Filistin Film Enstitüsünden çağrı | "Kültür emekçileri dayanışma cephesi kurmalı"

Filistin Film Enstitüsü (Palestine Film Institute – PFI), dünyanın dört bir yanındaki sinema sektörü emekçilerine seslenerek İsrail’in Filistinlilere yönelik soykırımı karşısında eylemlilik gösterme ve dayanışma çağrısı yaptı. “Soykırım Zamanlarında Sinema Sektörü için Protokol” (Industry Protocol in Times of Genocide) başlığıyla yayımlanan protokolde PFI, sinema sektörünü İsrail kurumlarıyla bağlarını koparmaya, uluslararası insan hakları hukukuna saygı göstermeye davet etti. Sinema alanında aktif kurumların, film festivallerinin, sinema ve kültür emekçilerinin yapabileceği eylemlere ilişkin önerilerin de yer aldığı protokolün çevirisini Altyazı Fasikül yaptı.

SOYKIRIM ZAMANLARINDA SİNEMA SEKTÖRÜ İÇİN PROTOKOL

Kendi topraklarında ve komşu ülkelerdeki mülteci kamplarında yaşayan Filistinliler, 76 yıldır İsrail’in devlet terörüne ve şiddetine maruz kalmakta.

1948 yılından bu yana İsrail’in amacı etnik temizlik, bölgenin tamamının işgali, soykırım ve kültürel mirasın yıkımı olmuştur.

Brüksel merkezli, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Filistin Film Enstitüsü (Palestine Film Institute – PFI), dünyanın dört bir yanındaki film profesyonellerini bir araya getirmektedir. PFI için kültür, yıkım karşısında ve kurtuluş yolunda mücadelenin elzem bir cephesidir. PFI aslen Filistin halkının haysiyet mücadelesine adanmış bir oluşum olsa da, bu mücadelenin aynı zamanda emperyalist, şirketlerin çıkarlarını önceleyen, her türlü kaynağın sömürüsünden beslenen faşizme karşı bir direnişten ayrı düşünülemeyeceğini benimser. Yeterince görülmese de kalplerimiz ve zihinlerimiz Sudan, Kongo ve Myanmar’daki yıkıcı savaşlara maruz kalan halklarla da dayanışma içindedir. Tüm bu savaşlarda aynı silah üreticileri, aynı dünya güçleri yer almakta ve aynı şekillerde halkların egemenliği ve onurlu yaşam mücadeleleri ayaklar altına alınmaktadır.

Gazze ve Batı Şeria’da devam eden soykırım karşısında, bu katliamın durdurulması için baskı oluşturmak amacıyla uluslararası bir dayanışma cephesi kurmamız elzemdir. Her alandan bu saikle bir araya gelecek olan kültür çalışanları ve sanatçılar, süregiden katliamları görmezden gelmeyi ya da sessiz tanık olarak kalmayı tercih eden siyasetçilerin, kurumların, vakıfların ve hayırseverlerin şaşmış ahlaki pusulalarını düzeltebilir. PFI’nın misyonu, soykırıma karşı kayıtsızlığı sona erdirmek ve iş birlikçiliği tersine çevirmek amacıyla kültürel aktörlerin harekete geçmesini sağlamak ve onlara destek olmaktır.

18 Temmuz 2024’te Uluslararası Adalet Divanının (ICJ), İsrail’in Filistin işgalini yasa dışı ilan etmesini ve İsrail’i apartheid rejimi kurmakla suçlu bulmasını takiben PFI, sinema sektörünü bu suçlara ortak olan İsrail kurumlarıyla bağlarını koparmaya, uluslararası insan hakları hukukuna saygı göstermeye çağırmaktadır.

"FİLİSTİNLİ SİNEMACILARIN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNULMALI"

PFI olarak, sinema alanında aktif kurumların ve film festivallerinin bu saikle benimseyebileceği eylemlere ilişkin taleplerimiz şöyledir:

İfade özgürlüğüne dair: Filistinli sinemacıların ve onlara destek olanların ifade özgürlüğü savunulmalıdır.

Sansürün ve şiddetin önlenmesine dair: Filistinlilerin yüz yüze kaldığı yıkım ve buna karşı yürütülen mücadeleye verdikleri kamuoyu desteği nedeniyle sansürlenen, karalanan veya saldırıya uğrayanlar korunmalı ve kamusal güvenlikleri sağlanmalıdır.

Filistinli sinemacılara destek: Filistinli sinemacı delegasyonlarına finansman ve lojistik yardım gibi sponsorluklar sağlanarak destek olunmalıdır.

İsrail devletinin suç ortağı kurum veya kişilerle olan iş birliklerinin ve bağların kesilmesine dair: boykot, tecrit ve yaptırımlar (BDS) ve İsrail’in akademik ve kültürel boykotu için Filistin kampanyası (PACBI) ilkelerine uyulmalıdır.

Etik fonlamaya dair: Filistin halkının işgaline ve soykırımına olanak sağlayan ve/veya bundan kazanç edinen şirketlerden, vakıflardan, fonlardan, kurumlardan ya da bireylerden gelen bağışlar reddedilmelidir.

"ATEŞKES ÇAĞRISINDA BULUNUN"

PFI olarak, sinema ve kültür emekçilerinin benimseyebileceği eylemlere ilişkin taleplerimiz şöyledir:

Aşağıda listelenen eylemlerden herhangi biri ya da tümü, Filistin halkı için adaletin yeniden tesis edilmesine hizmet edebilir. Herkesin aynı ayrıcalığa sahip olmadığının farkındayız; bu nedenle her bireyi kendi kapasite ve güvenliğinin bilincinde olarak eylem yürütmeye ve neyin mümkün olduğuna karar vermeye çağırıyoruz. Bununla birlikte, kolektif eylemin açık ara en etkili yöntem olduğunu biliyoruz.

Geri çekilme ve kamuoyuna açıklama yapmaya dair: Filminizi bir festivalden geri çekmek isterseniz, geri çekme işleminin kamuoyuna duyurulması ve açıklanması tavsiye edilir. Festivalden açıklamanızı festivalin web sitesinde yayımlamasını talep edebilirsiniz.

Gösterimlerdeki eylemlere dair: Bir festivalin davetini kabul ederseniz, filminizin gösterildiği seansı protesto eylemleri için kullanabilirsiniz.

Giriş konuşması ve/veya soru-cevap sırasında dayanışmanın ifade edilmesine dair: Bir festivalin davetini kabul ederseniz, filminizin gösteriminden önceki sunumu veya gösterimden sonraki soru-cevabı Filistin halkıyla dayanışmanızı ifade etmek için kullanabilirsiniz. Elbette aynı durum diğer konuşmalar, ustalık sınıfları (masterclass) ve paneller için de geçerlidir.

Bilet veya akreditasyon ücretinin iadesini talep etmeye dair: Festival sırasında aşağılanmanız, saldırıya uğramanız ya da başka bir sinemacının zarar görmesi durumunda, bunu gerekçe göstererek bilet veya akreditasyon ücretinin iadesini talep edebilirsiniz.

Festival yönetimi ile iletişime dair: Davet aldığınız bir festivalin -bu daveti kabul etseniz de etmeseniz de- yöneticilerini ve yönetim kurulunu kalıcı bir ateşkes çağrısında bulunmaya teşvik edebilirsiniz.

"SOYKIRIM KARŞISINDA KAYITSIZLIĞA KARŞI EYLEM YAPIN"

Koordineli barışçıl protestolara dair: Bir festivalin süregiden soykırım karşısındaki kayıtsızlığını veya sessizliğini organize eylemlerle kınayabilirsiniz.

Ayrıca film çalışanlarını, içinde bulundukların ilişkiler ağının sonuçlarını yeniden değerlendirmeye; kimlerle iş birliği yaptıklarını, kimleri sektörde güçlendirdiklerini ve bağlarını kesmeyi değerlendirirken gerekli özeni göstermeye davet ediyoruz. Bağlı bulunduğunuz kurumların Filistinlilerin maruz kaldığı adaletsizliğin sürdürülmesine katkıda bulunup bulunmadığını, onlara karşı ayrımcılık uygulayıp uygulamadığını, katliamdan bahsedilmesini engellemekle veya katliamı meşrulaştırmakla mükellef İsrailli kurumları destekleyip desteklemediğini araştırmanızı öneririz. İmzalayacağınız sözleşmelerde, Filistin’le dayanışmayı ifade etmeyi cezalandırabilecek maddelere dair açıklık talep edin. Filistin’le dayanışma konusunda kurumlarla iletişiminizde şeffaf olmaya ve güvenli bir alanı ortaklaşarak oluşturmak için bu iletişimleri paylaşmaya davet ediyoruz. Sizi, adalet, haysiyet ve özgürlüğe yönelik baskılar karşısında giderek büyüyen bir güç olarak dikilmek ve dayanışma cephesine katılmak için diğer sinema emekçilerini de harekete geçirmeye çağırıyoruz. (KÜLTÜR SERVİSİ)