asgari ücrete zam yapmayarak temmuzda uygulamıştı. Şimdi 2025 hedefi olan yüzde 14’ü tutturmak için yine işçi ve emekçilere fatura kesilecek.
İktidarın yüzde 14’lük enflasyon hayali asgari ücretliyi adeta açlık ve perişanlığa sürükleyecek. 2025’te enflasyonun yüzde 14’e düşürüleceği iddiasıyla asgari ücret zammının yüzde 15’te bırakılması halinde 1 Ocak 2025’te asgari ücret 19 bin 552 TL’de kalacak. Refah payı denilerek zam yüzde 20’ye çıkarılırsa asgari ücret 20 bin 402 TL, zam yüzde 25 yapılırsa asgari ücret 21 bin 252 lira olacak.
Hedef enflasyonun toplu iş sözleşmelerini de budayıp budamayacağını işçilerin kararlılığı belirleyecek. Daha şimdiden kamu iş yerlerinde görüşmeleri devam eden toplu sözleşmeler hedef enflasyon kisvesi altında budanmaya çalışılıyor. İşçi sendikalarının 2025 yılı ve sonrasını kapsayacak toplu iş sözleşmelerinde iktidarın dayattığı hedef enflasyonu patronların da bir silah gibi kullanarak ücretleri budaması bekleniyor.
"ÜRETİMDEN GELEN GÜCÜ NASIL KULLANACAKSIN?"
T. Harb-İş üyesi işçi (İstanbul): Biz bundan 3 ay önce ek zam için eylemler yapıp yürüyüş düzenlemek isterken buna karşı çıkan sendika yönetimi ve Türk-İş şimdi açıkladığı eylemlerle işçiyle dalga geçiyor. İki ay önce fabrikalar tersaneler ayaktayken eylemi durdurmak için ellerinden geleni yaptılar. Şimdi de yapmadan 15 dakika önce duyurdukları sosyal medya eylemiyle ve il binalarının önünde iş yeri temsilcileriyle basın açıklaması düzenleyecekler. İş yerinde bu eylem kararları öfkeyle karşılanıyor. İşçiyi katmadan eylem yaparsan üretimden gelen gücünü nasıl kullanacaksın? Genç işçi arkadaşlar bu konuda eylemler yapma, sendikayı da zorlama konusunda istekliler ancak orta yaşın üzeri işçilerde bir siniklik var.
Bir ek zam ve vergide adalet tutturmuşlar Başkanlar Kurulundan çıkan kararda net bir talep yok. Bize yüzde 12.5 zam teklif edildiğinde biz harekete geçmiştik enflasyon ve refah payı istediğimizi söylemiştik. Türk-İş ek zam eylem kararlarını açıklamadan önce bize ne kadar zam istediğimizi sormadı. Eylemleri haber vermedi. İşçiden tepki almamak için eylem kararı açıkladıkları çok açık.
"SOSYAL MEDYA SENDİKACILIĞI"
T. Harb-İş üyesi işçi (Eskişehir): T. Harb-İş Eskişehir Şubesi bu eylemi sadece sosyal medyadan duyurdu. Günümüzde sosyal medya sendikacılığı revaçta maalesef. Ne kadar zam istediğimizi soran olmadı. Hatta sendikacıların zam almak gibi bir çabası olduğuna bile inanmıyorum. Aksine ses çıkaran şubeleri sindirmeye çalışan bir politika içindeler.
Sendikacılar ek zam diye yüzde 5 civarında komik rakamları "Biz aldık" diye üstlenmek için sahaya çıkıyor. O yüzden üyelerine katılıp katılmak istemediğini sormaya kimsenin yüzü olduğunu sanmıyorum. Sadece sözleşmelerin başlangıç aylarından kaynaklanan zam farkını kapatmanın sorunu çözeceğine inanan bir Türk-İş var. Özel sektörden bile daha az maaş alıp, uçak modernizasyonu yapan işçiye reva görülen bu. Bizim talebimiz eski alım gücümüzü yakalayacak bir zam oranının verilmesidir.
T. Harb-İş üyesi işçi (Kayseri): Bu açıklanan eylemlere işçilerin genel katılım sağlaması zor olur. Çünkü işçilerin artık Türk-İş’e güveni kalmadı. Bizler savunma sanayisi işçileri olarak yaptığımız işi gurur duyarak yapıyoruz ama emeğinizin karşılığının da verilmesini istiyoruz. Bu süreçte bağlı bulunduğumuz sendika Harb-İş’in tüm eylemleri Türk-İş tarafından engellenmekte ve taleplerimiz hiçe sayılmaktadır. Emeğimizin ve alın terimizin savunucusu olması gereken Türk-İş destek yerine köstek olmaktadır.
"FABRİKADA SENDİKACI BULAMIYORUZ"
Demiryol-İş üyesi işçi (Eskişehir): Eylem kararını sendika mesaj atınca öğrendik. Attıkları mesajda 17.15’te şehir meydanındaki açıklamaya çağrı yapıyor. Benim de bugün haberim oldu. Belirlenen saatten, eylemin göstermelik olduğu anlaşılıyor. Çünkü fabrika 17.00’de paydos ediyor. Türk-İş Başkanlar Kurulunun açıkladığı eylem takvimi de fabrikada çok karşılık bulmadı. Hemen hemen hepimiz işçilerin zam talebiyle oluşturduğu baskıdan kurtulmak için alınan bir karar olduğunu düşünüyoruz. Zaten ek zam için talebimiz olan oran veya miktar da bize sorulmadı.
İş yerinde geçim sıkıntısı en büyük kaygı sebebi. Genç işçiler coinlerle ve borsayla emeklisi yaklaşan işçiler ise maaşları düşmesin diye emekli olmamakla zaman harcıyor. Bizim zam taleplerimiz hem enflasyona hem de temmuz ve eylül aylarında imzalanan sözleşmeler dolayısıyla oluşan farktan dolayı iki kanattan ilerliyor. Ama fabrikada taleplerimizi dinleyen ne bir temsilci ne de şubeden bir sendikacı bulabiliyoruz. Kendileri de “Bizim bir yaptırım gücümüz yok” diyor.
Ben de dahil arkadaşlarla işe geç gelelim yemek yemeyelim veya işi yavaşlatalım gibi birçok kez zam talebimiz için ne eylemler yapabileceğimizi konuştuk. Ama sendika geçtiğimiz dönemde yaptığımız yürüyüşte de şimdi de “Milli sermaye, devleti kalkındırmak için çalışıyoruz” gibi söylemlerle eylemlerin sönümlenmesine sebep oldu. Belki de bir kıvılcım bekliyoruz sendikayı da harekete geçirecek, korkuyu da aşacak eylemler yapabilmemiz için.
"BU KOŞULLARA KATLANMAK MÜMKÜN DEĞİL"
Demiryol-İş üyesi işçi (Sivas): Sendikacılar kendi koltuklarının derdine düşmüş, eylem için bilgi veren yok. Sosyal medyadan duyduğumuz kadarıyla biliyoruz. Ek zam talebimize dair de bize bir şey soran olmadı. Çalıştığımız iş yerlerimizde koşullarımız her geçen gün daha da kötüleşiyor. Bu ücretlerle bu koşullara katlanmak mümkün değil.
"EYLEMDEN HABERİM YOKTU"
Belediye-İş üyesi işçi (İzmir): Açıklanan eylemler öncesi ne bir çağrı ne bir söylem oldu. Sendikanın böyle bir eylem yapacağından bile haberim yok. Ek zam için talebimizin ne olduğunu kimse bize sormadı. İş yerinden eyleme kimler gidecek işçiler katılacak mı, bizim gelmek isteyip istemediğimiz bize sorulmadı da. İlk başta yükselen enflasyon oranlarına karşılık ocak ayı beklenmeden yapılması istenen bir zam oranı istiyoruz. Her geçen gün artan hayat pahalılığı karşısında maaşların iyice erimesi. Bundan dolayı ya ek zam ya da gerçek enflasyon oranlarına karşılık gelen zam isteği tartışılıyor.
"TALEPLERİN GERÇEKLEŞEBİLMESİ İÇİN EYLEMLER İŞ YERİNDE OLMALI"
Türk-Metal üyesi işçi (İzmir): Fabrikada eylemlere çağrı yapılmadı, muhtemelen belli sayıda temsilciyi ya da kendi istedikleri işçileri eyleme götürürler. Ek zam talebine dair temsilcilerden ve sendikacılardan bir söylem de yok ama zam talebi var. Vergi kesintileri yüzde 27 oldu ücretlerimiz vergiye gidiyor. Sendikacılar bize talep ettiğimiz zammı sormadı. İşçiler zam talebini kendi aralarında konuşuyor ve dile getiriyor. Eylülde yapılacak olan enflasyon zammı beklenmeden zam yapılmalı ve enflasyon üstü en az yüzde 10 saat ücretlerine iyileştirme yapılmalı.
Bu taleplerin gerçekleşebilmesi için eylemler iş yerlerinde olmalı, üretimden gelen güç kullanılmalı, basit eylemler olmamalı ve daha çok ses çıkarılmalı şeklinde tartışmalar var.
"SOSYAL MEDYA EYLEMİ 15 DAKİKA ÖNCE DUYURULDU"
Petrol-İş üyesi işçi (İzmir): İşçilerin eylem kararlarından haberleri yok. Çünkü işçilerin bulunduğu sendika grubunda eylem kararları üzerine duyuru yapılmadı. Enflasyon farkının ücretlere eklendiğinde bile geçinemeyeceğimizi belirttik. Bunun üstüne sendika işverenle ek zam görüşmesi yaptı fakat bize ne kadar zam istediğimize dair bir soru yöneltilmedi. Eylem kararlarından haberimiz dahi yok. İş yerinden kim gidecek eyleme ben de bilmiyorum.
15 Ağustos’ta sosyal medyada #zordayızgeçinemiyoruz tagi eylem yaptılar. Fakat şöyle bir sıkıntı var, saat 16.00'da başlatılacak olan sosyal medya çalışması biz işçilere 15 dakika kala yani 15.45'te iletildi. Kampanyayı neden yaptıklarını 1-2 cümle ile açıklamakla yetindiler. Kısacası, eylem kararlarından belki de en basiti olan yani sokağa çıkılmadan meydanları örgütlemeden sadece cebimizdeki telefonu çıkartıp 1-2 cümle yazacağımız bir eylemi bile doğru düzgün örgütleyemeyen bir konfederasyondan bahsediyoruz.
İşçilerle tartıştığımızda, sendikaya hiçbir şekilde güvenin kalmadığını çok rahat görebiliyoruz. Kimi işçiler sendikanın iş yerinde var olmasını dahi istemiyor. Kimi işçiler sözleşme sürecinde bizden habersiz herhangi bir maddeye dahi imza atılırsa sendikaya da rest çekmemiz gerektiğini belirtiyor.