İşyeri komiteleri işçinin can damarı
İzmir, sendikal mücadele konusunda hareketli bir il. Sendikalaşma, taşeron sisteminin son bulması, ödenmeyen ücretler... Kimi zaman da tüm bu mücadelelerle yapılan dayanışma... Bu çalışmaların gücünü belirleyen ise bu işyerlerinde kurulan işçi komiteleri. Mücadelede öne çıkan fabrika ve işyerlerinin temsilciler
Toplantıyı yöneten Birleşik Metal İş’in örgütlü olduğu Schneider’de İşyeri Baştemsilcisi Cihan İşçi, işçilerin ancak işyeri komiteleri kurarak örgütlendikleri zaman sendikalarında söz sahibi olabildiğini vurguladı. İşçi, toplantıda işyeri komiteleriyle mücadele edilen işyerlerindeki deneyimleri ve 1 Mayıs hazırlıklarını konuşacaklarını söyledi.
1 MAYISA MİLYONLAR KATILMALI
İZSU işçisi Bayram Keskin da işçiler arasındaki birliği sendikalaşma sayesinde sağladıklarını ifade ederek, “Düşük ücretten kurtuluşun yolu olarak görülen daha fazla sayaç okumak için iş arkadaşının hasta olup işe gelememesine seviniliyordu. Şimdi işyerimizdeki komite işçiler arasında sosyal anlamda da ilişkileri düzeltti. Birbirimizin hastasına, düğününe de yardımcı oluyoruz. İşverenlere karşı olduğu kadar sendikal bürokrasiye karşı da mücadelede işyeri komitelerinin büyük önem taşıdığı ortada” dedi. 1 Mayıs öncesi İzmir’de geniş bir işçi toplantısı yapılması önerisini getiren Keskin, komiteler ne kadar aktif olursa, işçiler ne kadar çok görev alırsa 1 Mayısın da o kadar kitlesel olacağına dikkat çekti.
Seçimlerle belirlenen işyeri komite üyelerinin ayda bir defa toplanarak işyerinde yaşadıkları sorunları değerlendirdiğini belirten Schneider işyeri komitesinden Raşit Ekin, “Aldığımız kararları sendikamız Birleşik Metal-İş’e temsilciler bildiriyor. Yani işçiler kendi mücadelesinde ve sendikada söz sahibi oluyor. İşyeri komitemiz Çiğli İşçi Kurultayı’nın ve başka fabrikaların örgütlenmesinde de görev alıyor” dedi. Roteks işçilerine deneyimlerini aktardıklarını söyleyen Ekin şöyle devam etti: “Teknik Tekstil ve Senkromeç fabrikalarının örgütlenmesine, Billur Tuz direnişine aktif katılmamız komite çalışmasıyla oldu. Geçen yıl yapılan yürüyüşler, sanayide işçilerin gündemine 1 Mayısı soktu. Bu yıl da sendikaların sanayi bölgelerinde yürüyüş ve açıklamalar yapmasını sağlamalıyız.” Diğer bir Schneider işyeri komitesi üyesi Sedat Sadak da bazı sendikalarda temsilcilerin sendika tarafından atanmasının sendikal bürokrasiyi fabrikalara kadar indirdiğini dile getirdi. Sendikal sorunlarının çözümünün işçilerin inisiyatif almasında ve sendikaların fabrikalarda örgütlü olmasından geçtiğini ifade eden Sadak, önerilerini sıraladı: “1 Mayıs öncesi sanayi bölgelerinde taleplerimiz için yürüyüşler yapmalıyız ve 1 Mayısa katılımı artırmak için işyerlerimizde olduğu gibi semtlerimizde de komiteler kurmalıyız.” Dokuz Eylül Hastanesi işyeri komitesinden Özgür Aslan, işkolunda TİS yetkisi olan Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş’te örgütlendiklerini söyledi. İşyerinde hastane yönetimi ve taşeron şirket patronlarının yanı sıra sendikal bürokrasiye karşı da mücadele ettiklerini dile getiren Aslan, her bölümden seçimle belirlenen işçilerin yer aldığı 30 kişilik komite oluşturduklarını belirtti. Aslan, son 3 yıldır da başhekimle bu komitenin görüşmeler yaptığını anlattı. Aslan, “1 Mayıs’a işyerimizde yapacağımız toplantılarla, sağlık çalışanlarıyla ortak basın açıklamaları yaparak canlı bir şekilde hazırlanacağız. Tüm çalışanları 1 Mayıs’a katacağız” dedi. Dokuz Eylül Hastanesi işyeri komitesinden Engin Erkan da işyeri komitelerinin tabandan örgütlenmede önemli olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti: “İşyeri komitelerinden işçiler olarak daha sık görüşerek mücadeleyi birleştirebiliriz.” Erkan, İzmir’de büyük bir işçi toplantısı yapma önerisinde bulundu. Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube’nin örgütlü olduğu İZENERJİ’de Park Bahçeler İşyeri Baştemsilcisi Arif Yıldız, taşeron bünyesinde çalışırken iş güvencesi, eşit işe eşit ücret ve örgütlenme talepleriyle başlattıkları mücadeleyi hatırlattı. Bu mücadele için 24 bölgede toplamda 1300 işçiyle toplantı yaparak komite üyelerini seçimle belirlediklerini hatırlatan Yıldız, “Komiteyle yürüttüğümüz çalışma sonucu 1 Mayısa bütün sendikalardan daha kitlesel katıldık” dedi. Sendikalaşmanın ardından şube genel kurulunda verdikleri önergeyle işyerlerinde komiteler şeklinde örgütlenme kararı aldırdıklarını aktaran Yıldız, komitelerin TİS sürecine etkisini anlattı: “Taslaklar komiteler aracılığıyla işçilerle hazırlandı. Sözleşmeyi canlı bir şekilde takip ediyoruz. Komitelerimiz aracılığıyla sözleşme için yapılacak eylem ve yürüyüşleri güçlendireceğiz, 1 Mayısa da böyle hazırlanacağız.” Basın-İş’in örgütlü olduğu AMCOR TOBACCO’nun işyeri komitesinden Okan Alşen işyerlerindeki örgütlenmenin Schneider işçilerinin aracılığıyla gerçekleştiğini söyledi. Yetki sürecine itiraz edilmesine karşı işyerinde komitenin inisiyatifinde alınan kararlarla eylem yaptıklarını kaydeden Alşen, “İşyerinde asıl örgütlülüğün işçilerin kendi örgütlülüğü olan komiteyle inisiyatif alması olduğunu gördük. Bizlerin örgütlenmesi Schneider işçilerinin katkısı olduğu gibi biz de Senkromeç işçilerinin örgütlenmesinde orada çalışan 30-40 arkadaşımızı Birleşik Metal-İş’e üye olmaya ikna ederek katkı sağladık” diye konuştu. SENDİKALIYIZ AMA ÖRGÜTSÜSÜZ Petrol-İş İzmir Şubesi’nde örgütlenen TPI işçileri ise işyerlerinde sendikalaşmanın üstten gerçekleşmesinin etkisiyle sendikalı olmalarına rağmen örgütsüz olduklarını belirtti. TPI işçileri kimlerin işyerinde temsilcisi olduğunu çoğu işçinin bilmediğini dile getirdiler. Toplusözleşme süreciyle ilgili çok sonradan sendika başkanı tarafından bilgilendirildiklerini ve taslağı henüz görmediklerini ifade eden işçiler, bu antidemokratik tutumun işçiyi örgütsüzlüğe ittiğini vurguladılar. (İzmir/EVRENSEL)