Diyanetten eğitime hutbeli müdahale: Ahiret için din derslerini seçin

Eylem NAZLIER
İstanbul

Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) eğitim alanına yönelik dinci ve gerici dayatmalarına Diyanet İşleri Başkanlığı da hutbeyle destek verdi. Eğitimde birçok alanda MEB ile yaptığı protokollerle eğitime müdahale eden Diyanet İşleri Başkanlığı, 81 ile gönderdiği son cuma hutbesinde de bir skandala imza attı. Diyanet tarafından yayımlanan cuma hutbesinde velilere “Çocuklarımızın din derslerini seçmeleri için gerekli gayreti gösterelim” çağrısı yapıldı.

"AHİRETİNİZ CENNET OLSUN!"

Diyanetin resmi internet sitesinden 23.08.2024 tarihli cuma hutbesinde eğitimle ilgili olarak şu ifadelere yer verildi: “Geliniz, Allah Resûlü (s.a.s)’in öğrettiği âdâb-ı muâşeret kurallarını hayatımızın her alanına hâkim kılmanın gayretinde olalım. Eğitim-öğretim müfredatında yer alan âdâb-ı muâşeret, Kur’an-ı Kerim, peygamberimizin hayatı ve temel dini bilgiler derslerini çocuklarımızın seçmeleri için gerekli hassasiyeti gösterelim. Gösterelim ki, Rabbimiz, peygamberimiz, ailemiz ve çevremiz bizden razı olsun. Dünyamız huzur ve mutlulukla dolsun. Ahiretimiz cennet olsun.”

DİN DERSİ DAYATMASI

MEB’in Diyanetin de aralarında olduğu bazı kurumlarla yaptığı ‘Çevreme duyarlıyım değerlerime sahip çıkıyorum (ÇEDES)’ uygulamasıyla okullara ‘manevi danışman’ adı altında imam atanmasının yolu da açılmıştı. 2023-2024 eğitim öğretim döneminde okullardaki din dersi saati artırıldı. Liselerde sekiz saat zorunlu olan din dersi, ayrıca dört saat zorunlu seçmeli, dört saat de tercihe bağlı seçmeli olacak şekilde toplamda 16 saate kadar yükseltildi. Okullar aynı dönem başka seçmeli ders açmadığı takdirde çocuklar için bu seçmeli din dersleri zorunlu hale gelmiş oluyor.   

"LAİK EĞİTİME AÇIK BİR MÜDAHALE"

Diyanetin hutbesini gazetemize değerlendiren Eğitim Sen Eğitim Uzmanı Erkan Aydoğanoğlu, hutbede seçmeli derslerin ahiretle ilişkilendirilmesine yapılan vurguya dikkat çekerek “Bu dini referansların eğitimin merkezine alınmasıdır. Yapılan laik eğitim anlayışına açık bir müdahaledir. Bu tür dini müdahaleler, öğrenciler üzerinde tek tip düşünce yapısının yerleştirilmesine yol açarak farklı inançlar ya da inançsız öğrencilere karşı ayrımcılığı körükleyecektir” uyarısını yaptı.  Eğitimin ‘tek din, tek mezhep’ anlayışı üzerinden şekillendirilmek istendiğini belirten Aydoğanoğlu “Hutbede eğitimle ilgili ifade edilenler kabul edilemez” dedi.