26 Ağustos 2024 04:50
Son Güncellenme Tarihi: 26 Ağustos 2024 07:30

İşçilerden Türk-İş’e: Talepleri kazanacak mücadeleyi örgütleyin

Ücret zammı talepleri karşısında Türk-İş’in “Tepkinin büyümesini engelleme” amacı güttüğünü ifade eden işçiler, Türk-İş'i talepleri kazanmak için mücadeleyi örgütlemeye çağırıyor.

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

Andaç Aydın ARIDURU
Tuncay SAĞIROĞLU
Çerkezköy

İşçi konfederasyonları Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, Erdoğan-Şimşek programı altında ezilen işçilerin bastırması sonucu çeşitli eylem ve miting kararları alırken, Türk-İş ilk mitingini bugün Çerkezköy’de yapacak. Türk-İş’in bu süre içerisinde attığı adımları, tabanda biriken öfkeyi dindirmek şeklinde yorumlayan Türk-İş’e bağlı sendikalara üye işçiler, Türk-İş Genel Merkezine ücret zammı ve vergide adalet için mücadele örgütleme çağrısı yapıyor.

Ülkenin en büyük işçi sendikaları konfederasyonu Türk-İş, eylem programı kapsamında 20 Ağustos’ta il temsilcilikleri ve bazı şehirlerin meydanlarında basın açıklamaları düzenledi. Bu açıklamalara katılım çoğunlukla temsiliyet düzeyinde kalırken, işçilerin en öne çıkan talebi olan ücretlere zam talebi ise Türk-İş Genel Merkezi tarafından hazırlanan basın açıklamasında yer bulmadı. Türk-İş’e bağlı sendikalara üye işçiler ise ek zam talebini dillendirmekten kaçınan Türk-İş’e tepkili. Çerkezköy’de miting öncesi görüştüğümüz işçiler, fabrikalarda iki seneye yakın süredir düşük ücretlere ve kesilen yüksek vergilere karşı oluşan tepkilerin ve irili ufaklı yapılan eylemlerin dayatması sonucu eylem kararı alındığını söylüyor. İşçiler zam talepleri karşısında Türk-İş’in “Tepkinin büyümesini engelleme” amacı güttüğünü ifade ediyor.

‘MİTİNGİ BİLE DUYURMADILAR’

Teksif’in örgütlü olduğu Altınyıldız Fabrikasından bir işçi ikramiyeler hariç 23 bin TL seviyesinde ücret aldığını söylüyor. Toplu sözleşme yapılan bir iş yerinde bu ücretin düşük olduğunu ifade eden işçi, “İşçiler ‘Çerkezköy’de her yerde 17 bin liraya iş bulunuyor’ diyerek sendikacılara tepki gösteriyor. Sendikacılar ne talepleri dinliyor ne de fabrikalardaki sorunlara çözüm arıyor. Şube yönetimine de temsilcilere de büyük tepki ve güven kaybı var” diyor. İstanbul Eyüp-Yenibosna Şubesine bağlı olduklarını ve şube yönetiminin miting duyurusu bile yapmadığını aktaran işçi, kendi taleplerini taşımak için mitinge “Altınyıldız işçileri” pankartıyla katılacaklarını dile getiriyor.

‘SIKIYSA İŞİ DURDURSANA’

Türk Metal’in örgütlü olduğu Arçelik’ten bir işçi de işçilerin ücret zammı ve vergide adalet talepleri için mücadele etmek bir yana, eylem ve mitinglerin bu talepleri sindirmek ve işçileri güçsüzleştirmek için kullanıldığını düşünüyor. İşçi şöyle devam ediyor: “Sendika vergide adalet talebini fabrikada gündem etmiyor. 1 Mayıs’ta da Bursa’ya götürdüler. Orada da vergide adalet istiyoruz diye slogan atmadık mı? 4 ay geçmiş şimdi yine aynı. ‘Bakın ben miting yaptım’ diyebilmek için miting yapıyor. İşten çıkardığı işçiyi zorla servise bindirip eyleme götürüyor. Sıkıysa işi durdursana, onu yapabilir misin? 27’sinde işe geri döndüğümüzde ne olacak, talepleri gerçekleştirmek için ne yapacaksın?​”

‘TALEPLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM’

Petrol-İş’in örgütlü olduğu Jotun’da çalışan işçiler, fabrikada en yakıcı gündemin yüksek vergiler olduğunu belirtiyor. Burada da sendikacıların miting duyurusu yapmadığını söyleyen bir işçi, “Ben gruba eylem var 26’sında yazmasam sendikacıların duyuracağı yok” diyor. Jotun işçisi şunları söylüyor: “Çerkezköy’de işçiler genellikle B/S/H ve Arçelik’te en azından 3-6 aylık sözleşmelerle çalışmıştır. Sendika denince akıllara Türk Metal’in yaptığı sendikacılık tarzı gelir. Fabrikadaki talepler neymiş, sendika ne işe yararmış denince kafalarda canlanan işçiyi zorla eyleme götüren, temsilcileri atayan ‘kabadayılardan’ oluşan bir grup canlanıyor. İşçiler farklı iş yerlerine geçtiklerinde Türk Metal’de gördükleri kültür burada da var zannediyor. O yüzden sendikalara güven duymuyor, beklenti beslemiyor. Ama genç işçilerde değişiyor bu bakış açısı. Sorunlarını, taleplerini tartışan ve sendikayı eylemlere zorlayan yaklaşım büyüyor.”

Jotun işçisi, işçilerin büyük bölümünün “Türk-İş’in eyleminin işçilerin oluşturduğu baskının bir sonucu olduğu ve taleplerin yumuşatılması amacı taşıdığı” fikrinde olduklarını söylüyor. Ancak eylemlere zorunlu katılımların yanında gönüllü katılmak gerektiğini ve işçilerin kendi taleplerini Türk-İş’in talepleri haline getirmenin bir fırsatı olduğunu vurgulayan işçi, “Eylemler işçilerin kendi taleplerini seslendirebildiği kadar güçlenecek. Türk-İş zam diyemiyor ama işçiler mitingde ek zam talep eden sloganlar atmalı. Taleplerimizi mitingde kürsüye, sonrasında ise Türk-İş’e dayatmalıyız. Siyasi iktidarın enflasyondaki sorumluluğunu cesurca söylemeli ve sendikaları işçilerin gerçek talepleri için mücadele edecek bir çizgiye çekmeliyiz” diyor.

‘GÜÇLÜ EYLEMLER YAPILMALI’

Sendikasız Concorde Tekstil’de çalışan bir işçi de fabrika genelinde 22 bin TL olan ücretlerin genç işçiler tarafından az bulunduğunu ve işten çıkmaların yoğun olduğunu aktarıyor. Emekli maaşı da alan işçilerin anca idare edebildiğini söyleyen işçi, “Fabrika yönetimi işlerin azlığından dolayı şimdi ücretlerde iyileştirme yapamayacağını söylüyor. Zaten haftada dört güne düşürdüler çalışmayı. Temmuz ayında ek zam talep ettiğimizde ‘Bakın iş yok’ cevabını aldık. Sendikalı iş yerlerinde ek zam talepleri var, bizim fabrikadaki işçiler, ‘O zaman sendikaya ne gerek var’ düşüncesini taşıyor” diyor.

HENA Tekstil’de çalışan DİSK/Tekstil üyesi bir işçi de mitingi izleyeceklerini söylüyor. HENA işçisi, “Biz de ücretlerdeki vergi yükünün hafifletilmesi için ek protokol istedik ve iş yerinde eylem düzenledik. İş yerlerinden başlayan ve bütün konfederasyonların katıldığı güçlü eylemler yapılmalı” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Netanyahu, Lübnan'a saldırının "hikayenin sonu değil yeni bir adım" olduğunu söyledi

SONRAKİ HABER

Erkunt işçileri: Çalışma koşullarını birliğimizle değiştirebiliriz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa