21. GYK: Yarınları el ele inşa ediyoruz
Bu kamp, bir ütopyadan çok, gelecekte yaratabileceğimiz adil bir dünyanın provasıydı. Artık biliyoruz ki başka bir dünya mümkün ve o dünyayı inşa etmek bizim elimizde.
Fotoğraf: Flickr
Gökberk
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Gençlik Yaz Kampı’yla birbirimizden gittikçe uzaklaştığımız ve bireyselleşmenin bizi hapsettiği bir çağda tanıştım. Kampa daha önceden gelmediğim için işleyişine dair çekincelerim vardı. Bir hafta boyunca parçası olacağım bu etkinlikler bütününde kabul görecek miydim? Yalnızlığa hapsolup kalabalıklar içinde yok olacak mıydım? Yargılanmadan, özgürce düşünüp umutlarımı ve endişelerimi tartışabilecek miydim? İçimi kamçılayan bu sorular ve gerginlikleri valizime tıkarak Dikili’ye doğru yola çıktım.
Otobüs yolculuğunda, kamp boyunca birlikte vakit geçireceğim arkadaşlarımla tanıştım. Bana sundukları samimi ortam, kampı heyecan ve umutla beklememe sebep oldu. Kamp alanına vardığımızda, çeşitli etkinlikler sayesinde katılımcıları tanıma şansı buldum ve rahatladım. Güneşin ilk ışıklarıyla dolu bir güne uyandık. Kamp programını inceledikten sonra gazetemizi okuyup yazılar üzerine tartıştık. Katıldığım Marksizm ve Evrim atölyelerinde, düşüncelerimi baskı hissetmeden paylaşabildiğim ve saygı gördüğüm bir ortamdaydım. Bu ortamda, fikirlerimin değerlendirildiğini ve sürekli bir tartışmanın parçası olduğumu hissettim. Her konuyu özgürce konuşabiliyordum.
KAMPTA ORTAK HAREKETİN GÜCÜNE İNANDIM
Kapitalist düzenin bizi ortasına attığı yalnızlaştırıcı sistemi yıkan bu özgürlük ortamında, insanlarla tanışmakta ve onlarla ortak bir yaşamı paylaşmakta çok rahattım. Yiyeceğim yemeği bana ulaştıran, uyuyacağım alanın güvenliğini sağlayan ve kullanacağım tuvaleti temizleyen arkadaşlarımın görevlerini layıkıyla yerine getirmeleri, beni ortak hareketin gücüne inandırdı. Bu yönüyle kamp, sadece birlikte hareket etmenin mümkün olduğunu göstermekle kalmadı, aynı zamanda bu kolektif bilincin ne kadar güçlü olduğunu da ortaya koyduk.
BİZİ YIKMAYA ÇALIŞANLARDAN DAHA GÜÇLÜYÜZ
Gerçekleştirdiğimiz atölyeler ve forumlarda, ülkenin dört bir yanından gelen gençler olarak uğraşlarımızı ve yaşamlarımızı tartıştık. Bizi bölmeye çalışan güçlerden arınmış olarak, özgürlük için verdiğimiz mücadelemizi birlikte planladık. Paylaştığımız tartışmalar, burada kurduğumuz bağların sadece birer anı olarak kalmayacağına; bizi gelecekteki mücadelelerimizde de bir arada tutacağına inandırdı. Çünkü artık biliyoruz ki başka bir dünya mümkün ve o dünyayı inşa etmek bizim elimizde. Bu kamp, bir ütopyadan çok, gelecekte yaratabileceğimiz adil bir dünyanın provasıydı. Birlikte daha dayanıklı olduğumuzu ve paylaşmanın ve dayanışmanın gücünün, bizi yıkmaya çalışan her düşmandan daha güçlü olduğunu hissettik. Dertlerimizi paylaşabildiğimiz ve bize dayanışmamızda yalnız olmadığımızı hatırlatan 21. Gençlik Yaz Kampı'nı arkamızda bırakırken hatırlamamız gereken bir şey var: Zaman, bu kampın bize kattığı gücü kendi dünyalarımıza taşımak ve bu dayanışmayı büyütmek zamanı. Hepimizin paylaştığı bu dünyayı bizler için, bizler tarafından kuracağız. Kalbinde özgürlük, adalet ve umut yatan her genci ellerimizden tutup bizimle yürümeye çağırıyoruz!
Yarınları el ele, kardeşçe inşa etme dileğiyle.