29 Ağustos 2024 19:30

"Yangınlarla, tahsislerle, izinlerle kaybettiğimiz ormanlar geleceğimiz!"

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile Türkiye Ormancılar Derneği orman yangınlarının nedenleri ve alınması gereken önlemlere ilişkin açıklamada bulundu.

Fotoğraf: Evrensel

Reklam

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile Türkiye Ormancılar Derneği İzmir Temsilciliği ortak basın toplantısı düzenleyerek, orman yangınlarının nedenleri ve alınması gereken tedbirlere dikkat çekti.

Basın toplantısında ortak metni okuyan Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ahmet Mustafa Güleş, Orman Genel Müdürlüğü (OGM)'nin paylaşımlarına göre 2024 yılında (1 Ocak- 27 Ağustos) Türkiye genelinde meydana gelen 2 bin 764 orman yangınında 20 bin 896 hektarlık alanın zarar gördüğünü belirterek orman yangınlarının yaklaşık yüzde 90'ının çıkış sebebinin "insan" kaynaklı olduğunu dile getirdi. 2024 yılında orman yangınlarının çıkış sayılarının 2023 yılına göre önemli derecede arttığının gözlemlendiğini ve OGM'nin yangın önleme faaliyetleri kapsamında yaptığı bilinçlendirme, eğitim, bilgilendirme faaliyetlerinin yetersiz kaldığını belirtti. Güleş, yeni bir anlayışla önleme faaliyetlerinin düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.

"YANGIN ÖNCESİ HAZIRLIK YETERLİ DEĞİL"

"Ayrıca, orman alanları, ormancılık amacı dışındaki tahsisler (turizm, enerji, sanayi ve yerleşim gibi) ile baskı görmekte ve insan ile temasının arttığı gözlemlenmektedir" diyen Güleş, orman arazilerinin orman vasfından çıkartıldığı kararlarını endişe ile takip ettiklerini belirtti.

Yangın öncesi hazırlığın yeterli olmadığına dikkat çeken Güleş, "Yangın riskini ve olası zararları azaltmak ve afet yönetim süreçlerini doğru bir şekilde tanımlamak için ilgili tüm kurumların iş birliği ile iklim değişikliği senaryoları da göz önünde bulundurularak yangın eylem planları hazırlanmalı, yeterli araç, gereç ve personel bulundurulmalıdır" dedi.

Güleş, bunlara ilave olarak orman içi ve bitişiği alanlarda bu alanlara çöp/atık bırakılmasının önlenmesinde, enerji nakil hatlarının yangına özel bakımlarının planlamasında, sanayi tesisleri ve karayollarında koruma bandının belirlenmesinde vb. önlemlerin geliştirilmesinde kağıt üzerinde kalan kararların ötesine geçerek özel sektör, yerel yönetimler ve kamuoyu ile sorumluluğun gerektiği şekilde paylaşılması gerektiğini vurguladı.

"ORMAN KÖYLÜSÜ KORUNMALIDIR"

Orman köylülerinin varlığını sürdürerecek ve orman ve orman yangın kültürü olan orman köylüsünün istihdam yaratılarak şehirden köye geri dönüşünü sağlayacak kökten bir değişimin bir ülke politikası olarak hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Güleş, "Büyükşehir uygulamalarıyla mahalleye dönüşen köyler ve orman köylerinin büyük ölçüde terk edilmesi, orman işçiliğinin müteahhitlere devredilmesi gibi faktörlerin orman yangınlarının artışından rol alıp almadığı değerlendirilmelidir. Geçmişte ilgili ekipler gelene kadar orman köylüleri tarafından büyümeden söndürülen yangın örnekleri de incelendiğinde, yaşı, sağlığı gibi kriterlere göre belirlenen ve yangın eğitimleri alarak, iş güvenliği ve söndürme ekipmanları ile donatılan köylülerin ormanı hem yasal sorumlulukları hem de sahiplik duyguları ile koruduğu görülecektir" dedi.

"ORMAN TEŞKİLATINDA GÖREVLİ PERSONELİN YETERLİLİĞİ TARTIŞMALI"

Orman yangınları gönüllülüğü ile ilgili yasal düzenlemelerde 2019 yılından bu güne somut adım atılmadığını dile getiren Güleş, ormancılık teşkilatındaki görevli personelin de yangın konusunda yeterliliğinin tartışmalı olduğuna dikkat çekti.

Güleş, su toplama havzalarındaki orman yangınlarının su kaynaklarını da kirlettiğini ve orman yangınlarının sera gazı etkisi bulunduğunu da dile getirdi.

"SORUMLU TEKNİK PERSONELİN VERECEĞİ BİLGİLER DAHA OLUMLU ETKİ YARATIR"

Son yıllarda İzmir depreminde olduğu gibi olay mahallinde üst düzey yöneticiler tarafından kamuoyunun tartıştığı konulardan uzak yapılan açıklamalar ile olaya müdahale eden ekipler ve halk üzerinde endişe, stres gibi ters yönde etki yarattığını dile getiren Güleş, "Kurum içinden bilgi akışının olmayışı sadece kamuoyunun endişesini arttırmakla kalmamakta, konu üzerine yapılacak bilimsel, yönetimsel çalışmaların da yeterince tartışılmamasına sebebiyet vermektedir. Yangının söndürülmesinde mücadele eden sorumlu teknik personelin vereceği teknik bilgi ve uyarılar kamuoyunun aydınlatılması için daha olumlu bir yaklaşım olacaktır" dedi.

Son olarak Güleş, biyolojik çeşitliliği ve ekosistem hizmetleri ile yaşam kaynağı olan ormanları korumak için tüm halkı ormanlara sahip çıkmaya, orman yangınları başta olmak üzere ormanlara zarar verecek tüm tehditlere karşı sorumluları daha etkin tedbirler almaya davet ederek,

"Yangınlarda yaşamını yitiren tüm canların üzüntüsünü derinden hissediyor, yangında yaşamını yitiren kamu görevlilerimizin ve vatandaşlarımızın sevenlerine sabırlar diliyoruz" dedi. (İzmir/EVRENSEL)

Reklam