25 Ağustos 2024 21:33
/
Güncelleme: 26 Ağustos 2024 13:45

Çiftçiler düşük taban fiyat ve tekelleşme yüzünden ürettiğinin karşılığını alamıyor

Çiftçinin unutulduğunu düşünen köylüler böyle devam ederse bir sonraki jenerasyonla birlikte köylülüğün tamamen biteceğini, üretimin duracağını ve dışa bağımlılığın artacağını düşünüyorlar.

Latife KARTAL
Eskişehir

Ülkede yaşanan ekonomik darboğazın etkisi her alanda hissedilirken son günlerde üretici köylülerin bu sıkışmışlığa karşı yaptıkları eylemler ses getiriyor. Özellikle küçük üreticileri, çiftçileri yıkıma uğratan girdi fiyatlarındaki artış, düşük taban fiyatı uygulaması ve tekelleşme karşısında üretici köylüler bir yandan eylemleriyle sesini duyurmaya çalışırken diğer yandan da hayata tutunmanın yollarını arıyor. Eskişehir’de merkez Odunpazarı ilçesine bağlı Yörükkırka köyü köylüleri de ürettiklerini aracısız bir şekilde tüketiciye ulaştırmak için köylerinde doğal ürünler pazarı kuruyorlar. Böylece en azından ürünlerini maliyetin altında kalacak fiyatlarla tüccara satmaktan kurtulmuş oluyorlar.

Doğal ürünler pazarı esnafından gazetemize konuşanların ortaklaştıkları ilk sorun elbette girdi fiyatlarının yüksekliği karşısında ürettiklerinin karşılığını alamıyor olmaları. Özellikle mazot fiyatları her ağzını açanın ilk yakındıklarından oluyor. Ve tabi ilaç fiyatları, gübre fiyatları vs… köylü yüksek girdi fiyatlarından dolayı üretemiyor, ürettiğiniyse satamıyor. Köylü için yaşamın gittikçe zorlaştığı tespiti tüm köylülerin dilinde.

"BÖYLE DEVAM EDERSE BİR SONRAKİ JENERASYONLA BİRLİKTE KÖYLÜLÜK BİTEBİLİR"

Köylünün yakındığı bir diğer konu ise çocuklarının, torunlarının köye gelmiyor, üretime katılmıyor olması. Bir yandan kızıyorlar ancak diğer taraftan üretici köylü için yaşamın bu denli zorlaşmasının gençleri şehirlerde çalışmaya zorlamasını da anlıyorlar. Son yıllarda köylerinin yardımlaşma derneği vasıtasıyla gerçekleştirdikleri bu doğal ürünler pazarı ile ise hem Eskişehirli tüketicilere uygun fiyatlı organik ürünler ulaştırmış oluyorlar hem de aracısız yaptıkları bu satışlarla en azından girdi maliyetlerinin bir miktar üzerinde bir kazanç sağlamış oluyorlar. Ancak köylüler de bu tip yöntemlerle ancak daha küçük çaplı üretimin tüketilebileceğinin farkında. Daha büyük üretim ve kazanç için özellikle merkezi idareden ciddi destekler gelmesi gerektiği ortaklaşan taleplerden. Ancak çiftçinin, küçük üreticinin unutulduğunu düşünen köylüler böyle devam ederse bir sonraki jenerasyonla birlikte köylülüğün tamamen biteceğini, üretimin duracağını ve dolayısıyla dışa bağımlılığın artacağını düşünüyorlar.

"HAYVANCILIK DA NEREDEYSE BİTME NOKTASINA GELDİ"

Doğal ürünler pazarı gibi yöntemlerle köyü geri dönüşü de özendirmek istediklerini vurgulayan köy muhtarı İlhami Yolcular henüz bir sonuç almadılarsa da şehirde yaşamanın da artan yoksulluk ve işsizlikle iyice zorlaşmasıyla köye geri dönüşlerin başlayabilececeğini düşünüyor. Köyde hayvancılık da yine bakım maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle neredeyse bitme noktasına gelmiş. Bir süre öncesine kadar 850 – 900 civarında olan büyükbaş hayvan sayısının 200 -250’ye kadar düştüğü söyleniyor.

Üretici köylü bu tip sorunlarla boğuşurken sorunlar ve talepler karşısında birliklerini kurma ve ortak mücadele örgütleme konusunda ise geri duruyor. Kooperatifleşme gibi deneyimlerin genellikle olumsuz sonuçlanması bilgisi onları bu konuda önyargılı davranmaya itiyor. Sendikalaşma ise henüz gündemlerine dahi hiç girmemiş. Ancak köylülüğün bu haliyle biteceğini düşünüyor olmaları artık bir çözüm üretmeleri gerektiğini de dayatıyor onlara.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et