TEİS: "Artan fakülte sayıları eczacılık mesleğini geleceksizleştiriyor"
Eczacılık eğitiminin giderek niteliksizleştiğini belirten Tüm Eczacı İşverenleri Sendikası (TEİS), artan fakülte sayılarının da eczacılık mesleğini geleceksizleştirdiğini söyledi.
Fotoğraf: Tüm Eczacı İşverenleri Sendikası
Tüm Eczacı İşverenleri Sendikası (TEİS), hızla artan eczacılık fakültelerine, bu fakültelere ayrılan kontenjanlara ve giderek niteliksizleşen eczacılık eğitimine dair açıklama yaptı. Hızla artan kontenjanların eczacılık mesleğinin geleceğini tehdit eder duruma geldiğini açıklayan TEİS Başkanı Ecz. Nurten Saydan, “Yeterli öğretim kadrosunun, laboratuvarın, olmadığı apartman katı tarzı eczacılık fakülteleri ile eczacılık eğitimi verilemez” diye konuştu.
Bu yıl öğrenci alımı yapan 54 eczacılık fakültesinde açılan 3 bin 881 kontenjandan 3 bin 496'sına yerleştirme yapıldığı, kontenjanların yüzde 10'una denk gelen 385 kontenjanın ise boş kaldığının belirtildiği açıklamada, kontenjan sayısı en çok olan eczacılık fakültelerininİstanbul Üniversitesi, İstanbul Medipol Üniversitesi, Ankara Medipol Üniversitesi olduğu açıklandı.
“56 FAKÜLTEDEN 15'İ TAM AKREDİTE EĞİTİM VERİYOR”
Her geçen gün plansız bir şekilde artan eczacılık fakültelerinin, gençlere bir gelecek sunan kurumlar olmak yerine, işsizliği öteleyen bir yapıya dönüştüğünü vurgulayan TEİS Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, konuyla ilgili şunları söyledi: “1997 yılına kadar 7 tane eczacılık fakültesi varken, yıllar içinde bu sayı sekiz kat artarak bugün eczacılık fakültesi sayısı 56'ya ulaşmış bulunuyor. Eğitim veren eczacılık fakültelerinden ise sadece 15'i tam akredite eczacılık eğitimi veriyor ve maalesef birçok fakültemizde yeterli sayıda akademisyen bulunmuyor. Yeterli öğretim kadrosunun, laboratuvarın, olmadığı apartman katı tarzı eczacılık fakülteleri ile eczacılık eğitimi verilemez.”
"ECZACILIKTA PLANSIZLIK GELECEĞİ KARARTIYOR"
Saydan açıklamanın devamında fakültelerdeki akademik kadronun yetersizliğine de dikkat çekerek, "Tam donanımlı bir eczacılık fakültesinde 70'i aşkın akademik kadro varken, yirmi ve daha az sayıda akademisyen ile eğitim vermektedir. Üstelik bu akademik tamamı eczacılıkfakültesi çıkışlı değiller. Hiç profesör akademisyeni olmayan 4 fakülte ile hiç doçent akademisyeni olmayan 9 fakülte mevcuttur. Hatta bir devlet üniversitesinin eczacılık fakültesi sadece 5 akademisyenden oluşmakta” dedi.
"BU KONTROLSÜZLÜĞE DUR DEMEK LAZIM"
Uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitiminin sağlanması ve toplum sağlığının etkin şekilde korunması ve geliştirilmesi adına bu kontrolsüz gidişata dur denilmesi gerektiğine işaret eden Saydan, "Alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun eczacılık fakültelerininöğrenci alımına izin verilmemeli, devlet ve vakıf eczacılık fakültelerine giriş için başarı sıralaması 50 bin ile sınırlı tutulmalıdır" diye ifade etti. (Ankara/EVRENSEL)