21 Ağustos 2024 04:44

Okul öncesi eğitim çıkmazı: Aidat bin 500, bağış 30 bin TL!

Çocukların gelişimi ve gelecekteki başarısı için önemli olan okul öncesi eğitim Türkiye’de paralı. Kamu okullarında aidat, kayıt ve bağış adı altında istenen paralar çocukalrı bu haktan mahrum ediyor.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Okul öncesi eğitimin çocukların gelişimi ve gelecek eğitim süreçlerinde başarılı olmalarının yolunu açtığı bilinmesine rağmen Türkiye’de okul öncesi eğitim hem zorunlu değil hem de paralı. Okul öncesi eğitim özellikle yoksul ailelerin çocuklarının yaşadıkları eşitsizliği kırmaları için önemli.  Bu çocuklar okul öncesi eğitim aldıklarında daha iyi koşullara sahip ailelerin çocuklarının bilişsel becerilerine yetişebiliyorlar. Ama gel gelelim Türkiye’de bu çocukların ve ailelerinin okul öncesi eğitime giden yolu engebelerle dolu.  

2024-2025 eğitim öğretim döneminde okul öncesi eğitim için kamu okullarına aylık en az 650 TL aidat ödemek gerekiyor. Servis, kırtasiye vb. gibi zorunlu diğer harcamalar da eklenince okul öncesi eğitimin masrafı emekçi ailelerin bütçesi için ciddi bir kalem haline geliyor. Bağış adı altında zorunlu istenen paralar ise kimi yerlerde asgari ücreti geçiyor.

OKUL ARTIŞ SAYISI YETERSİZ

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, 4+4+4 eğitim sisteminin uygulamaya konulduğu 2012-2013 eğitim öğretim yılında, okul öncesi eğitimde önemli düşüşler yaşandı. 2011-2012’de 25 bin 172 okul öncesi eğitim kurumu ve 1 milyon 59 bin öğrenci varken, 4+4+4 uygulamasının ilk yılında okula başlama yaşının düşürülmesi nedeniyle okul sayısı 23 bin 556'ya, öğrenci sayısı da 953 bine geriledi. Aradan geçen 11 yılın ardından, 2022-2023 eğitim öğretim yılı sonu verilerine göre, resmi okul öncesi eğitim kurumu sayısı sadece 1000 civarında artarak 26 bin 539’a, öğrenci sayısı ise 1 milyon 681 bin 705’e yükseldi. Ancak, 4+4+4 öncesindeki sayılara kıyasla bu artışın yetersiz kaldığı belirtiliyor.

 ÖZEL OKUL SAYISI FAZLA

Türkiye’de özel okul sayısının en fazla olduğu kademe de okul öncesi eğitim. 2022-2023 döneminde toplam 14 bin 281 özel okulun 6 bin 528’i okul öncesi eğitim kurumundan oluştu. İktidarın okul öncesi eğitimi zorunlu hale getirme hedefinden vazgeçmesi ve özel öğretimi teşvik eden adımlar atması da okul öncesi eğitimin gelişimini olumsuz etkiledi. MEB’in stratejik planlarında da okul öncesi eğitimde özel sektörün payının artırılması hedefi var. MEB bu teşviklerle uğraşırken Türkiye, OECD ülkeleri arasında okul öncesi eğitimde son sıralarda yer alıyor.

"HER ÇOCUK OKUYABİLMELİ"

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, geçen yıl ekim ayında yayımlanan yönetmelikle anaokullarının tamamen ücretli hale getirildiğini hatırlattı. Kamu okullarında taban bir aidat ücreti belirlense de bölgeler arasındaki farklılıklara dikkati çeken Yardım “Bazı okul idarecileri bütçe yetersizliğini de bahane ederek velilerden yüksek kayıt ücreti talep ediyorlar. Ayrıca MEB de anaokullarında sadece bir dönem verdiği ücretsiz yemeği kaldırdı” dedi. Her çocuğun eğitim hakkına eşit şekilde ulaşabilmesi için eğitimin tamamen ücretsiz olması gerektiğinin altını çizen Yardım “Ancak Türkiye'de eğitim uzun süredir paralı. Özellikle yoksul halk çocukları bu durumdan olumsuz etkileniyor. Ülkenin yüzde 60-70'i asgari ücretle geçiniyor ve bu aileler kayıt ücretlerini karşılayamıyor. Bu da çocukların eğitim hakkından mahrum kalmasına neden oluyor” tepkisini gösterdi. Tüm eğitim kademelerinde olduğu gibi okul öncesi eğitimin de zorunlu ve ücretsiz olması gerektiğine işaret eden Yardım “Her çocuk mutlaka okul öncesi eğitimden faydalanmalı ve bu eğitim, nitelikli koşullarda sunulmalıdır. Ayrıca, çocuklara bir öğün ücretsiz yemek sağlanmalıdır” ifadelerini kullanarak eğitimdeki eşitsizliklere karşı eğitimci ve velilerin mücadele etmesi gerektiğini dile getirdi.

"KUR’AN KURSLARINA YÖNLENDİRİYORLAR"

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Genel Başkanı Ömer Yılmaz, kamusal eğitim kapsamında olan okul öncesi eğitim için devlet okullarından ücret alınmasını kabul etmediklerini belirterek “Talebimiz, tüm çocuklara ücretsiz kamusal eğitim sağlanmasıdır” dedi. Yılmaz, devletin okul öncesi eğitim kurumlarının Diyanet İşleri Başkanlığı ile yaptığı protokoller kapsamında geçen yıl yaklaşık 1 milyonun üzerindeki çocuğun camilerin altındaki bu kurslara gittiğini bildiklerini söyleyerek “Bu kurslar hem ücretsiz hem de aileler çeşitli şekillerde destekleniyor. Bizim talebimiz ise çocukların MEB’in açtığı okul öncesi kurumlarında ücretsiz ve nitelikli bir eğitim almasıdır” dedi.  Okul öncesi eğitimi almayan çocukların ileride hem akademik hem de sosyal beceriler açısından geri kaldığına işaret eden Yılmaz “Bu fark eğitim-öğretim hayatı boyunca da kapanmıyor. Dolayısıyla eğitim bedelinin yanı sıra, okul yemeği ve okulda kullanılan materyallerin de ücretsiz olması gerekmekte" ifadelerini kullanarak velilerden alınan çeşitli ücretlerin okul öncesi eğitime olan ilgiyi azalttığına dikkati çekti. 

"BİR STANDART YOK"

Devlet anaokullarında farklı ücretlerin talep edildiğine de işaret eden Yılmaz “Milli Eğitim Bakanlığı standart bir ücret belirliyor ama bu ücret bölgeye ve okullara göre değişiyor. Örneğin, İstanbul'da kamuya ait olan bir anaokulunda aylık 3 bin 500 TL ilave ücret talep edildiğini biliyoruz. Bunun içinde yemek ve diğer ücretler ise yok. Devletin belirlediği standart ücret ise bu yıl için 650 TL” diye konuştu. 

BÖLGEYE GÖRE ÜCRET VE BAĞIŞ

Beşiktaş Akatlar Anaokuluna çocuğunu yazdırmak isteyen bir veli, MEB’in belirlediği fiyata rağmen bu yıl aidat olarak 1450 TL istendiğini belirterek “Ayrıca, 30 bin TL de zorunlu bağış isteniyor. Öte yandan bu yıl aidat parasına ek olarak çeşitli kalemler de eklenince tam gün eğitim alan bir öğrenci için aylık maliyeti 9 bin TL'yi bulacak. Yarım gün gidecek bir öğrenci içinse 5 bin 500 TL olacak bu rakam” dedi. Okulda görev yapan bir öğretmen ise okul aidatlarının bağımsız anaokullarına yetmediğine vurgu yaparak “Devlet kadrolu personel desteği sağlamıyor, hatta temizlik personeli dahi yok bu okullarda. Okul da İngilizce, satranç, dans ve benzeri sosyal etkinlikler yaparak velilerden para alıyor. Bunun yanı sıra temizlik, gezi vs. gibi ücretler de alınıyor. Bu yıl sosyal etkinlikler ve temizlik için kayıt sırasında en az 4 bin TL okul aile birliği hesabına yatırılması istendi” ifadelerini kullanarak istenen rakamların çoğu annenin çalışırken kazandığı paraya denk geldiğini ve buz yüzden kadınların iş hayatından çekildiğini söyledi.  

ÖNCEKİ HABER

CHP, "Atalay için Meclis'i yeniden toplantıya çağıracağız" dedi, MHP "çağrılamaz" açıklaması yaptı

SONRAKİ HABER

Maaşını alamayan işçiler vince çıkıp eylem yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa