Sıradaki kampı daha da güçlü geçirelim!
Kampta yaşadığımız sorunların üstesinden tek başımıza gelemeyeceğimizi ve tek başına mücadele etmek zorunda olmadığımızı fark ettim.
Kaynak: Kimson Dua/Unsplash
Enes ŞİMŞEK
Eskişehir
21. Gençlik Yaz Kampı’na bu sene ilk kez katılan birisi olarak tüm Türkiye gençliğinin bir hafta boyunca bizimle bu kampı deneyimlemesini isterdim. Bunun pek çok sebebi var. Kamptaki komünal yaşamın bize kattığı birlik ve beraberlik hissiyatının günümüz Türkiye gençliğinin en önemli eksikliklerinden biri olduğunu düşünürsek kampta her işi kolektif bir şekilde yapmamız, çeşitli forumlar, atölyeler ve söyleşilere birlikte katılmamız ve ardından tartışmamız önemliydi.
SORUNLARIN ÜSTESİNDEN TEK BAŞIMIZA GELEMEYİZ
Kampta beni bir üniversite öğrencisi olarak en çok ilgilendiren konulardan birisi de üniversite forumuydu. Geldiğimiz iller, üniversitelerimiz farklılık göstermiş olsa da sorunlarımız ortaktı. Barınma sorunu, yemekhane sorunu gibi birçok konu öğrenci arkadaşlarımız tarafından dile getirildi. Bu sorunlar sadece dile getirilmekle kalmadı, belirli çözümler ve odaklanmamız gereken yerler de ifade edildi. Eskişehir'de okuyan bir genç olarak yaşadığım bu sorunlara dair neler yapabileceğimi ve arkadaşlarımla bu sorunları nasıl çözebileceğimizi üniversite forumuyla birlikte iyice düşünmeye başladım.
Forumdaki ortak gündemlerden biri de üniversitelerimizdeki ÖTK'lerdi. Kendi üniversitem özelinde geçtiğimiz yıllarda seçimlerin duyurusunun yapılmaması, öğrencilerin seçimin ne zaman ve nerede yapılacağından habersiz olması durumu bizi antidemokratik bir çıkmaza sürüklüyor. ÖTK krizini nasıl çözebileceğimizi tartışırken, ÖTK kuruluşunda deneyimi olan üniversitelerdeki arkadaşlarımızın izledikleri yolları not alarak kendi alanlarımızda uygulamayı hedef haline getirdik.
Kampta aynı zamanda Kadın Çalışmaları Atölyesine katıldım. Kapitalist sistemde kadın olmak ve kadın emeği sömürüsü gibi ana başlıklarla interaktif oturumlar gerçekleştirdik. Kampın son gecesi, kadın ve LGBTİ arkadaşlarımızla hazırladığımız dövizlerle bir yürüyüş gerçekleştirdik. Bu yürüyüşle birlikte güvenli alanlarımızı daha da genişleteceğimizin mesajını verirken, aynı zamanda mücadelelerimizin aynı yollardan geçtiğini ve sorunlarımızın kaynağı olan sistemle mücadele ederek çözebileceğimizi ilan etmiş olduk.
Özetle kamp süresince yaşadığımız sorunların üstesinden tek başımıza gelemeyeceğimizi, ne yapacaksak hep birlikte yapmamız gerektiğini ve tek başına mücadele etmek zorunda olmadığımızı fark ettim. Örgütlenme zamanının geldiğini gördüm ve örgütlendim. İşçi sınıfın evlatları olarak el ele, omuz omuza verirsek başarının kesin olacağını biliyorum. Bir sonraki kampı dört gözle bekliyorum ve onu daha iyi örgütleyerek daha güçlü geçirmek için elimizden geleni yapacağımıza inanıyorum!
