28 Ağustos 2024 04:15

İnsan ilişkileri üzerine eskimeyen öyküler: Nadya’nın Treni

Nadya’nın Treni’nde Gündüzalp, Türkiye-Suriye sınırının bu yanı ile öte yanında kalan birbirine akraba-tanış insanların ilişkilerinin işlendiği öykülerle karşımıza çıkıyor.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Bozan YAMAN

Kemal Gündüzalp’in altıncı öykü kitabı Nadya’nın Treni, Alkali Kitap etiketiyle yayımlandı. Edebiyat okurlarının, daha önce yayımlanmış inceleme-eleştiri, şiir, roman ve öyküleriyle tanıdığı Kemal Gündüzalp kalemi güçlü, verimli bir yazar. Saydığımız türlerin hepsinde onlarca kitap yayımlamış ve sanırım daha sırada yayımlanmayı bekleyen epey dosyası duruyor. Nereden mi biliyorum? Alkali Kitap, Gündüzalp’in kitaplarını yazılış sırasına göre yayımlıyor birkaç yıldır ve Nadya’nın Treni’ndeki öyküler 2004 yılında yazılmış.

Kitapta altı öykü yer alıyor. Dört öykü daha önce, 14 Şubat Dünyanın Öyküsü, İmge Öyküler, Notos ve Kurşun Kalem adlı dergilerde okuruyla buluşmuş; iki öykü ise ilk kez bu kitapta yayımlanıyor.

Bu kitabındaki öykülerde yer olarak Urfa, ilçeleri, kasabaları ve köyleri seçilmiş. Bu da öykülerde otobiyografik ögelerin peşine düşmeye kışkırtıyor okuru. Kemal Gündüzalp, ortaokuldan sonraki yıllarını başka kentlerde geçirse de çocukluğunun geçtiği Urfa, öykü ve romanlarında sıkça döndüğü bir yerdir.

Kitaptaki Nadya’nın Öyküsü ile Naima Tepesi adlı öyküler aynı temanın, Türkiye-Suriye sınırının bu yanı ile öte yanında kalan birbirine akraba tanış insanların ilişkilerinin işlendiği öyküler. İki öykü, metinler arası göndermelerle birbiriyle ilişkilendirilmiş.

Öykülerin ilkinde, her bayramda olduğu gibi o bayramda da verilen izin üzerine sınırda bayramlaşan dost akraba kalabalığı içinde ilk kez yüz yüze gelen Arap Nadya ile Kürt Mustafa’nın zamanla bir kara sevdaya dönüşen ilişkileri anlatılıyor. İkincisinde ise öte yakaya gelin gitmiş ve kendisini kimsesiz sanan bir kadının yine bir bayramda verilen izinle bu yana geçince birçok akrabasıyla ilk kez karşılaşıp hiç de “sahipsiz” olmadığını fark etmesi üzerine verdiği ilginç karar ele alınıyor.

“Sanatçı” ve “Küçük Bir Kadın” adlı öykü ile “Buluşma” adlı öyküler, yazmak, yazmak ile yaşam ilişkisi üzerine fantastik ögeler içeren öyküler. Buluşma adlı öykü de yazarın Taşra ve Sürgün üçlemesinin üçüncü cildine (Kapıyı Çalan Kimdir) göndermelerle, romanın kahramanlarıyla bir gündüz düşünde buluşup hesaplaşmayla biçimlenen bir öykü.

Kitabın, yer olarak Akdeniz Bölgesi’nde (Antalya) geçen tek öyküsü olan Kardeşlik Hâlâ Var’da da aslında geri dönüşlerle bir bölümü Mardin’de geçen olaylar anlatılıyor. Öykünün adından da anlaşılacağı üzere kışkırtılan bütün şovenist duygulara karşın “işçilerin kardeşliği”nin olanaklılığı işlenmiş tema olarak.

Yazılmalarının üzerinden geçen zamana karşın eskimeyen öyküler içeriyor Nadya’nın Treni.

*Nadya’nın Treni, Kemal Gündüzalp, Alkali Kitap, İst. 2024

ÖNCEKİ HABER

Konya’da çiftçiler artan maliyetleri protesto etti

SONRAKİ HABER

Ballı sefer! Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı için müteahhitlere 67 milyon dolar ödenmiş

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa