18 Ağustos 2024 18:00

Bayhan: Tek adam yönetimi "Suçluyuz ama çoğunluğuz" tutumuyla hareket ediyor

AKP’lilerin Meclisteki saldırısına dair konuşan İskender Bayhan, "Tek adam yönetimi, ‘Biz suçluyuz ama çoğunluğuz’ tutumuyla kime hizmet ettiğini bir kez daha açıkça göstermektedir" dedi.

Fotoğraf: Osmancan Gürdoğan/AA

Paylaş

AYM’nin "milletvekilliğinin düşürülmesi yok hükmündedir" kararı verdiği Can Atalay için olağanüstü toplanan Mecliste yaşanan kanlı saldırının yankıları sürüyor. Saldırıya dair konuşan EMEP Milletvekili İskender Bayhan, "Anayasa Mahkemesini ayaklar altına alan tek adam yönetimi, ‘Biz suçluyuz ama çoğunluğuz’ tutumuyla kime hizmet ettiğini bir kez daha açıkça göstermektedir" dedi.

TBMM, 16 Ağustos'ta Anayasa Mahkemesinin (AYM) Can Atalay kararını görüşmek üzere olağanüstü toplandı. DEM Parti, CHP, Gelecek Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi, Saadet Partisi, TİP ve EMEP'in çağrısıyla yapılan toplantıda, sert tartışmalar ve fiziksel saldırılar yaşandı.

Toplantının açılışında söz alan DEM Parti Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, konuşma hakkını TİP Milletvekili Ahmet Şık'a devretti. Şık, kürsüde konuşurken AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan’ın saldırısına uğradı. Saldırıyı engellemeye çalışan Koçyiğit'in kaşı yarıldı. Saldırının ardından oturuma ara verilmek zorunda kalındı.

Yaşananların ardından Can Atalay’ın milletvekilliğinin iadesine ilişkin önerge, AKP’nin oylarıyla reddedildi. 215 karşı 239'a oyla önerge kabul edilmedi ve Meclis 1 Ekim’e kadar tatil edildi.

Özalan için AKP’den saldırıyı savunan açıklamalar yapılırken muhalefet partileri ve demokratik kitle örgütleri ise yaşananları sert şekilde eleştirdi.

"HUKUK SİSTEMİNİN, DEMOKRASİNİN GELDİĞİ NOKTAYI GÖSTERİYOR"

EMEP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Anayasa Mahkemesinin kararlarının hiçe sayılmasını ve halkın iradesinin yok sayılmasını eleştirerek, bu durumun Türkiye’deki hukuk sisteminin ve demokrasinin geldiği tehlikeli noktayı gözler önüne serdiğini belirtti.

Bayhan, şunları ifade etti: “Atalay’ın milletvekilliği konusunda, kendi anayasasını ve Anayasa Mahkemesini ayaklar altına alan tek adam yönetimi, ‘Biz suçluyuz ama çoğunluğuz’ tutumuyla Meclis çalışmalarını sürekli provoke etmekte ve kime hizmet ettiğini bir kez daha açıkça göstermektedir. Bu tutum, hukuk devletinin temel ilkelerini çiğneyen, milletin iradesini hiçe sayan ve demokrasiyi zedeleyen bir yaklaşımdır.”

SERMAYE ÇEVRELERİNİN ÇIKARLARINI KORUMA AMACI

Bayhan, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un, CHP’li Grup Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca’ya ait olan oturum yönetme görevini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla Bekir Bozdağ’a devretmesini de eleştirdi.

Bayhan, bu durumu, Meclisin iç tüzük ve teamüllerinin tamamen hiçe sayıldığı, tek adam rejiminin ne kadar ileri gittiğini gösteren bir örnek olarak nitelendirdi.

“Meclisin, kendi iç tüzük ve teamüllerini çiğnemeyi alışkanlık haline getiren AKP iktidarı, bugün bir kez daha hukuk dışı ve antidemokratik uygulamalarla Türkiye'nin geleceğini karanlığa sürükleme çabasını sergilemiştir” diye konuştu.

İskender Bayhan, Erdoğan ve AKP'nin bu tutumunun, sermaye çevrelerinin ve sömürücülerin çıkarlarını koruma amacı güttüğünü belirtti. Bu süreçte halkın seçme ve seçilme hakkının, hukukun üstünlüğünün ve anayasal düzenin, iktidarın kendi çıkarları için nasıl ayaklar altına alındığını vurgulayan Bayhan, “Bu durum, gerici ve faşist bir rejim inşa etme konusundaki kararlılıklarını bir kez daha ortaya koymuştur. Ancak bizler, bu politikalara karşı kararlılıkla mücadele etmeye, demokratik hak ve özgürlükler için direnişimizi büyütmeye devam edeceğiz” dedi.

DOĞAN: HUKUKSUZLUĞU KONUŞTURMAMAK İÇİN…

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan ise Mezopotamya Ajansına yaptığı değerlendirmede, “Meclisi konuşma ve tartışma mekanı olmaktan çıkardılar” dedi.

Meclisteki saldırı görüntülerinin sokağa yansımasına dikkat çeken Doğan, “Bu tür olayların sokakta yansımaları nasıl olabilir? Bundan iktidar sorumludur. Bundan vazgeçilmesi gerekiyor. Bu bir siyasi haydutluktur. İç tüzük dahi uygulanmıyor. Saldırının daha önceden planlanmış olabileceği üzerinde duruyoruz. Can Atalay ile ilgili yaşanan hukuksuzluğu konuşturmamak için böyle bir saldırı oldu. Saldırı planın bir parçasıydı. Gerçekleri olduğu gibi anlatmanın önünü almak istediler. Bunu bu şekilde saldırılar ile çözebileceklerini sananlar çok büyük yanılıyorlar” diye konuştu. (POLİTİKA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

‘Kreş ve sosyal alanlar acil talep’

SONRAKİ HABER

Ücretsiz izin nedir?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa