27 Ağustos 2024 10:38

Araklı madene karşı direnişte: Şirket vadiye giremeyecek

Trabzon'un Araklı ilçesindeki Karadere Vadisi üzerinde 4'üncü Grup Madencilik için sondaj çalışmaları tamamlandı. Bölge halkı ise kararlı olduğunu ve madene karşı mücadele edeceğini vurguladı.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Karadeniz'in dağ, yayla ve ovalarında sürdürülen madencilik faaliyetleri, her geçen gün daha da genişleyerek, yaşam alanlarını yok ediyor. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) verilerine göre, yüz ölçümünün yüzde 77’si madenlere ruhsatlı olan Trabzon, yeni bir tehlikeyle karşı karşıya. Yüzölçümünün yüzde 80'den fazlası madenlere ruhsatlı olan Araklı ilçesindeki Karadere Vadisi üzerinde 4'üncü Grup Madencilik (altın, gümüş, bakır, çinko vb.) için arama ruhsatları alınarak, sondaj çalışmaları tamamlandı. 

30 Ocak 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile turizm merkezi olmaktan çıkarılan Pazarcık ile Yeşilyurt Yılantaş yaylalarında maden arama işlemine geçilecek. 1 Mart'ta bölgede maden arama ruhsatı için yapılan ihaleyi kazanan Sayer Enerji isimli şirket, bölgede sondaj çalışmalarını tamamlayarak, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecini başlatmaya hazırlanıyor. Ancak bölge halkı duruma tepki göstererek, yaptıkları eylem ve mahalle toplantılarıyla madencileri bölgeye sokmamakta kararlı olduklarını duyurdu. 

Bölge halkı tarafından kurulan Araklı Karadere Vadisi ve Yaylaları, Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Derneği'nin Başkanı Şener Şengün yaylaların Karadeniz insanı için çok önemli olduğunu vurguladı. Şengün, “Burada maden açıldığında su kaynaklarımız yok olacak. Sularımız bu yaylalardan kar ve yağmur sızmasıyla iniyor, Araklı merkezinde bu suyu içiyoruz. Şimdi yaylaya zehir deposu koyulduğu zaman aşağıda da yaşayamayacağız” dedi.

“NEREDE YAŞAYACAĞIZ?​”

Benzer sürecin Gümüşhane Tersun Dağı'nda yaşandığını, eskiden arıcılık yapılan bölgede şimdi arı yaşamadığını kaydeden Şengün, "En önemlisi de madenden gelen ağır metaller insanlara gıda yoluyla bulaştığı zaman genlerini bozuyor, hastalıklara neden oluyor. Bunun etkisi zamanla ortaya çıkacak. Karadeniz'de Artvin'den diğer ucuna kadar dağların hepsinde maden var. Tüm madenler çıkarıldığı zaman ne olacak? Zaten sahiller taşla dolduruldu, şimdi de dağlarımıza zehir depoları kuruluyor. Biz nerede yaşayacağız? Bu anlaşılır bir şey değil" ifadelerini kullandı. 

"HEPİMİZİN SORUNU"

Madenin sadece kendi sorunları olmadığını tüm Anadolu'nun sorunu olduğunun altını çizen Şengün, madenciliğin devlete zerre kadar bir girdisi, yurttaşa faydası, menfaati olmayan bir faaliyet olduğunu kaydetti. Şengün, "Madenciliğe müsaade edersek geleceğimiz de körelir, çocuklarımız da bu topraklarda yaşayamaz. Buradan denize inen sudaki balığı belki Giresun'da tutup yiyeceksiniz. İliç'teki sızıntı Harran'da bitkilere ulaşacak, oradaki meyve sebze ülkenin her yerine yayılacak. O nedenle herkesin üzerine düşeni yapması gerektiği inancındayım. Bu nedenle Karadeniz'in her yerinde madenlere karşı eylemler oluyor ve bunların birleşmesi gerekiyor" diye belirtti. 

"MADENİ BURAYA SOKMAYACAĞIZ"

Şengün, bölge insanının kararlı olduğunu ve madene karşı mücadele edeceğini vurguladı. Madencileri asla topraklarına sokmayacaklarını söyleyen Şengün, "Bunların yasa, Anayasa dinledikleri yok. Sistemlerini kurmuşlar yasaların arkasından dolanıyorlar. Sondajlar yapıldı, maden bulundu ama henüz Çevresel Etki Değerlendirme aşamasına geçilmedi. Firma bunun için hazırlanıyor ama onlara ÇED yaptırmayacağız” dedi. (MA)

ÖNCEKİ HABER

Avukatlar Gülsüyu Davası’nda çıkan karara itiraz etti

SONRAKİ HABER

Gözaltına alınan direnişteki Fernas maden işçileri serbest bırakıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa