EMEP’ten Befesa işçileriyle dayanışma: Patron yanlısı hukuk duvarını birlikte aşabiliriz
Befesa işçileriyle buluşan EMEP'li Karaca, sendika yetki itiraz süreçlerinde işçilerin uğradığı hak kayıplarına değinerek, "İşçilerin önündeki patron yanlısı hukuk duvarını birlikte aşabiliriz" dedi.
Hatay’ın İskenderun Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Befesa Silvermet’te Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin grevi 33’üncü gününde. 2021 yılında Birleşik Metal-İş’e üye olduktan sonra yetki itirazı sonucunda 3 yıl süren yetki mahkemesi nedeniyle toplu sözleşme hakkından yararlanamayan, bu nedenle de ücretleri asgari ücret seviyesine kadar gerileyen Befesa işçileri talepleri karşılanana kadar mücadele edeceklerini vurguladı. İşçileri ziyaret eden Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, özellikle sendika yetki itiraz süreçlerinde işçilerin uğradığı hak gasplarına değindi. Karaca, işveren haklarını koruyan hukuk karşısında işçilerin birliğinin önemine dikkat çekti.
İşçilerin grev çadırına ziyarette ayrıca Emek Partisi GYK üyesi Halil İmrek, Hatay İl başkanı, ilçe yöneticileri ve üyeler de yer aldı.
“YABANCI SERMAYENİN KARŞISINDA ÜLKENİN YURTTAŞINA NASIL ZULÜM EDİLİR?”
“Befesa işçisi köle değildir”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganlarının atıldığı ziyarette öncelikle Birleşik Metal-İş Sendikası Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan süreç hakkında bilgi verdi. Fabrikanın 2009 yılında İspanyol firmaya geçtiğini hatırlatan Ilgan, “Bir ülkeye yabancı sermaye geldiğinde, enerjisinden tutundan fabrika binasına varana kadar hatta sermayesine kadar, teşvik veriliyor da buralarda çalışan insanların hakları elinden nasıl alınıyor? Biz bunu emek dostu bir vekilin meclis kürsüsünde söylemesini istiyoruz. Yabancı sermayeyi bu ülkeye getirip bu ülkenin öz yurttaşlarına zulüm nasıl edilir? Yabancı sermayenin Türkiye’de iş yapma şekline, yoluna yordamına da itirazımız var” dedi.
“YAŞADIĞINIZ, YATIRIMCILARA CENNET OLAN ÜLKENİN İŞÇİSİNE YAŞATTIĞI CEHENNEMİN ÖRNEĞİ”
Milletvekili Sevda Karaca da “Bir İspanyol şirketi dünyanın dört bir tarafında yatırımları var. Nerede ucuz işçilik varsa, dükkanını oraya açıyor. Bizim ülkemizde de neredeyse işçilerin hepsini ‘kullan at’ işçi haline getirmek isteyen hükümet, son Orta Vadeli Programla özellikle bütün yurt dışı yatırımcıları ülkeye çağırarak bu döviz kuruyla baş edebileceğini, enflasyonu ancak öyle yenebileceğini söyledi. Sizin yaşadıklarınız, uluslararası yatırımcılara cennet haline getirilen bir memleketin işçiler için nasıl cehenneme dönüştürüldüğünün bir örneği” dedi.
Ülkede özellikle ‘80 darbesinden sonra sendikal hak ve özgürlüklerin, çalışma yaşamına ilişkin bütün kanunların özellikle iş verenler lehine düzenlendiğini ve dolayısıyla bunun işçiler açısından ağır sonuçları olduğunu belirten Karaca, “İşte sendikal yetkinin tanınmaması, yıllara varan dava süreçlerine konu olması, işçilerin ve sendikaların o süreçte ağır baskı altında tutulması bu ülkede hukukun da patronların lehine nasıl dizayn edildiğinin açık göstergesi. Bu fabrikada işçiler kararını vermiş, sendikasını değiştirmiş taleplerini ortaya koymuş örgütlenmiş. Patron ise bir kalemde, ben sizin iradenizi tanımıyorum, diyebilme gücüne hukuku arkasına alarak varabilmiş. Bu dava süreçleri uzadıkça, işten atma tehditleri, istifa baskıları, iş koşularını zorlaştırma, mobbing, sendikadan istifaya zorlama, bütün bunlar bu memlekette sendikalaşma mücadelesi veren işçilerin en büyük dertlerinden biri” diye konuştu.
“EMEK PARTİSİ OLARAK ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ”
Karaca tüm bu sorunların çözümü için birleşik mücadele vurgusu yaparak, “Emek Partisi olarak; birincisi, uluslararası sermayeyi bu ülkeye getirip onlar için cennet yapan ve işçiler için bu ülkeyi cehenneme dönüştürenler karşısında işçilerin birliği en önemli meselelerimizden biri. İkincisi, işçinin boğazına çöken patronun elini güçlendiren hukuk karşısında işçilerin lehine, sendikal örgütlenmenin önünün açılması böyle bir cehennem ortamında bizim için çok önemli. Çünkü ülkenin her yerinde sizin burada yaktığınız kıvılcım gibi insanca çalışmak için işçiler direniyor. Ekmek mücadelesi veriyorlar, hak mücadelesi veriyorlar. Önlerine dikilen patron yanlısı hukuk duvarını aşabilmek için bir araya gelmek durumundayız. Biz Emek Partisi olarak bu konunun mecliste de her bakımdan gündem olabilmesi, sendikaların deneyim ve taleplerinin oraya yansıması için elimizden geleni her şeyi yapacağız” dedi.
HATAY’A ÇAĞRI: DİRENİŞLERE SAHİP ÇIKMADAN EKMEK DE UCUZLAMAYACAK
Karaca son olarak şunları kaydetti: “Ülkenin dört bir tarafındaki direnişler bir ırmak olarak çağladığında patronlar birbirlerinin sırtını sıvazlayarak kazanamayacakların anlayacaklar. Hatay halkına da çağrıda bulunuyoruz, Yolbulan direnişi de Befesa direnişi de işçi sınıfının tarihsel direnişleri. Biz bu direnişlere sahip çıkmadan ekmek de ucuzlamayacak, gelecek de güzel olamayacak. Herkesi bu direnişe destek olmaya, dayanışmaya davet ediyorum. Birleşe birleşe kazanacağız.” (Hatay/EVRENSEL)